24 Kasım 2024 Pazar

Sputnik grevi 20. gününde: İlk günkü gibi kararlıyız

Sputnik Türkiye ofisinde sendikalı olduğu için işten çıkarılan basın emekçileri direnişin 20. gününde, "Yılmayacağız, kazanana kadar direnmeye devam edeceğiz" dedi.

Baskı, mobbing ve sefalet ücreti dayatmasına karşı Türkiye Gazeteciler Sendikası'nda (TGS) örgütlendikleri için işten çıkarılan Sputnik Türkiye'deki basın emekçilerinin direnişi 20. gününde İstanbul ve Ankara'da devam ediyor.

ÇOK SAYIDA KİŞİ DESTEK VERDİ
20. gün sebebiyle Süzer Plaza önünde düzenlenen basın açıklamasına Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) milletvekili Özgül Saki, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekili Enis Berberoğlu, Türkiye İşçi Partisi (TİP) milletvekilleri Ahmet Şık ve Sera Kadıgil'in yanı sıra çok sayıda kurumdan basın emekçisi, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcileri katıldı.

'SESSİZ KALANLARI ANLAMAKTA GÜÇLÜK ÇEKİYORUZ'
Grevdeki basın emekçileri adına açıklamayı TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş okudu. Grevin 20. gününde ilk günkü gibi kararlı ve inançlı olduklarını söyleyen Durmuş, greve başlarken taleplerinin çok açık ve yasal olduğunu; hukuksuzca işten atılan üyelerinin işe geri alınmasını ve TİS'in imzalanmasını istediklerini hatırlattı. "7 Ağustos'tan beri Türkiye Cumhuriyeti Anayasasını tanımayanlara, kanunlarımızı hiçe sayanlara karşı sessiz kalanları anlamakta güçlük çekiyoruz. Bu ülkeye isteyen patron gelip, kanunları istediği gibi eğip bükerek insanları çalıştırabiliyor mu" diyen Durmuş, Çalışma, İletişim ve İçişleri Bakanlıklarının işverenlerin işlediği suçlara sessiz kaldığını söyledi.

'PATRONLAR YASADIŞI GRİŞİMLERDE BULUNUYOR'
Aradan geçen 20 günde patronlardan tek bir olumlu adım gelmediği gibi yasadışı girişimlerde bulunulduğunu söyleyen Durmuş, şöyle devam etti: "Önce grevin yasadışı olduğunu iddia ederek mahkemeye başvurdular. Ancak mahkeme yürütmeyi durdurma taleplerini reddetti. Bunun üzerine grevin etkisini kırmak için Rusya'da Türk vatandaşlarını işe aldılar ama hala çalıştıramıyorlar. Türkiye'de ise işsizliği fırsat bilen kendini bilmezler, işsiz gazetecileri arayarak iş teklifleri, iş görüşmeleri yaptı. Aralarından siyasetçileri arayıp sendikayı suçlayacak kadar hadsizleşenler oldu."

'KAZANANA KADAR DİRENECEĞİZ'
Bütün bunların beyhude girişimler olduğunu vurgulayan Durmuş, son 20 günde herkesin safını netleştirdiğini ifade etti. Durmuş, "Kimi emeği ve dayanışmayı, kimi ise kariyerini seçti. Bizlerin safı emek, bizlerin safı dayanışma, bizlerin safı mücadeledir. Makam ve mevkilerini düşünenler değil, direnenler işçi sınıfı tarihinde yerlerini alacak. Yılmayacağız, kazanana kadar direnmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

ARAPKİRLİ: TEK ÇARE SENDİKALAŞMAK, DAYANIŞMAK
Ardından söz alan gazeteci Zafer Arapkirli, medya sektörünün Türkiye'de uzun yıllardır acımasız, işbirlikçi sermaye tarafından baskı altına alınmaya çalışıldığını söyledi. On yıllardır bu baskının medyayı ellerine almak, sermayeye peşkeş çekmek ve gazetecilerin editoryal ve ekonomik özgürlüğünü elinden almak için uyguladıklarını kaydeden Arapkirli, Sputnik'te yaşananların da bunun bir parçası olduğunu dile getirdi. Buna karşı tek çarenin sendikalaşmak, dayanışmak ve gerektiğinde üretimden gelen güçlerini kullanarak greve çıkmak olduğunu kaydeden Arapkirli, Sputnik Türkiye'de direnen tüm emekçilerin sonuna kadar yanında olduğunun altını çizdi.

Açıklama, "Direne direne kazanacağız", "Sendika haktır engellenemez" sloganları ve alkışlarla sona erdi.

Basın açıklamasının ardından direniş halaylarla devam etti.