Şoreş ve Newal Dortmund'ta anıldı: Hesabınızı soracak, ideallerinizi zaferle taçlandıracağız
İşgalci Türk devletinin Hesekê'de düzenlediği saldırıda ölümsüzleşen MLKP MK üyesi komutan Ahmet Şoreş ve MLKP'nin genç komutanlarından Firat Newal, Almanya'nın Dortmund kentinde düzenlenen törenle anıldı. Şoreş ve Newal'in yoldaşları, "Hesabınızı soracak, ideallerinizi zaferle taçlandıracağız" dedi.
İşgalci Türk burjuva devletinin ABD ile işbirliği içinde Hesekê'de düzenlediği SİHA saldırısında ölümsüzleşen Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) Merkez Komitesi (MK) üyesi komutan Ahmet Şoreş (Zeki Gürbüz) ve MLKP komutanı Firat Newal (Özgür Namoğlu) için Almanya'nın Dortmund kentinde anma düzenlendi.
Kürt Kültür Merkezi'nde, anmanın düzenlendiği salon Şoreş ve Newal'in ile devrim şehitlerinin fotoğrafları, MLKP, KGÖ, KKÖ, HBDH ve KBDH'nin bayrakları ile donatıldı.
Anmaya Şoreş ve Newal'in aileleri ile Hüseyin Toraman, Ivana Hoffman, Lecwan Munzur'un da aralarında olduğu çok sayıda şehit ailesi katıldı.
Anma, komünist gençlerin MLKP, KKÖ, KGÖ, HBDH ve KBDH flamalarıyla kortej halinde salona girmesiyle başladı. Komünist gençler, Almanca ve Türkçe devrim andını içti. Ardından, Şoreş ve Newal şahsında devrim, özgürlük ve sosyalizm mücadelesinde şehit düşenlerin anısına saygı duruşu yapıldı. Kortej, kitlenin alkış ve zılgıtları eşliğinde "Yaşasın partimiz MLKP" sloganıyla salondan ayrıldı.
MLKP genç komutanlarından Firat Newal ve Ahmet Şoreş'in yaşamlarını anlatan sinevizyonların gösterimleri yapıldı. Şoreş ve Newal için Hesekê'de düzenlenen uğurlama töreninin görüntüleri de izlendi.
MLKP TEMSİLCİSİ: FAŞİST SARAY İKTİDARI BAŞARAMADI, YENİLİYOR
Konuşma yapan MLKP Temsilcisi, Rojava, Güney Kürdistan ve Avrupa'da, faşist saray iktidarının burjuva devletlerin desteğiyle devrimci önderleri hedef aldığını kaydetti.
MLKP Temsilcisi şunları kaydetti: "Saray diktatörlüğü, siyasi ömrünü uzatmaya çalışıyor. Umut kırmak istiyor, tasfiyeci saldırganlıkla kanlı saltanatını sürdürmek istiyor. Bölgede yayılmacı hedeflerini genişletmek istiyor. Peki başarabildi mi? Hayır. Zap'ta, Metîna'da Avaşîn'de yenilmedi mi! Yenilgisini kabul ederek geri çekilmedi mi! Hem de o kadar desteğe rağmen yapamadı. Tüm dünya gericiliğinin desteğine, İHAların, SİHAların desteğine rağmen gerillaları yenemedi, ezemedi. Rojava devrimini bitirmek için Kobanê'den başlayarak elinden geleni yaptı. Rojava direnmeye devam ediyor ama. Halklar; Êzîdîler, Keldaniler, Araplar, Kürtler bir araya gelerek faşist sömürgeci saray diktatörlüğüne karşılık veriyor. Rojava, dünya ezilenlerine, kadınlarına gülümseyerek 'buradayız' diyor."
Türkiye ve Kürdistan'da da saldırıların aralıksız sürdüğünü vurgulayan MLKP Temsilcisi, "Partimiz, Kürt yurtsever özgürlük hareketi, kadınlar, gençler, ezilenler ve tüm halklar tüm saldırılara rağmen örgütlenmekten, taleplerinden vazgeçmedi" dedi.
'DEVRİM BÜYÜK BEDELLER İSTİYOR, BUNA HAZIRIZ'
"Öfkemiz büyük. Zeki Gürbüz ve Özgür Namoğlu gibi yoldaşları uğurladık. Bu öfkemizi, savaşma kararlılığına çevirme bilincimiz de o kadar duru" diyen MLKP Temsilcisi, "Faşist saray iktidarı, neden partimize bu kadar saldırıyor" sorusuyla şöyle devam etti: "Devrimciliğin sınandığı bir turnusol olan Kürt özgürlük mücadelesi ile omuz omuza yürüdüğü için bu kadar hedef oluyor. Aynı zamanda sosyalist yurtseverlik anlayışını Rojava'da büyütmeye çalışıyor. Ortadoğu'da devrim fikrini büyütmeye çalışıyor. Kadın devrimi fikrinden vazgeçmiyor, ezilen halklara, LGBTİ+'lara özgürlük istemekten, eşitlik istemekten vazgeçmiyor. Çok değerli yoldaşlarımızı ölümsüzler katına yolluyoruz. Devrimi istemek, mücadeleyi büyütmek Kürt halkının başta statü talebinin savunucusu olmak, gençlik için devrim istemek… Devrimi istemek büyük bedeller istiyor. Bu büyük bedelleri ödeme kararlılığındayız. Tek bir kişi kalsak da, mücadeleyi sürdüreceğiz."
'BÜYÜK KOMUTANLARIN BİZDEN BEKLEDİĞİ ÇOK ŞEY VAR'
MLKP Temsilcisi, devrim mücadelesinin büyütülmesi için çağrı yaptı: "O büyük komutanlarımızın bizden beklediği çok şey var. Kopuşlar örgütleyin, düzene boyun eğmeyin baş eğmeyin, sınırlara hapsolmayın diyorlar bize. Sınırsız olun. Büyük düşler kurun ve büyük düşlerin, gülüşlerin insanı olun diyorlar bize. Korkulara hapsolmama çağrısı yapıyor. Faşist saray zorda, onu daha da zora sokun diyor. Partimizi büyütün, kurumlarımızın etrafında örgütlenin. Yoldaşlığı büyütün, kişisel kaygıları, kırılmaları bir kenara bırakın. Maddi ve manevi olanaklarınızı partiye sunun ki, daha büyük savaşalım, daha büyük kazanalım diyorlar. Onları yaşatmaya her koşulda bağlı kalacağız."
Siyasi cinayetleri, Kürt halkına ve gerillalara yönelik katliamları hatırlatan Firat Newal'in babası, "Biz acılarımızı dindirmenin tek yolunun mücadeleden geçtiğini biliyoruz. Özellikle genç yoldaşlara çağrımızdır; Özgürleşin, sınırsızlaşın ancak böyle kazanabiliriz" ifadelerini kullandı.
'ÖZGÜR TERCİHİ İLE BENİ DE YÖNLENDİRDİ, BANA GÜÇ VE CESARET VERDİ'
Firat Newal'in babası ve yoldaşı konuşmasını şöyle sürdürdü: "Özgür tercihi ile beni de yönlendirdi. Bunu ona söyleyemedim, şimdi yoldaşlarına söylüyorum. Özgür'ün tercihi bana güç verdi, cesaret verdi. Önümüzdeki dönem zorlu olacak. Hesabını sormadığımız her katliam bir sonraki dönemde daha çok canımızı yakıyor. Bunların hesabını soramazsak emin olun daha büyük katliamlar yaşayacağız. Kendi örgütlülüğümüzü yaratmalıyız. Madem bu sürece girdiysek, artık rutini aşmamız gerekiyor. Atılım yapmamız, daha büyük cüret göstermemiz gerekiyor. Yoldaşlarımıza ancak böyle layık oluruz."
'ÖZGÜR'Ü ÇOCUKLARINIZA, TORUNLARINIZA ANLATIN, MÜCADELESİNE SAHİP ÇIKIN'
Newal'in babası, konuşmasını akrabalarına yaptığı çağrı ile noktaladı: "Özgür'ün resmini evinizin en güzel yerine asın. O'nu çocuklarınıza, torunlarınıza anlatın. O'nun mücadelesini anlatın. O'nun mücadelesine sahip çıkın. Böyle yaparak ona sahip çıkmış olursunuz."
Firat Newal'in babasının konuşması, salonda bulunanlar tarafından ayakta, dakikalarca alkışlandı.
'SÖZÜNÜZ BİZİM İÇİN TALİMATTIR, KAZANACAĞIZ'
PKK Merkez Komite üyesi Helin Ümit'in, MLKP şehitleri için yayınladığı video mesajın izletilmesinin adından Kürdistan Şehit Aileleri adına konuşma yapıldı. "Onların önünde sözümüzü yineliyoruz, yolunuzda yürüyeceğiz, hayalleriniz gerçek kılacağız" diyen konuşmacı, Şoreş ve Newal şahsında tüm şehitleri andı. Konuşmacı, şunları kaydetti: "Ey şehitlerimiz söz veriyoruz sizin hesabınızı soracağız, sizin mücadelenizi de zafere ulaştıracağız. Sözümüz, söz olarak kalmayacak. Pratiğimizi sizin anılarınızla güçlendireceğiz. Denizlerin, Mahirlerin, İbrahimlerin bugüne taşıdığınız mirasını, ardıllarınız geleceğe taşıyacak. Şehitlerimizin sözü bizim için talimattır."
ZÜMRÜT: ORTAK MÜCADELE İLE ONLARIN HAYALLERİNİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ
Kürdistanlı Toplumlar Konfederasyonu (KON-MED) Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt de, devrim şehitlerini anarak konuşmasına başladı. Zümrüt, "Evîn Goyî, Zeki Gürbüz ve Özgür yoldaşlar DAİŞ'e karşı mücadele etti. Ama Paris, bir Evîn Goyî'yi koruyamadı. Katillerini de kolluyor. Faşist AKP ve küçük ortağı, Kobanê'nin intikamını almak için Rojava'ya karşı büyük bir hazırlık içerisinde. Ne Avaşîn'de, ne Metîna'da ne Zap'ta, ne de Rojava'da kazanacaklar. Yoldaşlarımızın bize bıraktığı mirasa sahip çıkacağız. Ortak mücadeleyi esas alıp, onların hayallerini gerçekleştireceğiz" dedi.
KGÖ: BİR ADIM DEĞİL, ÜÇ ADIM İLERİ
Komünist Gençlik Örgütü adına Almanca ve Türkçe yapılan konuşmada ise şunlar belirtildi: "Öfkemizin bilendiği düşman bilincimizin sivrildiği zamanlardayız. Düşman saldırılarına karşı işte burada, dimdik ayaktayız. Farklı ülkelerde, değişik alanlarda sayısız yoldaş bugün aynı şiarı haykırıyor: Başlar yukarı yoldaşlar, bir adım değil, üç adım ileri!
Düşman partimize gözü dünmüşçesine saldırıyor. Çünkü karşılaştığı her direnişte partimizin kızıl bayrağını görüyor. Çünkü halklarımızın devrim özleminin partiyle buluştuğu her anda korkusundan tir tir titriyor. Çünkü Kürdistan'ın her savaş siperinde yoldaşlarımız kan ve canla savaşıyor. Sanıyorlar ki bu saldırılarla bize diz çöktürebilecekler. Sanıyor ki çiçekler kopartınca baharın gelişini engelleyebilecekler. Planları yenilmeye mahkum. Bugün boşalan safları doldurma isteği genç komünistlerin akıl ve yüreklerinde yeşeriyor. Bir Firat bin Firat oluyor. Onların ayak izlerine basmanın verdiği onurla gençlik yürüyüşünü sürdürüyor."
GÜRBÜZ: ORADA, ÖZGÜR ÜLKESİNDE GÜLÜMSEYEREK ÖLÜMSÜZLEŞTİ
Ahmet Şoreş'in ailesi adına ağabeyi Erdoğan Gürbüz, anma törenine mesaj gönderdi. Gürbüz'ün mesajı şöyle: "Kardeşimin ölümsüzleşmesinin duyulması anından itibaren gösterdiğiniz ilgi, alaka ve dayanışmanızı takdir ediyor, saygı ve sevgilerimizi sunuyoruz. Kardeşim temas ettiği yaşamın her alanında iz bırakmayı başardı. Bu başarının asıl kaynağı bizleri büyüten annemizdir.
Annemizin çeşitli fedakarlıklarda bulunarak bizlere yarattığı ortamdı. Ev işlerinin yapılmasında ortaklaşmayı öğretti. Eve gelen misafirleri saygı ve sevgi ile karşılamayı, ağırlamayı öğretti. Yapılacak işleri karşılık beklemeden yapılmasını öğretti. Kardeşim küçükken biraz inatçıydı. Kafasına koyduğu işi yapardı. Yaptığı bütün işlerde başarılı olurdu. Bunu da yüzümüze gülerek bazen de kızarak söylerdi. Bir bayram günüydü, ekmek fırınları kapalıydı. Evde ekmek yoktu, aç kalmıştık. Komşulardan ekmek istedik. Tesadüfen onlarda da yoktu. İş başa düşmüştü. Annem ve babam köydeydi. O gün köyde babamın amcası Hıdır amca trafik kazası geçirdi ve yaşamını yitirdi. Gelme şansları yoktu. Bizlerde un çıkardık, hamuru yoğurduk, ateşi yaktık, ekmek sacını ateşin üzerine koyduk. Öncellikle amca oğlu Hüseyin denedi ama başaramadı. Ben denedim olmadı. Ali Haydar denedi O da yapamadı. Zeki denedi biraz oldu ve bizler aç kalmaktan kurtulduk.
Yine köyde yaz aylarında ekin biçmeye giderken dedem, ben ve Zeki ekin biçme yarışına girerdik. Zeki küçük olmasına rağmen bizimle başa baş mücadele ederdi. Babam Pertek'te ev satın aldı ve biz ailecek taşındık. Zeki ortaokul öğrencisi iken yaz aylarında ayakkabı boyacılığı yapardı. Ben bir gün kahvede tavla oynarken yenildim ve param yoktu. Tavla borcumu Zeki boyada kazandığı parayla ödedi ve ben o anı unutamıyorum.
Kardeşim Zeki ortaokul ve lisede çok başarılıydı. Okul birinciliğine oynuyordu. Saz çalmayı, yüzmeyi, futbol oynamayı severdi. Arkadaşlık ilişkileri iyiydi. Çok sevilirdi. Üniversite sınavını ilk girişinde kazandı. D.Ü. Coğrafya öğretmenliğini kazandı. Bende aynı üniversitenin fizik öğretmenlik bölümünü okuyordum. Ev tutmuştuk, bir yıl birlikte kaldık. Bütün ev işlerini birlikte titizlikle yapardık. O dönem ben cumhuriyet kitap kulübü ve bilge kitap kulübüne üyeydim. Birlikte kitap okumayı ve okuduğumuz kitaplar üzerinde yorum yapmayı severdik. Aynı yıl kardeşim Ali Haydar Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi edebiyat bölümünü okuyordu. Bir komplo sonucu tutuklanarak Diyarbakır cezaevine gönderildi. Görüş günlerini sıraya koyduk. Cezaevi koşulları çok kötüydü. Bu durum çok zorumuza giderdi. Zeki tepki gösterirdi ve bazen gitmek istemezdi. Zeki aynı yıl tekrar sınava girdi ve İ.Ü. Veterinerlik Fakültesi bölümünü kazandı. Başta gitmek istemedi. Bizler Veteriner Fakültesinin daha iyi olduğunda ısrarcı olduk ve İstanbul'a uğurladık. Kardeşim Zeki'nin içinde bulunduğu koşullar sade düşünmesini, üretken biri olmasını, içinde bulunduğu sınıf çelişkilerini doğru kavramasını ve bunun sonucunda örgütlü, örgütleyici olmasını sağladı.
Kardeşimin en büyük özlemi idealindeki düşlerini gerçekleştirmekti. Onu da Rojava'da özgür bir ülke yaratarak başardı. Orada özgür ülkesinde gülümseyerek ölümsüzleşti. Kardeşimi sevgi saygı ve özlemle anıyorum."
KOMÜNİST İNŞA: ÖFKEMİZİ DİRENİŞE ÇEVİRELİM
Komünist İnşa, Komünist Kadın ve Komünist Gençlik adına yapılan konuşmada ise şunlar ifade edildi: "Zeki ve Özgür gibi komünistlere yönelik özel saldırılar, Türk devletinin onlar şahsında, partilerinden ne kadar korktuklarını gösteriyor. Egemenlerin bu korkusu hepimiz için geçerli. Sadece Türkiye ve Kürdistan'da değil. Almanya'da da çalışma yürütmüş Özgür gibi yoldaşlara yapılan saldırılara buradan da bir cevap verilmesi gerektiğini gösteriyor. Öfkemizi direnişe çevirelim, faşistlere hak ettikleri cevabı verelim."
Anma, şehit ailelerinin selamlanmasının ardından sona erdi.