10 Kasım 2024 Pazar

Son on yılda en az 372 enerji işçisi katledildi

İSİG Meclisi yayımladığı raporda son on yıl içinde en az 372 enerji işçisinin iş cinayetinde katledildiğini duyurdu. Elektrik çarpması nedeniyle 168 enerji işçisinin katledildiği belirtilen raporda, tespit edilemeyen daha fazla iş cinayeti olduğu eklendi.

Enerji iş kolunda son on yılda en az 372 işçi, iş cinayetinde katledildi. İşçi Sağlığı ve Güvenliği (İSİG) Meclisinin raporuna göre; 2013 yılında 33, 2014 yılında 31, 2015 yılında 39, 2016 yılında 35, 2017 yılında 49, 2018 yılında 10, 2019 yılında 40, 2020 yılında 41, 2021 yılında 32, 2022 yılında 42 ve 2023 yılının ilk sekiz ayında 20 işçi olmak üzere; 2013 yılından bugüne "en az" 372 enerji işçisi "iş cinayetleri"nde katledildi.

Raporda enerji işçilerinin ölümlerine dair şu hususların altı çizildi:
🔹"Temel kriterimiz 'bütün iş kazalarının önlenebilir olduğu'dur. İşçi ölümlerinin önlenebilir olması yüzünden yaşananları 'iş kazası' değil 'iş cinayeti' olarak tanımlıyoruz.
🔹Bizler hazırladığımız raporlarda 'geniş anlamda işkollarını' temel almamıza rağmen bu rapora özel olarak 'dar anlamda nace kodlarını' esas aldık. Yoksa bu işkolundaki birçok arkadaşımızın işsizlik ya da iş değiştirme süreçlerinde 'serbest elektrikçilik' yaptığını hatırlatmakta fayda var.
🔹Geleneksel olarak enerji işkolunda çalışanların büyük bir çoğunluğu erkek işçi. Kadın işçiler çoğunlukla büro işlerinde çalışıyorlar. Bu dönemde sadece dört kadın işçinin ölümünü tespit edebildik. Kaybettiğimiz kadın arkadaşlarımız rüzgar enerji santralinde yardımcı hizmetlerde, doğalgaz müşteri hizmetlerinde, özel firmada üretim biriminde ve hidroelektrik santralinde elektrik teknisyeni olarak çalışıyorlardı.
🔹Yine enerji işkolunda taşeron gibi esnek çalıştırma modelleri yaygın olsa da 'mülteci-göçmen işçi' çalıştırıldığına dair elimize ulaşan bir bilgi yok. Ancak taşeron marifetiyle kısa süreli yardımcı işlerde (trafo boyama, DSİ'de tel çekme vb.) mülteci-göçmen işçi çalıştırıldığına şahit olduk."

'ELEKTRİK ÇARPMASI NEDENİYLE 168 İŞÇİ KATLEDİLDİ'
Elektrik çarpması nedeniyle 168, yüksekten düşme nedeniyle 48; trafik, servis kazası nedeniyle 48 işçi; ezilme, göçük nedeniyle 30; zehirlenme, boğulma nedeniyle 14; patlama, yanma nedeniyle 13; kalp krizi, beyin kanaması nedeniyle 12; Covid-19 nedeniyle 10; şiddet nedeniyle 8; nesne çarpması, düşmesi nedeniyle 6; kesilme, kopma nedeniyle 3; intihar nedeniyle 3 diğer nedenlerden dolayı 9 işçinin katledildiği enerji iş kolundaki iş cinayetlerinin dağılımı raporda şöyle sıralandı:
🔹 "Elektrik çarpması sonucu ölümler, yüksekten düşmeler, yanma ve patlamalar ilk sıralardaki ölüm nedenleri. Temel önlemler alınsa ve denetimler yapılsa bu ölümlerin önlenebileceği aşikar. (İSİG Meclisinin tasnifleri tüm işkollarına göre yapıldığı için enerji işkolundaki ölüm nedenlerinin ayrıntılı incelenmesi gerekir. Zira elektrik çarpması, ark parlaması, yüksekten düşme, yanma, kalp krizi gibi ölüm nedenleri işkolunda içiçe geçmektedir.)
🔹Enerji altında çalışma ve enerji hatlarına yakın çalışma yaygın olduğu için alçak gerilim ve yüksek gerilimde elektrik akıma kapılıp ağır yanık (çoğu bölgede yanık üniteleri de yok) ve yaralanmalarla yaşamak zorunda kalan çok sayıda işçi var. Yine manyetik alan ve radyasyon maruziyetinin henüz sebebi açıklanmamış meslek hastalıklarına neden olabileceği de ekleyelim."

Raporda, enerji işkolunda iş cinayetlerinin yaş gruplarına göre dağılımı şöyle:
🔹14 yaş ve altı 1 çocuk işçi,
🔹15-17 yaş arası 1 çocuk/genç işçi,
🔹18-29 yaş arası 116 işçi,
🔹30-49 yaş arası 208 işçi,
🔹50-64 yaş arası 31 işçi,
🔹65 yaş ve üstü 4 işçi.

Öte yandan 11 işçinin ise yaşının bilinmediği belirtilen rapor şöyle devam etti:
🔹"Türkiye'de neredeyse çocuk işçiliğin olmadığı sektörlerden birisi enerjidir. Ancak TEİAŞ'ın yüksek gerilim ve altyapı çalışmalarında çalışan taşeron şirketlerde temel olarak 'aile emeği' esastır ve toplu olarak çalışmaya gelen erkek işçiler içinde 'yardım eden' gençler/çocuklar da bulunmaktadır. Ölen iki çocuk da bu kapsamda çalışmaktaydı.
🔹Sektörde özellikle iki yıllık yüksek okul mezunu çok sayıda genç işçi çalışmaktadır. Nitekim ölen işçilerin üçte biri 30 yaş altındaki genç işçilerdir ve güvencesiz koşullarda çalışmaktadırlar.
🔹Sektör en geç özelleştirmelerin hayata geçirilebildiği ve hala devlet işletmelerinin olduğu bir alandır. Bu yüzden 50 yaş üstündeki ölümler Türkiye ortalamasının altındadır. Bu durum belli bir yaş üstü ve kalifiye olan enerji işçilerinin eski kuşağının görece olarak daha korunmalı çalışmış olduğunun bir göstergesiydi.

Enerji işkolunda iş cinayetlerinde ölenlerin 19'u (yüzde 5,1) sendikalı işçi, 353'ü ise (yüzde 94,9) sendikasız. Bu noktada bazı hususların altını çizmek gerekiyor.
🔹Sendikaların açıklamaları, taziyeler, sosyal medya paylaşımlarını takip ederek ya da mesai arkadaşlarının bildirimlerine göre tespit edebildiğimiz kadarıyla ölen işçilerin 19'u sendikalı. Ancak sektörde geleneksel olarak hakim bir sendika mevcut ve son açıklanan istatistiklere göre de yüzde 27 civarında bir örgütlülüğü bulunuyor.
🔹Son on yılda ölen işçilerin çalıştıkları şirketlere baktığımızda Anadolu Yakası EDAŞ, Gediz EDAŞ, Aydem Enerji, Boğaziçi EDAŞ, Aras Edaş, Meram Edaş, Dicle Edaş, Vangölü EDAŞ, Trakya EDAŞ, Toroslar EDAŞ, Akdeniz EDAŞ, Kayseri ve Civarı EDAŞ, Sakarya EDAŞ, Yeşilırmak EDAŞ, Fırat EDAŞ, Aras EDAŞ, Çamlıbel EDAŞ, Çoruh EDAŞ, Uludağ EDAŞ, Afşin-Elbistan Termik Santrali, Orhaneli Termik Santrali, Tunçbilek Termik Santrali, Seyitömer Termik Santrali, Kemerköy Termik Santrali, Yeniköy Termik Santrali, Çan Termik Santrali, TEİAŞ, DSİ, İSKİ, İGDAŞ, Sulama Birlikleri, Rüzgar Enerji Santralleri, Hidroelektrik Santraller vd. Bulunmaktadır.

'ÖLEN SENDİKALI İŞÇİ SAYISI TESPİTLERİMİZİN ÇOK ÜSTÜNDE'
Bu işletmelerin birçoğunda geleneksel olarak hakim olan sendika örgütlüdür. Yani ölen sendikalı işçi sayısının bizim tespit ettiklerimizin çok üstünde olduğunu belirtmemiz gerekiyor.

Enerji işkolunda 74 şehirde ve yurtdışında üç ülkede (Türkiye menşeili şirketlerde çalışan) iş cinayeti tespit etmiş durumdayız:
🔹28 ölüm İstanbul'da; 16 ölüm Kahramanmaraş'ta; 14'er ölüm Konya ve Muğla'da; 13 ölüm Şanlıurfa'da; 12'şer ölüm Adana, Manisa ve Mardin'de; 10'ar ölüm Antalya ve Aydın'da; 9'ar ölüm Diyarbakır, Erzurum, İzmir ve Sivas'ta; 8 ölüm Şırnak'ta; 7'şer ölüm Ankara, Bingöl ve Ordu'da; 6'şar ölüm Adıyaman, Bursa, Denizli, Kayseri ve Samsun'da; 5'er ölüm Ağrı, Artvin, Çanakkale, Hatay, Kocaeli, Niğde, Sakarya ve Van'da; 4'er ölüm Balıkesir, Elazığ, Karabük, Kars, Tekirdağ ve Tokat'ta; 3'er ölüm Bitlis, Hakkari, Kırklareli, Kütahya, Osmaniye, Trabzon, Tunceli ve Zonguldak'ta; 2'şer ölüm Amasya, Burdur, Çankırı, Çorum, Düzce, Edirne, Erzincan, Gaziantep, Isparta, Karaman, Kastamonu, Kırşehir, Mersin, Siirt ve Yalova'da; 1'er ölüm Afyon, Aksaray, Ardahan, Bartın, Batman, Bayburt, Eskişehir, Giresun, Gümüşhane, Iğdır, Malatya, Rize, Sinop ve Yozgat'ta; 4 ölüm Yurtdışında (2 Irak, 1 Lübnan, 1 Suriye) meydana geldi...

'İŞ CİNAYETİNDE ÖLEN ÇOK SAYIDA GÖLKÖYLÜ İŞÇİ VAR'
Bu tabloya eklemek istediğimiz bir husus var. Ordu Gölköylü işçiler, yurtiçi ve yurtdışında özellikle yüksek gerilim ve elektrik altyapı işlerinde yoğun bir biçimde çalışmaktalar. Bu durum birçok söyleşiye, yazıya da konu olmuş durumda. İş cinayetlerinde de ölen çok sayıda Gölköylü işçi olduğunu belirtelim.