Son 10 yılda en az bin 803 tarım işçisi hayatını kaybetti
Son on yılda en az bin 803 tarım işçinin iş cinayetinde katledildiğini açıklayan İSİG Meclisi, iş cinayetlerinin artmasının temel sebebinin güvencesiz çalışma olduğunu vurguladı.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, tarım işkoluna ilişkin hazırladığı raporu kamuoyuyla paylaştı.
Tarım-Sen üyesi oldukları için işten atılan ve 38 gündür direnişi sürdüren Agrobay işçilerinin selamlandığı raporda, tarım işkolunda son 10 yılda en az bin 803 işçinin çalışırken hayatını kaybettiği belirtildi.
GÜVENCESİZ ÇALIŞMA İŞ CİNAYETLERİNİN ARTMASININ NEDENİ
Tarım işçilerinin inşaat işçileriyle beraber en çok iş cinayetinde katledilen işçilerden olduğuna dikkat çekilen raporda, verilerin ulusal ve yerel basından, işçilerin mesai arkadaşları, aileleri ve sendikalardan derlenerek raporlaştırıldığı kaydedildi. Raporda, tarım işçilerinin çok büyük bir bölümünün "sigortasız" çalıştığı ve SGK iş kazası istatiklerinde yer almadığı belirtilirken, "Tarım işçiliğinin mevsimlik etkiyle özellikle Nisan ayının sonu ile ivme kazandığını ve bu ivmenin Kasım ayı başında sona erdiğini belirtelim. Yine okulların tatil olması da bu ivme sürecinin içindeki ayrı bir sıçrama noktasını oluşturuyor. İstihdamın genişlemesi ve güvencesiz çalışmanın/yaşamın temel olması iş cinayetlerinin de bu dönemde artmasının nedenini oluşturuyor" ifadeleri kullanıldı.
Tarım işkolunda on yılda 847 mevsimlik tarım/tarla işçisinin, 451 çoban/hayvan çiftliği işçisinin, 416 orman işçisinin ve 89 ücretli çalışan balıkçının yaşamını yitirdiği ifade edilen raporda, iş cinayetlerinin nedenlerine göre dağılımı ise şöyle belirtildi:
TRAFİK KAZASI NEDENİYLE 596 İŞÇİ KATLEDİLDİ
"Trafik, servis kazası nedeniyle 596 işçi; ezilme, göçük nedeniyle 344 işçi; zehirlenme, boğulma nedeniyle 245 işçi; şiddet nedeniyle 128 işçi; yıldırım düşmesi nedeniyle 107 işçi; kalp krizi, beyin kanaması nedeniyle 101 işçi; yüksekten düşme nedeniyle 78 işçi; elektrik çarpması nedeniyle 54 işçi; kesilme, kopma nedeniyle 24 işçi; nesne çarpması, düşmesi nedeniyle 23 işçi; intihar nedeniyle 20 işçi; patlama, yanma nedeniyle 18 işçi; diğer nedenlerden dolayı 65 işçi hayatını kaybetti."
İşçilerin kapalı kasa kamyonet, traktör römorku, eski ve kalabalık servisler gibi uygun olmayan koşullarda taşındığına dikkat çekilen raporda, kesim yapılırken alınmayan önlemler sonucu özellikle orman işçilerinin devrilen ağaçların altında kaldığı vurgulandı.
DEVLET KENDİ YASALARINA UYMUYOR
Mevsimlik tarım işçilerinin çadır kentlerde kaldığı ve çadır kentlerin barınma, beslenme, altyapı koşullarını karşılamadığı ifade edilen raporda, "Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma ve sosyal hayatlarının iyileştirilmesi, ulaşımı gibi genelgeler çıkarılmasına rağmen devlet kendi yasalarına uymamaktadır" denildi.
Tarım işkolunda on yılda 346 kadın ve bin 457 erkek işçinin hayatını kaybettiği ifade edilen raporda, "Sektörde kadın işçilerin ölüm oranı tüm iş cinayetleri ortalamasının yaklaşık üç katıdır. Özellikle kız çocukları, genç kadınların ölümü bu oranı artırmaktadır" ifadeleri kullanıldı.
14 YAŞ VE ALTI 101 ÇOCUK İŞÇİ YAŞAMINI YİTİRDİ
"Sektörde çocuk işçilerin ölüm oranı tüm iş cinayetleri ortalamasının yaklaşık üç katıdır. Çocukların ücreti anne ve babalarından düşüktür. Yine çocuklar eğitim imkanına ulaşamamaktadır" denilen raporda, on yılda 14 yaş ve altı 101 çocuk işçinin ve 15-17 yaş arası 134 çocuk/genç işçinin yaşamını yitirdiği belirtildi.
ÖNERİLER
Raporun öneriler kısmında ise şu maddeler yer aldı:
"🔹Köylüleri 'mevsimlik' ve 'gezici' işçiliğe zorlayan koşulların ortadan kaldırılması hedeflenmelidir. Bu noktada tarımda neo-liberal politikaların uygulanmasına son verilmelidir. Köyler yerleşime ve üretime uygun bir biçimde yeniden yapılandırılmalıdır. Ekolojiye ve gıda güvenliğine öncelik veren köklü bir tarım reformu yapılmalıdır.
🔹Mevsimlik tarım işçilerinin temel haklardan (ücret, çalışma saati, sosyal güvence, sendikal örgütlenme) yararlanmalarını sağlayacak kapsamlı bir yasal düzenleme yapılmalı, dayıbaşılık kaldırılmalı ve halihazırda çıkarılmış yönetmeliklerin hayata geçirilmesi sağlanmalıdır.
🔹Mevsimlik tarım işçilerine yönelik izole etme, aşağılama (örneğin fişleme) ve şiddet politikalarının önüne geçecek idari ve toplumsal tedbirler alınmalıdır.
🔹Tarım işçilerinin çalıştıkları yerlerde başta sağlık ve eğitim olmak üzere hizmetlere ulaşımı için tedbirler alınmalıdır.
🔹Çocukların eğitime ulaşmaları, sağlıklarının korunması en başta gelen sorundur. Kamusal bir politika oluşturulmalıdır. Periyodik olarak genel sağlık taramaları yapılmalı ve sağlık hizmetlerinden yararlanmaları ücretsiz olmalıdır.
🔹Kadınların çalışma dışında üzerlerinde olan çocuk bakımı ve ev işleri için yerleşim alanlarında kreş, ortak mutfaklar ve çamaşırhaneler oluşturulmalıdır. Kadın sağlığına dönük çalışmalar yapılmalıdır.
🔹Tarım işçileri için sağlıklı (temiz su, banyo ve lavabo vb.) ve sosyalleşme imkanı sağlayan barınma alanları oluşturulmalıdır.
🔹Tarım işçilerinin çalıştıkları alanlara ulaşımı, uygun araçlarla ve güvenli bir şekilde yapılmalıdır."