'Sömürgeciliğe karşı olmak feminist bir meseledir'
İsrail'in Filistin'e dönük işgal saldırılarına ilişkin açıklama yapan feminist örgütler, "Biz aşağıda imzası olan feminist gruplar ve kurumlar, Filistin direnişiyle her yönüyle dayanışma içinde, haksızlık ve sömürgeciliğe karşı olduğumuzu ifade ediyoruz" dedi.
Çok sayıda Arap feminist örgüt, Filistin direnişiyle dayanışma çağrısı yayınladı. Sendika.org tarafından yayınlanan ve Ayşe Düzkan & Hülya Osmanağaoğlu tarafından çevrilerek Sendika.org'da yayınlanan çağrıda şu ifadeler yer aldı:
"Biz aşağıda imzası olan feminist gruplar ve kurumlar, Filistin direnişiyle her yönüyle dayanışma içinde, haksızlık ve sömürgeciliğe karşı olduğumuzu ifade ediyoruz. Bu grup ve kurumlardaki feministler olarak, bölgedeki milyonlarca kadın gibi biz de, Filistin'deki Batılı yerleşimci sömürgeciliğin askeri diktatörlük baskısı altında ezilen tüm halkların ve tarihsel Filistin topraklarının kurtuluşu ve verilen zararların telafisi, gerçekleşene kadar direnişe karşı öne sürülen kuşkucu ve damgalayıcı her türlü yaklaşımı reddediyoruz."
Yayınlanan açıklamada, feminizmin haksızlık ve baskılarla mücadele eden, adaleti sağlamayı ve güç eşitsizliklerini ortadan kaldırmayı hedefleyen düşünce ve eylem birliği olarak görüldüğü vurgulanarak, Filistin direnişinin her yönüyle yıllardır milyonlarca insanın hayatını mahveden zalim ve sömürgeci bir sistem karşısında meşru olduğu dile getirildi.
Bu direnişin adil bir dünya mücadelesinin ayrılmaz parçası olduğu kaydedilen açıklama, şöyle devam etti: "Sömürgeci ve liberal söylemler tek bir tür feminizm inşa etmeye çalışıyor: Metropollerdeki (Avrupa ve Kuzey Amerika) beyaz topluluklara ait bir feminizm. Sözde 'insan hakları' çerçevesinde sömürgeci güçlerce örgütlenen ve onların çıkarlarının korunması için göreve çağrılmakla sınırlı bir alanda var olabilen bir feminizm türü bu. Liberal feminizm bu çizgiden bir sapma olduğunda şaşkınlığa uğruyor ve önemsizleştirmeye ya da yok saymaya çalışıyor. Sonuç olarak bizim feminizmimiz, mevcut sömürgeci ve patriyarkal sistemlerle eşanlı olarak mücadele eden ve sarsan özgürlük hareketlerini -ki Filistin halkının silahlı mücadelesi bu anlamıyla saygı duyduğumuz mücadelelerden biridir- desteklediği için itibarsızlaştırılıyor ve şüpheyle karşılanıyor."
Liberal feminizmin Küresel Güney'in ezilenlerini görmezden gelirken duruma göre fonlarla destekleyip duruma göre askeri baskıyla sindirerek yönetmeye çalıştığı kaydedilen açıklamada, liberal feminizmin bu toplumlardaki kimi kadın gruplarını ve tek tek kadınları kurtarmak için seçim yaptığı ifade edildi.
"Bizi sürekli olarak entelektüel yaklaşımlarımızın kesişimsel temellerinden koparmaya çalışmak söz konusu. Oysa örgütlü silahlı mücadele, toprağın ve bedenin sömürgecilikten ve işgalden kurtuluşuna giden kaçınılmaz yoldur" denilen açıklamada, feminizmlerinin sorgulanması ya da yok sayılmasına yönelik her türlü girişimin reddedildiği belirtildi.
"Feminizmin bize öğrettiği, içinde yaşadığımız çelişkileri kavrayarak harekete geçmektir. İsrail sömürgeciliğine karşı mücadelemiz bütün bölge halklarının özgürlük ve güvenliğinden ayrıştırılamaz. Feminizmin bize öğrettiği tarafları görmek, ittifakları belirlemek ve koşulsuz şartsız dışlananların sesini duyurmaktır" denilen açıklama, şöyle devam etti: "Biz, aşağıda imzası olan feminist örgütler, yayınlar ve gruplar, tüm yol arkadaşlarımızı, bu adalet mücadelesinde tartışmaksızın Filistin direnişinin arkasında durmaya çağırıyoruz. Liberal ve beyaz feministlerin hikâyelerine boyun eğmeyelim mümkün olan her şekilde Filistin halkına ve direnişine destek olalım."
İmzacı grup ve kurumlar: Irak Kadın Ağı, JÎN Kadın Derneği, Kohl Derneği, Kyp Topluluğu, Namaa Kadın Kültür Geliştirme, Nassawiyat, Dünya Kadın Yürüyüşü Lübnan, The Sex Talk Arabic, Doğu Sudanlı Kadınlar, NOUN Köy Dayanışması, Takatoat Feminist Bilinç Devrimi, FEMALE, Aswat Nissa, SLÉTÅTE