25 Kasım 2024 Pazartesi

'Soma'da salgın yayılırsa önü alınamaz bir felaket yaşanır'

Soma'da, nüfusun 80 bine yakınını aileleriyle birlikte maden işçileri oluşturuluyor. Bağımsız Maden-İş Örgütlenme Uzmanı Kamil Kartal, salgına rağmen hala 13 bin maden işçisinin çalıştırıldığını kaydetti. Salgının yayılması durumunda büyük bir felaketin yaşanacağına dikkat çeken Kartal, derhal üretimin durdurulmasını, gerekli önlemlerin alınmasını istedi.

Tersaneler, madenler ve inşaat sektörü başta olmak üzere pandemi günlerinde çalışma zorunluluğu olmayan iş kollarında binlerce işçi çalışmak zorunda bırakılıyor. Maden katliamları ile gündemden düşmeyen Soma'da da binlerce işçi salgın riski ile karşı karşıya.

Soma'nın nüfusu 110 bin. Nüfusun 80 bine yakını, 50'ye yakın kentten ilçeye göç eden işçiler ve bunların ailelerinden oluşuyor. Yani maden işçilerinin içerisinde salgının yayılması demek, otomatik olarak binlerce insanın salgına yakalanması anlamına geliyor.

Bağımsız Maden İşçileri Sendikası Örgütlenme Uzmanı Kamil Kartal, günlerdir, "kırmızı alarm veriyor" denilerek gündeme getirilen Soma'da işçilerin çalıştırıldığı ve yaşadığı koşullar ile taleplerine ilişkin ETHA'ya konuştu.

'SOMA ŞİMDİ DAHA ÇOK VİRÜSE AÇIK HALE GELDİ'
Soma'da ortalama 16 bin maden işçisinin bulunduğunu belirten Kartal, Soma'da madenlerin yanı sıra termik santralin olduğunu da hatırlattı. Kartal, "Türkiye'nin en kirli havasına sahip yerlerinden biri. Maden işçilerinin ağırlıklı bir bölümünde koah ve akciğer hastalıkları var. Çünkü özellikle 301 madencinin yaşamını yitirdiği katliamdan sonra Soma'da eski klasik üretim tarzı ile çalışan ocakların toplamı kapandı, devasa büyüklükte tam mekanizasyonda çalışan madenler ortaya çıktı. Tam mekanizasyona geçişle birlikte de yoğun bir taş ve kömür tozu oluştuğu için işçiler daha çok etkilendi. Klasik üretim tarzında bu kadar toz olmuyordu. Şimdi devasa büyüklükte makineler çalışıyor ve günde bir işletmede 18-20 bin ton gibi üretim yapılıyor. Doğal olarak bu sağlık bakımından da virüse daha açık bir hale geliyor insanlar."

PATRONLARDAN 'ÖNLEM ALIN' DİYEN SENDİKAYA SUÇ DUYURUSU
Soma'da salgın koşullarına rağmen şu an 13 bin maden işçisinin çalıştırıldığını belirten Kartal, madenlerde salgına karşı herhangi bir önlemin de alınmadığını belirtti. İşçilerin uzun süre servislerde kalabalık bir şekilde taşındıklarını söyleyen Kartal, yaptıkları başvuru üzerine servislerde düzenleme yapıldığını ve artık işçilerin sosyal mesafe kuralına göre taşındıklarını kaydetti. Bu önlemleri almak zorunda kalan maden patronlarının "Biz gerekli önlemleri alıyoruz" diyerek açıklamalar yaptıklarını söyleyen Kartal, "Bundan sonra sanki madenlerde de tüm önlemleri uyguluyorlarmış gibi yaygaraya başladılar. Yaptığımız başvurular ve açıklamalar nedeniyle de sendikamız ve sendika yöneticilerimiz hakkında 'şirketlerin ticari itibarını zedelediğimiz, şirket yöneticilerini de tehdit ettiğimiz' iddiasıyla da suç duyurusunda bulundular" dedi.

'SALGININ YAYINLAŞMASI DURUMUNDA ÖNÜ ALINAMAZ'
İl Hıfzıssıhha Kurulu'nun "üretim odaklı değil, koruma odaklı" önlemlerin alınması yönünde kararlar aldığını söyleyen Kartal, şöyle deva etti:

"Çünkü maden ocaklarında üretimin durdurulması mümkün değil, bir grup işçinin her koşulda çalışmak zorunluluğu var. Yani en azından suyun tahliye edilmesi, tamir, tarama ekiplerinin çalışması, havalandırma sistemlerinin ayakta kalabilmesi açısından. Biz de buradan hareketle, zorunlu işlerde çalışacak işçiler için gerekli güvenlik önlemlerinin alınmasını talep ettik. Bu alanların dışında kalan işçilere de ücretli izin verilmesini istedik. Çünkü, burada salgının yaygınlaşmaya başlaması durumunda önünün alınması çok zor olacak.

'MADEN DE VİRÜSÜN HIZLI YAYILMASININ ZEMİNİ ÇOK GÜÇLÜ'
"Maden çalışmasında işçilerin kendilerini koruma şansı zor. Ocaklardaki havalandırma sistemleri güçlü olduğu için partiküller çok süratli bir şekilde yayılır, gerek kömür tozu gerek diğer kimyasallar. Madenlerde özellikle terk edilmiş ayakların doldurulması için kimyasallar da kullanılıyor, külleme ve baraj yapma sistemlerinde. Doğal olarak, havalandırma sistemleri güçlü olduğu için, girişte temiz hava da olsa da belli bir noktadan sonra kirli hava içeri taşınıyor. Öksürük, aksırık gibi durumlarda da salgın çok hızlı bir şekilde yayılır. Bundan dolayı da belli sayıda işçilerin çalıştırılmasını, geri kalan işçilerin ücretli izine çıkarılmasını talep ettik."

Kartal, hangi madende üretimin sürdüğü ve kaç işçinin çalıştırıldığına ilişkin ise şu bilgileri verdi:
"Bir ara İmbat'ta aşağı yukarı 4.900 işçi çalışıyordu, sayıyı 2 bine indirdiler. Ama geçtiğimiz günlerde kömürü alınmış yere basılan külleme nedeniyle patlama oldu ve 3 işçi yaşamını yitirdi. Biz bundan sonra önlemlerin daha da sıklaştırılacağını düşünürken, gevşettiler. Torbalama ve kömür yıkama tesisleri de dahil olmak üzere üretime yeniden başladılar. Yaklaşık bin 500 işçi izine çıkarıldı ama 3 bine yakın işçi hala çalıştırılıyor.

"Demir Eksport'ta, maske başta olmak üzere bir dizi önlemler var ancak üretim bütün alanlarda kesintisiz devam ediyor. Bin 100 işçi çalıştırılıyor. Kolin'in açık işletmesi devam ediyor. Yeni Anadolu'da 2 bin işçi çalışmaya devam ediyor. Türkiye Kömür İşletmeleri'nin işyerlerinde, zorunlu bölümlerde sadece 300 civarında işçi çalıştırılıyor. Diğer işçiler izinli. Devlet işletmesinde bir sorun yok ama özel işletmeler de alınan bir önlem yok, denetleme de yok."

'700 İŞÇİ KONTEYNERLERE TIKILDI'
Kartal, Polyak işletmesine ilişkin ise şunları söyledi: "Polyak tamamen yasa dışı, hiçbir kurala uyulmuyor. Orada kömür üretimi yok ama işletme Temmuz ayında açılacağı için hazırlık yapılıyor. Toplamda bin 50 civarında işçi çalıştırılıyor. Ama şu anda 700 işçiyi maden sahasına yerleştirdikleri konteynerlere tıkadılar. İşçiler, 30 Haziran'a kadar orada kampa alındı. Hafta sonları da dahil olmak üzere çalıştırılıyorlar ve hiçbir sağlık önlemi yok. İşçiler içerisinde testleri pozitif çıkanlar oldu. Bir kısmı hastanelere kaldırıldı, bir kısmı evlerine gönderildi. Ama hastanede kaç kişi yatıyor, kaç işçide korona çıktı bu konuda ne Sağlık Müdürlüğü'nden ne de diğer yetkililerden bir açıklama yapıldı."

"Soma'da apartmanlar, binalar, mahalleler karantina altına alınıyor, hastanelerde yatan madenciler var ama bunlara ilişkin yapılan bir açıklama yok" diyen Kartal, İl Sağlık Müdürlüğü başta olmak üzere vakalara ilişkin hiçbir yetkili tarafından yapılan bir açıklama olmadığını söyledi. Kartal, sadece maden işçilerinin verdikleri bilgiler üzerinden haberdar olduklarını belirterek, "Dolayısıyla bizim verdiğimiz bilgiler en alt düzeyde olan rakamlar. İl Sağlık Müdürlüğü ya da kurumlardan teyit edemediğimiz için kesin bildiğimiz sayıları paylaşıyoruz. Yani sayı bizim verdiklerimizden kesin olarak çok daha fazla" dedi.

'SOMA MADENCİ KENTİ KIRMIZI ALARM VERİYOR'
Nüfusun büyük çoğunluğunu maden işçileri ve onların ailelerinin oluşturduğu Soma'da halkla işçilerin birbirinden ayrı yaşamadığını vurgulayan Kartal, "Soma'da ölüm olayları olmadı ama herhangi bir ölüm olayı başladı mı, önü alınamayacak bir felaket ile karşı karşıya kalırız. Soma gerçekten kırmızı alarm veriyor" şeklinde konuştu.

'İŞÇİLER İŞSİZLİKLE DE KARŞI KARŞIYA'
Kartal, konuşmasının sonunda işçileri bekleyen işsizlik tehlikesine de dikkat çekti. Ücretli izine çıkarılan işçilerin tamamına yakının kronik hastalıkları olan işçiler olduğunu hatırlatan Kartal, "Yani mecbur oldukları için bu işçileri izne çıkardılar. Pandemi koşulları bittikten sonra, üretim ilişkileri yeniden gündeme geldiğinde bu izine çıkardık dedikleri arkadaşlarımızı işe geri alıp almayacakları meçhul. Yani işçiler, işsizlikle de karşı karşıya" dedi.