SKB, Paris katilamının öfkesiyle 6 Ocak'ta alanlara çağırdı
Sosyalist Kadınlar Birliği (SKB), Paris katliamının 10. yılında gerçek faillerin açıklanması, adaletin sağlanması ve Avrupa'da yaşanabilecek yeni siyasi katliamları önleyebilmek için Avrupa'da yaşayan Türkiyeli ve Kürdistanlı tüm göçmen kadınları 6 Ocak'ta Paris'te sokağa, hesap sormaya çağırdı.
Sosyalist Kadınlar Birliği (SKB), Paris katliamlarının öfkesiyle alanlara çağırdı. 9 Ocak 2013 yılında AKP-MHP faşist iktidarının Fransa devleti ile kurduğu kirli pazarlıklar ve işbirliği sonucu, üç devrimci kadın Sakine Cansız (Sara), Fidan Doğan (Rojbin) ve Leyla Şaylemez (Ronahî) Paris'in orta yerinde güpegündüz hain bir suikast ile katledildiği hatırlatıldığı açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
'ON YIL OLDU UNUTMADIK'
"On yıl oldu unutmadık; Fransız devletinin haberinin olduğu, AKP faşist şeflik rejiminin organize ettiği, MİT ve tetikçileriyle gerçekleştirdiği katliamın hesabını soran bir hukuk ve adalet ortada yok. Bu hukuksuzluğun, adaletsizliğin sonucu 23 Aralık 2022 yılında yine Paris'te, Kürt halkının 3 evladı, Emine Kara (Evin Goyi), Kürt sanatcı M. Şirin Aydın (Mir Perver) ve Kürt yurtsever Abdurrahman Kızıl katledildiler. Yine AKP-MHP faşist diktatörlüğünün yönlendirdiği ırkçı bir tetikçi tarafından planlı bir biçimde infaz edildiler. İkinci katliam da mücadeleci yiğit Kürt kadınlarına yönelik planlandı. Politik islamcı faşist AKP-MHP iktidarı her biçimde Kürt kadınlarını ve halkını hedef aldı. On yıllardır Kürdistan'da Türkiye'de ilerici, devrimci, sosyalist ve Kürt kadınları katledildi. Deniz Poyraz'ın katledilmesi hafızalarımızda tazeliğini koruyor. Katiller sırtları okşanarak gözaltına alınıp adeta ödül niteliğinde cezalar ile katliamları meşrulaştırıldı.
'KATLİAMLARIN FAİLLERİNİ TANIYORUZ'
"Sakine Cansız gibi Kürt devrimcilerine Diyarbakır cezaevinde işkenceci, katliamcı yüzbaşı Esat Oktay Yıldıran'ın İzmir'de bir ilk okula adının verilmeye çalışılması tesadüfi değildir. Kamuoyundaki yoğun protestolar karşısında geri adım atmak zorunda kaldılar. 9 Ocak katliam dava iddianamesinde Türk Devletinin ve MİT'in bu katliamla ilgili bağı açıkça ortada, tutuklanan tek sanık olan Ömer Güney mahkemeye çıkarılmasına günler kala ani ve şüpheli bir 'ölümle' ortadan kaldırıldı. Şimdi de 23 Aralık katliamının tetikçisi aynı şekilde kriminalize edilmeye çalışılarak, örtbas çabası yürütülüyor. Ancak her ne kadar örtbas etmeye çalışsalar da bu katliamların faillerini tanıyoruz.
'NE KADAR SALDIRSALAR DA KÜRT ÖZGÜRLÜK HAREKETİNİ TASFİYE EDEMEYECEKLER'
"Paris şehitleri nesilden nesile bir temsiliyet ile kuşak kuşak büyütülen mücadelenin devamcısı oldular. Gerçekleşen katliamlar birbirine aktarılan özgürlük mücadelesinin sürekliliğine, adanmışlığınadır. Kürt kadınlarının sınır tanımayan özgürleşme düzeyinedir. Kürt kadınları özgürlük mücadelesi içerisinde her düzeyde kadın temsiliyetini önemseyen ve güçlendiren politikaları ile kadınların özneleşmesini tüm erkek egemen gerici değer yargıları ve sömürgeciliğin kirli savaş politikalarına ve saldırılarına karşı büyütmüşlerdir ve büyütmeye devam etmektedirler! Kürt ulusal özgürlük hareketini ve Kürdistan devrimini, ne kadar saldırsalar da, tasfiye edemeyeceklerdir!
'6 OCAK'TA PARİS'TE BULUŞMAYA ÇAĞIRYORUZ'
"Bugün benzer gerici, komplocu kontrgerilla organizasyonları ile katliamcı faşist şefliğin, Avrupa ülkelerinde yeni komplolar, siyasi cinayetler peşinde olduğunu ikinci Paris katliamı göstermiştir. Türk sömürgeciliği mücadele eden devrimcilere, yurtseverlere kirli ortaklıklarla saldırarak, gözdağı vermeye, sindirmeye devam ediyor. Bu bağlamda Filistin halkıyla dayanışma içinde olan kadın hareketleri de baskı yaşıyor ve saldırıya uğruyorlar. Ama nafile çabalar! Dün nasıl olduysa, bugün de katliam çetelerine, erkek egemen faşist saray rejimine karşı, kadınların, halklarımızın ve ezilenlerin birleşik mücadelesi ile karşı koyacağız. Paris katliamlarının öfkesiyle, kitlesel, birleşik sesimizi yükselteceğiz. Katliamın üstünün örtülmesine izin vermeyeceğiz, ölümsüzlerimizi unutturmayacağız. Paris katliamlarının gerçek faillerinin açıklanması, adaletin sağlanması ve Avrupa'da yaşanabilecek yeni siyasi katliamları önleyebilmek için, Avrupa'da yaşayan Türkiyeli ve Kürdistanlı tüm göçmen kadınları 6 Ocak günü Paris'te buluşmaya çağırıyoruz!"