Sincan'da iş cinayeti protesto edildi
Sincan'da 3 inşaat işçisinin iş cinayetinde katledilmesine tepki gösteren HDK Ankara Emek Meclisi, işçilerin yaşamını yitirdiği yerde yaptığı açıklamada devletin patronların yanında olduğunun altını çizdi.
Ankara'nın Sincan ilçesinde 2 Eylül'de dış cephe boyası yapılan inşaatta yaşanan iş cinayetinde katledilen Çetin, Volkan ve Mertcan Burcu için katliamın yaşandığı alanda açıklama yapıldı. Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Ankara Emek Meclisi'nin açıklamasında, "Kaza değil cinayet, kader değil katliam" pankartı açıldı, "Patron öldürüyor, devlet onu koruyor" sloganı atıldı.
Basın metnini okuyan Yılmaz Yıldırımcı, özelleştirme, sendikasızlaştırma ve cezasızlık politikalarından kaynaklı işçi ölümlerinin katliama dönüştüğünü söyledi. Yıldırımcı, ISİG Meclisi'nin raporuna göre, ağustos ayında en az 179 işçinin iş cinayetinde katledildiğini, yılın ilk sekiz ayında ise en az bin 201 işçinin iş cinayetinde katledildiğini aktardı. Yıldırımcı en fazla iş cinayetinin ise inşaat alanında yaşandığına dikkat çekti.
'SİYASİ İRADE BU CİNAYETLERİN SORUMLUSUDUR'
Görgü tanıklarının beyanlarına göre işçilerin emniyet kemeri takılı olması durumunda bu cinayetin yaşanmayacağını aktaran Yıldırımcı, "İş sağlığı ve güvenliği önlemlerini maliyet olarak gören işverenler, iş cinayetlerini kader diye dayatanlar, uyguladığı politikalarla ihmalkar davranan siyasi irade bu cinayetlerin sorumlusudur" dedi.
'İNŞAATLARDA VE MEVSİMLİK TARIM İŞÇİLERİNDE YOĞUNLUKLA KÜRT İŞÇİLER VAR'
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk ise inşaatta herhangi bir koruma önleminin olmadığını hatırlattı. Var olan durumun çözüme kavuşturulmamış sorunların bir yansıması olduğunu belirten Çelenk, "Baktığınız zaman bütün sektörlerde iş cinayetleri var ama en fazla inşaat sektöründe görüyoruz. Bu inşaatlara ya da geçici mevsimlik işçi olarak çalışmaya gelenlere baktığımızda; yoğun bir Kürt nüfusu görüyorsunuz. Dolayısıyla bu iş cinayetleri ile çözümsüz savaş halinin ilişkisini görüyorsunuz. Barış olmadan güvenli bir çalışma hayatı mümkün değildir" ifadelerini kullandı.