SES: Sağlık emekçileri en düşük ücretin yoksulluk sınırını geçmesini istiyor
Ağustos ayında başlayacak toplu sözleşme görüşmelerine dair taleplerini açıklayan SES, farklı istihdam biçimlerine son verilmesini, çalışma saatlerinin iyileştirilmesini, ücretin yoksulluk sınırının üzerinde olmasını istedi.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Ağustos ayında başlayacak olan toplu sözleşme görüşmelerine ilişkin taleplerini açıkladı. SES farklı istihdam biçimlerine son verilmesi, olağanüstü durumlarda sağlık emekçilerinin çalışma saatlerinin iyileştirilmesi ve en düşük ücretin yoksulluk sınırının üzerinde olması gerektiğinı talep etti.
Sendika genel merkezinde yapılan basın toplantısında konuşan SES Eş Genel Başkanı Selma Atabey, sağlık ve sosyal hizmet iş kolunun, farklı istihdam biçimleri ve taşeronlaştırma uygulamaları nedeniyle güvencesizliğin en yaygın olduğu işkolu olduğunu söyledi. Fazla çalışma, uzun saatler kesintisiz çalışma, sık nöbet tutma, çalışırken çok yoğun iş yükü altında çalışmanın bu alanın en önemli özellikleri olduğunu belirten Atabey, sağlık emekçilerinin tükenmişlik yaşadığını, görevden ayrıldığını, kendisini ve mesleğini değersiz gördüğünü dile getirdi.
Ağustos ayında yapılacak kamu emekçileri ve emeklilerini ilgilendiren toplu sözleşme görüşmelerinin iktidara yakın yetkili konfederasyon ile hükümet arasında "toplu satış sözleşmesi" ile sonuçlanmasını önlemek için işyerlerinden baişlayarak her platformda taleplerin dile getirilmesi gerektiğini belirten Atabey, taleplerinin geçmiş dönemde işyerlerinde kurulan sandıklardan çıkan sonuçlar, iş yeri toplantıları, anketler, 10. Dönem yapılan 3 MTK toplantısındaki başlıklara göre belirlendiğini söyledi.
'OHAL KHK'LERİ İPTAL EDİLSİN'
Hukuksuz OHAL KHK'ları sonuçlarıyla birlikte iptal edilmesi, OHAL Komisyonunun lağvedilmesi gerektiğini belirten Atabey, kamu hizmetleri kamu çalışanları eliyle yürütülerek 4/B,4/C, 4/D, 3+1, taşeron, vekil, sözleşmeli, kadrolu vb. farklı istihdam biçimlerinin ortadan kaldırılmasını talep etti. Sendika seçme ve örgütlenme önündeki engellerin, ayrımcı ve baskıcı uygulamalara son verilmesi çağrısında bulunan Atabey, kamuda siyasi kayırmacılığa son verilerek kadrolaşma durdurulmasını istedi.
EN DÜŞÜK ÜCRET YOKSULLUK SINIRI ÜZERİNDE OLMALI
Atebey'in sıraladığı diğer toplu sözleşme talepleri ise şöyle:
"En düşük temel ücret yoksulluk sınırı üzerinde olmalı, her türlü performansa dayalı ödeme sistemi kaldırılmalıdır. Meslek çalışmaları mesleklerin sorumluluk alanları ve sınırları çerçevesinde tanımlanmalı, çalışanlara keyfi ve görevleri olmayan işlerin yaptırılması engellenmelidir. Sosyal hizmetler risk ve tehdidin yüksek olduğu bir çalışma alanıdır. Sosyal incelemeler, evde hizmet verilmesi gereken durumlar, güvenlik riski olanlara yönelik kurumlarda yapılan çalışmalar, çalışanlara yönelik tehditler başta olmak üzere çalışanların fiziki ve hukuki güvenliklerinin sağlanması için gerekli tedbirler alınmalıdır. Olağanüstü durumlarda çalışma saatine yönelik düzenlemeler çalışanlar arasında eşitsizlik yaratacak şekilde düzenlenmemeli, çalışma saatinin azaltılması halinde hizmetin özelliği gereği haftalık 40 saat çalışmaya zorlananlara bu süreler fazla mesai olarak ücretlendirilmelidir. Olağanüstü durumlarda günlük çalışma süreleri (vardiya süresi) olabildiğince kisa tutulmalı, hemşirelerin 24 saatlik nöbet sistemiyle çalışmasının önüne geçilmeli, vardiyalar arasında olabildiğince uzun dinlenme süreleri oluşturulmalı ve haftalık toplam çalışma süreleri olabildiğince azaltılmalıdır."