25 Kasım 2024 Pazartesi

SES Aksaray: Eşit ve şiddetten uzak bir toplum için mücadeleye devam

SES Aksaray Şubesi, 25 Kasım dolayısıyla düzenlediği basın açıklamasında kadına karşı giderek artan şiddet, taciz ve tecavüze karşı örgütlenmenin önemine dikkat çekti. Sağlık ve sosyal hizmet emekçisi kadınlar, işyerinde şiddetin son bulması içinse ILO 190'ın imzalanması çağrısı yaptı.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Aksaray Şubesi'nden kadınlar, 25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi acil servisi önünde bir araya geldi. "Yaşamımıza, özgürlüğümüze, bedenimize, kimliğimize ve emeğimize sahip çıkıyor; mücadelemizi büyütüyoruz" pankartı açılan eylemde, "Kadın, yaşam, özgürlük", "Şiddete, tacize, tecavüze son", "Kadın cinayetlerini durdurun", "Öldüren sevgi istemiyoruz" dövizleri taşındı.

Basın açıklamasını okuyan işyeri temsilcisi Simel Kalsen, 25 Kasım'ın 1960'da Dominik Cumhuriyeti'nde diktatörlüğe karşı mücadele eden Mirabel kardeşlerin katledildiği gün olduğunu hatırlattı. Türkiye'de neredeyse her gün en az bir kadının katledildiğini söyleyen Kalsen, taciz, tecavüz ve şiddet vakalarının da giderek arttığına dikkat çekti.

ILO 190 sayılı Çalışma Yaşamında Şiddet ve Tacizin Önlenmesi sözleşmesine işaret eden Kalsen, "Sözleşme, çalışma yaşamındaki şiddete ve tacize karşı mücadeleye doğrudan odaklanan ilk uluslararası belge olma niteliği taşıyor. Çalışma yaşamındaki şiddet sadece fiziksel ve sözel şiddetle sınırlı değil elbette; uzayan mesailer, ödenmeyen ücretler, idarecilerin mobbingi, nerede nasıl çalışacağımızın belirsizliği, gebelerin; acil, yoğun bakım gibi yerlerde çalıştırılması işyeri şiddetidir" ifadelerini kullandı.

İran'da eylül ayında Mahsa Amini'nin katledilmesi sonrası kadın özgürleşmesinin ne kadar önemli olduğunun bir kez daha anlaşıldığını belirten Kalsen, şöyle devam etti: "Kadınların istikrarlı özgürlük mücadelesini işçi sınıfı, tüm ezilenler ve gençler ile birleştirdiğinde daha da güçlendiğini, çoğaldığını görüyoruz. Eşit, ayrımcılıktan ve şiddetten uzak toplumlar yaratana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Geçmiş, gelecek ve bütün zamanlarda kadınlar anlamlı mücadelesini bırakmayacak ve direnecekler. Kadınlar vardır, kadınlar kazanacak."

Kalsen, sağlık ve sosyal hizmet emekçisi kadınlar olarak taleplerini ise şu şekilde sıraladı:
🔹ILO'nun hazırladığı çalışma yaşamında şiddet ve tacizin önlenmesi sözleşmesi imzalansın
🔹HPV aşısı ücretsiz, rutin aşı sistemine girsin
🔹Gebelik tespitinde acil, yoğun bakım ünitesi gibi riskli birimlerde çalışma yasaklansın
🔹Gebelik tespitiyle gece çalışma yasaklansın
🔹7/24 hizmet veren kurumlarda kreşler de 7/24 açık olsun
🔹Mesai sonrası nöbet ücretleri mesai çalışma ücretinin iki katı olsun
🔹Yıpranma payı 5 yıl 1 yıl olacak şekilde düzenlensin
🔹Sağlık emek ve meslek örgütünden görüş alınarak sağlıkta şiddete karşı etkin/caydırıcı yasa çıkarılsın

Eylem boyunca "Erkek vuruyor, devlet koruyor", "Yaşasın örgütlü mücadelemiz", "Yaşasın kadın dayanışması", "Direne direne kazanacağız" sloganları atıldı.