Serfiraz Nîdal ve Rojvan Wan devrim andıyla uğurlandı
Rojava halkları, devrim savunmasında yer alırken ölümsüzleşen MLKP komutanlarından Serfiraz Nîdal (Welat Yıldız) ile özsavunma gücü komutanlarından Rojvan Wan'a direnişlerini sürdürme sözü vererek son yolculuklarına uğurladı.
Rojava-Kuzey ve Doğu Suriye'de kanser hastalığı nedeniyle ölümsüzleşen MLKP komutanlarından Serfiraz Nîdal (Welat Yıldız) ile Dirbesiye'de işgal güçlerinin saldırısı sonucu şehit düşen özsavunma gücü komutanlarından Rojvan Wan Heseke'de son yolculuklarına uğurlandı.
Morgdan sloganlar ve zılgıtlar eşliğinde çıkarılan cenazeler omuzlarda taşınırken sık sık "Şehid namirin", "Devrim şehitleri ölümsüzdür", "Serfiraz yoldaş ölümsüzdür", "Rojvan yoldaş ölümsüzdür" sloganları atıldı.
Cenazeler, Dijwar Şehitliği'ne araç konvoyu eşliğinde getirildi.
Törene şehit ailelerinin yanı sıra Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Komutanlığı, MLKP ve Şehid Alişer Deniz Tugayı savaşçıları, Til Temir Askeri Meclisi, TKŞ, JKŞ, CKŞ, Kongra Star, PYD, DKP-BÖG, TKEP-L, MKP, TKP-ML TİKKO ve DKP-Birlik temsilcilerinin yanı sıra Rojava'nın farklı kentlerinden yüzlerce kişi katıldı.
Saygı duruşu ile başlayan merasim, şehitler anısına askeri tören ile devam etti.
'ONLARIN YOLUNUN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ'
Şehit Aileleri Kurumu adına yapılan konuşmada şehitlerin ailelerine başsağlığı dilendi, "Bugün bu kahramanlar olmasaydı, burada olamazdık. Rojava devrimi şehitlerin kanıyla yaratıldı. Biz şehit anneleri olarak sözümüzü verdik, son damla kanımıza kadar onların yolunun takipçisi olacağız" denildi.
'ŞEHİTLER ONURUMUZDUR, HALKIMIZIN BAŞI DİK OLSUN'
Törende askeri güçler adına konuşan Hakkı Kobanê, iki şehidin Rojava devrim savunmasına önemli roller oynadığını dile getirdi, başta Kürt halkı olmak üzere tüm Ortadoğu halklarına başsağlığı diledi.
Hakkı Kobanê, "Şehitler onurumuzdur. Özgürlük insanın kolayca elde edeceği bir şey değildir. Biz halklarımızın özgürlüğü için savaşıyoruz. Şehitsiz, bedelsiz özgürlük gelmez. Bu nedenle halkımıza ve şehitlerimize söz veriyoruz. Halkımızın başı dik olsun" diye konuştu.
Kuzey Kürdistanlı olan Rojvan Wan'ın 1999 yılında PKK lideri Abdullah Öcalan'in tutsak edilmesinin ardından örgütlendiğini belirten Hakkı Kobanê, "Özverili bir yoldaştı. Hırslı, öfkeli ve fedai bir tarzla katılım sağlıyordu. Mücadeleye dört elle sarıldı, canını hesapsız biçimde mücadeleye verdi. Özgürlük için, Rojava devrimi için kahramanca savaştı ve yaşadı" diye konuştu.
Serfiraz Nidal'ın tüm Ortadoğu halkları için mücadele ederken bedel verdiğini dile getiren Hakkı Kobanê, "Serekaniye savaşı döneminde kahramanca savaştı. Duruşu bizim için bir örnektir. Bir hastalık yüzünden canını ve sözünü birleştirdi, özgürlük bedeli oldu" ifadelerini kullandı.
Türk devletinin işgal saldırılarını yoğunlaştırdığını dile getiren Hakkı Kobanê konuşmasının sonunda şunları dile getirdi: "İşgalcilere karşı ruhumuzu bu iki şehidimiz şahsında yenileyelim. Şehitlere verdiğimiz söz bizden bunu bekliyor. Haki'ye, Kemal'e, Zilan'a ve Sara'ya verdiğimiz sözleri, bugün Rojvan ve Serfiraz yoldaşlar şahsında yeniliyoruz. Onlarla kalbimizi birleştiriyoruz. Şehitler ölümsüzdür, yaşasın devrimci halk savaşı direnişimiz."
'ŞEHİTLERİN ÇAĞRISI; İŞGALE KARŞI DİRENİŞİN BÜYÜTÜLMESİDİR'
Törende söz alan Beritan Asya, şehit ailelerine başsağlığı diledi.
İşgalci Türk devletinin dört parça Kürdistan'a yönelik saldırılarına karşı direnişin sürdürdüğünü dile getiren Asya, "Verdiğimiz bedel, dört parça Kürdistan içindir. Nasıl ki devrim bugüne kadar binlerce şehidin kanıyla korundu, bugünden sonra da aynı kararlılıkla devam edecektir. Şehitlerimizin bize çağrısı, faşist Türk devletine ve işgalciliğe karşı direnişin büyütülmesidir" diye konuştu.
Serfiraz Nidal'ın mücadele yaşamını anlatan Asya şunları dile getirdi: "Serfiraz yoldaş, Kürdistan'ın başkenti Amed'den bir komünist olarak genç yaşlarında mücadeleye başladı. Türk devletinin Kuzey Kürdistan'daki saldırılarına karşı direnenlerden biri oldu. Genç yaşlarda tutuklandı, işkencelere maruz kaldı. Zindanlarda partinin çizgisini büyüttü, 6 yılını zindanlarda geçirdi ama asla boyun eğmedi. Zindandan çıktıktan sonra genç bir Kürt komünist olarak yönünü özgür dağlara verdi. Faşist Türk devletine karşı, partisinin çağrısıyla Rojava devrimine katıldı. Til Temir'de en ön cephelerde yer aldı. İşgal güçlerine karşı direnişin komutanlarından biri oldu, hiçbir zaman geri adım atmadı."
'SON DAMLA KANIMIZA KADAR ŞEHİTLERİMİZİN İZİNDEN YÜRÜYECEĞİZ'
Şehitlerin yolunu takip etmeyi sürdüreceklerini dile getiren Asya, "Biz onun yolunu takip edenler, bu alanda kızıl bayrağı yükseltenler olarak şehitlerin yolunda yürüyeceğiz. Rojvan ve Serfiraz yoldaşların izin sürmek, binlerce şehidin yolunu takip etmektir. Bir kez daha söz veriyoruz. Dört parça Kürdistan'dan Ortadoğu'ya kadar kanımızın sonuna kadar bu devrimi savunacağız" şeklinde konuştu.
Kürt, Arap, Süryani, Asuri halkların şehitlerin kanlarıyla özgürleştirilen topraklarda yaşadığını belirten Asya, "Halkların kardeşliği faşist Türk devletine karşı büyüyor. Şehitlerin verdiği bedeller sayesinde Rojava kadın devrimi olarak tanınıyor. Bu çizgide son damla kanımıza kadar şehitlerimizin izinden
yürüyeceğiz" diye belirtti.
Konuşmaların ardından Rojvan Wan anısına bir şiir okundu. Şehadet vesikaları okundu, ailelere teslim edildi. Aileler adına vesikaları teslim alanlar yaptıkları konuşmalarda, şehitlerin mücadelesini bundan sonra kendilerinin sürdüreceğini belirtti.
Daha sonra cenazeler sloganlar eşliğinde omuzlara alındı. Rojvan Wan'ın cenazesi defin töreni için Qamışlo'ya götürüldü.
Serfiraz Nidal'ın cenazesi de "şehid namirin" sloganları eşliğinde omuzlarda taşınarak son yolculuğuna uğurlandı. Mezara MLKP ve KKÖ bayrakları ile çiçekler konulurken, komünistler mezar başında devrim andı içti.