26 Kasım 2024 Salı

Semer: Ortadoğu'da işgalcilere karşı gençliğin duruşu önemli

Kobanê'de gerçekleştirilen 2. Ortadoğu Gençlik Konferansına katılan Filistinli Nadiya Semer, "Çok iyi biliyoruz ki İsrail ve Türkiye halkların ortak düşmanı. Biz çok iyi biliyoruz ki işgalci faşist İsrail'le Türkiye'nin yönetim biçimi aynı" dedi.
Kuzey ve Doğu Suriye'nin Kobanê Kantonu'nda gerçekleştirilen 2. Ortadoğu Gençlik Konferansı'na katılan Filistinli insan hakları savunucusu Nadiya Semer, konferansta alınan kararları ve Ortadoğu halklarının birleşik mücadelesinin önemini ETHA'ya değerlendirdi.
 
2. Ortadoğu Gençlik Konferansı'na katılmaktan mutlu olduğunu ifade eden Nadiya Semer, "Ben inanıyorum ki bu konferansın sonuçları bizi daha fazla başarıya götürecektir. Biz varlığımızı bu konferansla ortaya çıkardık. Ortadoğu Devrimci Gençlik Meclisi'nin kuruluşu bir ilktir. Bu konferansla farklı halklardan gençler ile yakınlaştık. Bundan sonrada direnişimizi ve dayanışmamızı daha fazla ortaklaştıracağız" diye belirtti.
 
'ÖZGÜRLÜĞÜMÜZ İÇİN DİRENİYORUZ'
 
Ortadoğu'da yaşayan gençlerin aynı amaçlar doğrultusunda faşist rejimlere karşı direndiklerini söyleyen Semer, "Çünkü biz aynı şey için direniyoruz. Bizim hayallerimiz ve herkesin hayali Ortadoğu'da özgür yaşamak. Hepimizin ortak düşmanı emperyalizm. Bunun için bu konferansta çıkan sonuçlar çok önemli. Bu konferansta gösteriyor ki gençliğin değiştirecek gücü var. Gençlik değişime oldukça açık. Filistin'deki intifada da bizimde gençlerimiz yerlerini alıyorlar. Direnişlerin ve mücadelenin öncüleri her yerde olduğu gibi Filistin'de de gençler. Gençlik halk direnişinin öncüleridir. Bunun için gençler ve genç kadınlar sürekli emperyalistler ve kapitalistler tarafından hedef alınıyor" diye konuştu.
 
Semer, "Gençler her bakımdan bedel ödemeyi göze alarak bir şeyleri değiştiriyor. Fakat yaşı büyükler gençlerin hayallerini çalarak kendi iktidarlarını kuruyorlar. Kendi çıkarlarını gözetiyorlar. Gençliğin taleplerini yok sayıyorlar. Bunun için bu konferansta ortaya çıkan sonuçlar birçok şeyin değişmesine yol açacaktır. Umut ediyorum ki bundan sonrada bu konferans kararlılığıyla da gençlerin iradesi birçok alanda birleşik mücadeleyi ortaya çıkaracaktır" dedi.
 
'KONFERANSTA KADIN DEVRİMİNİ YAKINDAN TANIDIK'
 
Rojava kadın devriminin Ortadoğu'da bütün kadınlara örnek olduğunu ifade eden Nadiya Semer sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Öncelikle bu konferansın Kobanê'de gerçekleşiyor olması bizim içinde çok önemli. Biz Kobanê'nin ne kadar direngen olduğunu IŞİD çetelerini geri püskürtmesinden biliyoruz. Bizim için Kürt kadınları direnişin sembolüdür. Burada olmak Filistinli genç kadınlar için onurdur. Filistinli genç kadınlar olarak iki cephede mücadelemizi sürdürüyoruz. Birinci olarak İsrail siyonizmine karşı ikincisi ise yıllardır üzerimize egemenlik oluşturmaya çalışan zihniyete karşı mücadele ediyoruz. Özgürlük mücadelesi vermek ve özgürlüğümüz için bugün bu konferansa katılmakta bizim için, özgür yaşamımızı savunmamız için önemli anlardan bir tanesi. Rojava'da kadınların ne kadar özgür olduğunu gözümüzle gördük ve tanıklık ettik. Rojava'da birçok alanda kadınlar özgürlüklerini kazanmış durumda. Bizde bunu kendimize örnek alarak gittiğimiz her yerde Rojava devriminin kadın özgürlüklerini anlatmaya bu özgürlüğü Filistin direnişi ile birleştirmeyi amaçlıyoruz" diye belirtti.
 
Filistin direnişinin öngcüleriden Leyla Xalid'e değinen Semer, "Leyla Xalid bizim için direnişin mücadelenin sembolüdür. Bugüne kadar binlerce genç kadın İsrail zindanların siyonizm tarafından esir edilmiş durumdadır. Filistin mücadelesi Filistin direnişi medyada, sosyal medyada çok yaygın görünmese de Filistinli gençler, Filistinli genç kadınlar birleşik mücadeleyle her şeyin düzeleceğine inanıyorlar. Şimdi Filistinli genç kadınlar sömürgecilerin (İsrail) ürünlerini boykot etme kararı alarak böyle bir kampanya sürdürüyorlar" dedi. Filistinli Xalide Jerar'ın faşist işgalci İsrail devleti tarafından tutuklanarak İsrail zindanlarına konulduğunu söyleyen Esmer, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Başka yoldaşımız Xena Şelebi de şuanda İsrail zindanlarında tutsakların serbest bırakılması için açlık grevinde. Bu yoldaşlarımızla birlikte bizde bu süreçte birleşik mücadelenin Ortadoğu'da daha fazla bir ihtiyaç olduğunu bilerek bu konferansa katılanlara Filistin direnişini anlatmaya çalıştık. Çok olumlu geçti. Ortadoğu'da CKŞ, SGDF, MSD yine Mısır'dan ve İran Komala'dan arkadaşlar ile derinlikli sohbetler ettik."
 
'DÜŞMANLARIMIZ SÖMÜRGECİ VE İŞGALCİLER'
 
Konferansta Rojava ve Kürdistan mücadelesi ile yakından tanışma fırsatı bulduklarını belirten Semer, Filistin mücadelesi ile Kürdistan mücadelesinin Ortadoğu'da bir birbirine çok benzediğini iki halkında yaşamları boyunca faşist sömürgeci devletlere karşı direndiklerini söyledi. Nadiya Semer, "Tarihe de bakıldığında anlaşılacaktır ki iki halk da tarihten bugüne hep aynı sorunları yaşamıştır. Sömürgeciler tarafında dilleri toprakları yok sayılmıştır, işgal edilmiştir. Hakları işgalciler tarafından sömürgeciler tarafından yok sayıldı. Sykes-Picot anlaşması ile 1916 yılında topraklarımız parçalandı. Sadece Kürdistan değil Filistin'de de birçok toprak parçalandı. Bunun içinde düşmanımızda sorunlarımızda aynı. Kürt halkı işgalci Türk devletine karşı bizim tıpkı İsrail devletine karşı direndiğimiz gibi direniyor" diye belirtti.
 
AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın kendi çıkarları için Filistin'e sahip çıktığını söyleyen Nadiya Semer, "Erdoğan sadece kendi siyasi çıkarları için Filistin'i destekliyor. Erdoğan'ın Filistin'i desteklemesi çok da önemli değil. Katliamcı bir diktatörün bizi desteklemesinden onur duymuyoruz.  Bizim için katliamcı birinin Filistin için ne söylediği çok önemli değil. Erdoğan katliamlarını gizlemek için halkını kandırmak için Filistin meselesi ile ilgilendiğini göstermeye çalışıyor. Erdoğan Filistin meselesinde kesinlikle söz sahibi olamaz o önce kendi ülkesinde bizim gibi direnen Kürt halkının özgürlüğünü tanısın. Biz çok iyi biliyoruz ki işgalci faşist İsrail'le Türkiye'nin yönetim biçimi aynı ve İsrail'le Türkiye'nin anlaşmaları hala devam ediyor. İsrail'le Türkiye arasında büyük ittifaklar var. Askeri anlamda Türk devleti ve İsrail birine çok yakın. Biz çok iyi biliyoruz ki iki faşist devletler halkların ortak düşmanı. Biz nasıl İsrail siyonizmine karşı direniyorsak Kürt halkı da aynı şekilde faşist işgalci Türk devletine karşı direniyor" dedi.
 
Son olarak Ortadoğu Gençlik Konferansı'nda ortaya çıkan Devrimci Gençlik Meclisi'nin bölgede işgalci sömürgecilere karşı birleşik mücadelenin bir aracı olacağını vurgfulayan Semer, "Biz bu nedenle bu gençlik konferansının halkların ortak düşmanı işgalci ve sömürgecilere cevap olacağını düşünüyoruz. Filistin'den Rojava'ya kadar bütün halklar bölgedeki sömürgeci ve Emperyalist güçlere karşı gençliğin direnişi güçlendirmelidir" diye kaydetti.