Savaşa inat isyan ve barış
Ukrayna savaşı şu ya da bu zamanda sonuçlansa dahi iki tarafın gerçekte barışmayacağı ve süreci bir sonraki çarpışmaya kadar olgunlaştırmakla geçireceği şimdiden görülebilir.
Rus yönetimi Perşembe gecesi Donbass'taki "bağımsız" oluşumlardan gelen yardım talebi bahanesiyle Ukrayna'ya dönük savaşı başlattı. İşgalin ilk hedefinin mevcut Lugansk ve Donetsk oluşumlarının hudutları dışında kalan Donbass bölgesini ele geçirmek olduğu görülüyor. Aynı zamanda hava saldırılarıyla Ukrayna'nın NATO ülkelerinin desteğiyle sahip olduğu silah, askeri mühimmat ve araçların yok edilmesi hedefleniyor.
Fakat saldırının bunlarla sınırlı kalmayacağı harekatın daha ilk hamlelerinden de anlaşılıyor. Çünkü başta Odessa, Mariupol gibi Karadeniz’e kıyı olan kentlerin yanı sıra Kiev, Kharkiv gibi şehirleri de Rus güçleri ele geçirmeye çalışıyor. İşgal edilen yerler Ukrayna'yı dize getirmek, iktidar değişikliği yapmak ve masaya oturmak bir pazarlık unsuru olarak kullanılabileceği gibi, Putin yönetimi aynı zamanda buralarda çeşitli politik oyunlarla kalıcı olmanın yollarını da arayacaktır. Çünkü Putin son açıklamalarında Ukrayna'nın, Rusya'nın bir parçası olduğunu iddia ediyor.
Ukrayna'nın toptan işgali gibi bir sürecin gelişmesi de maalesef olası. Putin'in Ukrayna için demilitarizasyon ve neo-Nazilerden arındırma demagojisi bu tür bir hamleye zemin olabilir.
Savaş neden Donbass'la, mevcut "cumhuriyetler"in bağımsızlığını tanımak ve alanlarını genişletmekle sınırlı kalmadı sorusuna gelince; muhtemelen Rusya yönetimi son günlerde Batı'nın savaşa doğrudan karışmayacağına iyice kani oldu ve Çin'in Batı'ya karşı genel desteğini aldı. Çok yönlü saldırı bunların üzerine gerçekleşti. Çin, Ukrayna'ya saldırının paralelinde Tayvan semalarında kendini gösterirken, Batı cephesinden ise Rusya'ya karşı yaptırımın ötesinde bir açıklama yok.
ABD-İngiltere açısından Ukrayna bir "yem" olarak kurgulanırken hedeflenen de büyük olasılıkla buydu. Batı'nın yaptırımlarının özellikle ekonomik alanda Rusya için sarsıcı olacağı şimdiden öngörülebilir. Fakat bu durum sadece Rusya'yı değil, dünyanın genelinde hali hazırda yaşanan ekonomik krizleri de derinleştirecektir. Kısaca yoksulların ellerinde olanı da kaybetme hızı artacak.
Maalesef savaşın ne zaman, nasıl biteceği gibi soruların yanıtı yok. Ukrayna savaşı şu ya da bu zamanda sonuçlansa dahi iki tarafın gerçekte barışmayacağı ve süreci bir sonraki çarpışmaya kadar olgunlaştırmakla geçireceği şimdiden görülebilir. Ayrıca daha da önemlisi savaş sadece mevcut coğrafyaya has değil; dünyanın bütününde yeniden paylaşım savaşı sürüyor.
Ukrayna savaşı, postmodern karakterli yeniden paylaşım savaşının amorfluğuna tümüyle son vermese de cephelerin biraz daha belirginleşmesine yol açacaktır. Son günlerde AB'nin "ayrı ordu" gibi iddialarını yitirerek NATO'nun bir parçasına dönüşme sürecinde görüldüğü ya da Çin-Rusya yakınlaşmasında olduğu türden sonuçlar doğuracaktır. Fakat bu yine de cepheleşmenin tamamlandığı ve şimdi müttefik görünenlerin savaşın ilerleyen süreçlerinde de aynı pozisyonlarını koruyabilecekleri anlamına gelmiyor.
TC'yi de Batı'nın yaptırımları bir tercihe zorlayabilir. Fakat hala Rusya ile olan kırılgan bağımlılık ilişkilerinden rejimin sıyrılması bir hayli zor.
Sevindirici olan şeyler de var. Nihayet en başta Rusya'nın çeşitli kentleri olmak üzere birçok ülkede insanlar BARIŞ için sokağa çıktı. Savaşa, kendilerine boyunduruk vuranlara itiraz ettiler. Bakarsınız hayatın da zorlamasıyla bahar bütün dünyada İSYAN ve BARIŞ seslerini çoğaltır...