5 Ekim 2024 Cumartesi

Sağlıkta kadro atamaları hakkaniyet ilkesiyle uyuşmuyor

TTB, SBÜ tarafından açıklanan akademik kadroların yıllardır eğitim kliniği olup asistan eğitimi veren ve uzman yetiştiren kliniklerde atama bekleyen birçok öğretim görevlisi varken, aynı veya farklı hastanelerin eğitim kliniği olmayan kliniklerine, hatta eğitim hastanesi olmayan kliniklere dışarıdan getirilen akademisyenlerine kadro verilmesinin hakkaniyet ilkesi ile uyuşmadığını kaydetti. 

Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) tarafından 8 Ekim 2021 tarihinde Resmi Gazete'de 173 akademik kadroya açıklandı. Bu kadroların 132'si Sağlık Uygulama Araştırma Merkezleri (SUAM) adına açıldı. SUAM adına açılan 132 kadronun 98'i doçent, 21'i profesör, 13'ü doktor öğretim görevlisi adına.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) konuya ilişkin açıklama yaptı. Açıklanan kadroların hastaneler, bölümler veya eğitim klinikleri arasında herhangi bir hakkaniyet olmadığı belirtilen açıklamada, "Yıllardır eğitim kliniği olarak çalışan ve uzman yetiştiren kliniklere yine kadro açılmamışken, eğitim hastanesi veya eğitim kliniği olmadığı halde bazı kliniklere kadro açılmıştır. Yıllardır eğitim kliniği olup asistan eğitimi veren ve uzman yetiştiren kliniklerde atama bekleyen birçok öğretim görevlisi varken, aynı veya farklı hastanelerin eğitim kliniği olmayan kliniklerine, hatta eğitim hastanesi olmayan kliniklere dışarıdan getirilen akademisyenlerine kadro verilmesi hakkaniyet ilkesi ile uyuşmamaktadır. Aynı işi yaptıkları halde kadro verilenler ile verilmeyenler arasındaki iş barışı bozulmakta, ekonomik ve özlük haklarında ciddi fark yaşanmakta ve bu durum hak gasbına neden olmakta, birçok hekim kamudan istifa etmekte, kamu bakanlık eliyle çökertilmektedir" denildi.

Kadrolar incelendiğinde birçok defa olduğu gibi uzmanlık tezi veya bir yayını kadro için aranan şartlar olarak, bariz bir şekilde kişiyi işaret eden kriterler konulduğu, bilimsel gelişmeyi amaçlayan, denetlenebilir ve objektif ölçütler olmaktan uzak olduğunun görüldüğü kaydedilen açıklama, şöyle devam etti:

"SBÜ tarafından adeta toptancılık zihniyeti ile yapılan atamalar ve bu atamalara karşı yapılan şikayetlere karşılık YÖK daha önceden 'Akademide son günlerde yapılan atamalarda liyakat ve ehliyetin gözetilmediği, bu hususunda toplumsal vicdanı rahatsız ettiği yönünde dikkate alınması gereken şikayetler var. Yeni YÖK olarak, kaliteyi, şeffaflığı ve liyakati önceleyerek, yeni ve yenilikçi çalışmalarımıza devam ediyoruz. Akademideki atamalara ilişkin şikayetlerin farkındayız. Ama bu şikayetlerin ancak şeffaflık ve liyakat öncelenerek çözülebileceğini, önümüzdeki günlerde liyakat ve ehliyeti öne çıkaracak yeni kararlar alınacağını da ifade etmek isteriz. Türkiye'de tek bir kişinin ihtisas yaptığı bir alana özgü özel şart konularak ilana çıkılması ne akademinin ne vatandaşlarımızın vicdanında kabul görecek bir husus değil. Bununla ilgili önümüzdeki haftalarda bazı kararlar alacağız' açıklamasını yapmıştı. TTB'nin uzun süredir hak ettikleri halde kadro verilmeyen akademisyenlerin ve kamu vicdanını yaralayan, liyakatsiz ve adrese teslim atamalarla ilgili olarak verdiği mücadelenin YÖK tarafından da kabul edilmesi bu konudaki haklılığını da ispatlamıştı. Ancak geldiğimiz noktada SBÜ, YÖK'ün bu kararlarına dahi uymamaktadır.

TTB, daha önceleri toptancılık anlayışı ile yapılan bu atamalara karşı YÖK Başkanlığı'na ve SBÜ Rektörlüğü'ne yazı yazarak duruma itiraz etmiş, akademik değerlere aykırı, kamu yararını ve liyakati gözetmeyen ilanların iptalini istemişti. TTB son yayımlanan kadro ilanlarına da aynı tavrını göstererek bu atamaların iptali için gerekli hukuki yollara başvuracaktır."