Sağlık emekçileri: 'Hakkınız ödenmez' dediler, ödemediler
Sağlık emekçileri, Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı üzere 3 ay boyunca sağlık emekçilerine ödeneceği söylenen ek ödemelerin yatırılmamasını Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin Sultangazi'deki binası önünde protesto etti.
Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınıyla mücadelede en ön safta yer alan sağlık emekçileri, Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı üzere 3 ay boyunca ödeneceği söylenen ek ödemelerin yatırılmaması sebebiyle Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sultangazi Ek Hizmet Binası önünde eylem yaptı.
Tüm dünyaya yayılan ve Türkiye'yi de etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını devam ederken, bu süreçte en büyük sorumluluğu üstlenen sağlık emekçilerine ise hakları verilmiyor. İstanbul Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Aksaray Şubesi, Türk Dişhekimleri Birliği İstanbul Dişhekimleri Odası, DİSK'e bağlı Dev-Sağlık-İş ile Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği'nin (TÜMRAD-DER) bu haksızlıklara karşı ortak olarak yaptığı eylemde, sağlık emekçilerinin talepleri sıralandı.
İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip ve TÜMRAD-DER Genel Başkanı Heybet Aslanoğlu eylemde birer konuşma yaptı.
Ortak basın açıklamasını okuyan Devrimci Sağlık-İş Genel Sekreteri Erdoğan Demir, "Sağlık Bakanlığı'nın 'müjde', 'ödül' olarak isimlendirdiği ek ödemeyi adaletsiz bir şekilde dağıttığı belirtti. Demir, "Sağlık emekçilerine üç ay süreyle verileceği ifade edilen ek ödemeler performans sistemi baz alınarak yapıldığı için ne yazık ki büyük bir adaletsizliğe neden olmuş, bir çok sağlık çalışanı bu ödemeden yararlanamamış, yine bir çok sağlık çalışanı cüzi ödemeler alabilmiştir. Biz biliyoruz ki artık koronavirüs her yerde, ayrım yapılmaksızın bütün sağlık emekçileri için bulaş riski söz konusu. Bu nedenle sağlık emekçilerinin arasında yaptığınız ayrımcılığın ve bu adaletsizliğin ana sebebi olan performans sistemine derhal son verilmeli, Covid-19 pandemisiyle mücadelede görevlerinin gerektirdiği her yerde hizmet yürüten tüm sağlık emekçileri için uzun süredir talep ettikleri yoksulluk sınırının üzerinde temel ücret artışı sağlanmalıdır" diye kaydetti.
"Sağlık emekçilerinin talebi üç ay sürecek adaletsiz ek ödeme değil, insanca yaşam için temel ücret artışıdır" diyen Demir, performans ödemeleriyle sağlık emekçilerini mağdur eden anlayışın, emekçilerin canlarını da kendi elleriyle riske ettiğini belirterek şunları kaydetti:
"Batman aile, çalışma ve sosyal hizmet bakanlığında çalışan üç arkadaşımız vefa Destek Projesi'nde görevlendirilmiş, 65 yaş üstü desteğe muhtaç grupların ihtiyaçlarını karşılarken kendi sağlıklarını ve hizmet götürdükleri kişilerin sağlığını korumak için kişisel koruyucu donanım talep etmeleri üzerine 30/1 oranında maaş kesintisiyle cezalandırılmıştır. Hırsını alamayan Batman AÇSH Müdürlüğü, çalışanların kendi ve halkın yaşam haklarını korumak için koruyucu ekipman talep etmeleri üzerine il dışına sürgün ederek ikinci kez cezalandırmak istemektedir. Kişisel korucu ekipmanların sağlanması iş sağlığı ve güvenliği yasası gereğince çalışanın hakkı, işverenin sorumluluğudur. Buradan yetkililere bir kez daha sesleniyoruz 38 arkadaşımızı kaybettik, daha kaç kişi öleceğiz, daha kaç kişi öleceğiz ki sorumluluğunuzu eksiksiz bir şekilde yerine getiresiniz. Sorumluluğunuzu yerine getirmediğiniz gibi size sorumluluğunuzu hatırlatan arkadaşlarımızı sürgüne göndererek suç işliyorsunuz. Kabul etmiyoruz."
'SAĞLIK EMEKÇİLERİNİN TALEPLERİ NET'
Salgınla mücadele için hastane kapasitelerini arttıran bakanlığın, çalışan sayısının yetersizliğini görmezden geldiğini ve yeni açılan kurumlarda çalışması için alımlar yapmak yerine, pandemi sürecinde dahi fazla mesai yapmak zorunda kalan sağlık emekçilerini görevlendirdiğini kaydeden Demir, taleplerini şöyle sıraladı:
■ Temel ücretin en düşüğü yoksulluk sınırının üstünde olacak şekilde yükseltilmeli.
■ Üç ay tavandan yapılacağı duyurulan ek ödemelerin tüm sağlık emekçilerini kapsayacak şekilde ve meslek grupları ve istihdam biçimleri arasında adaletsizliğe neden olmayacak şekilde ödenmeli.
■ Fiili Hizmet Süresi Zammı (yıpranma payı) sağlık ve sosyal hizmet işkolunda çalışan bütün emekçileri ve geçmiş çalışma sürelerini de kapsayarak şekilde 5 yıla 1 yıl olarak düzenlenmeli.
■ Salgın döneminden kaynaklı olarak artı 1 yıl yıpranma payı hakkımız verilmeli.
■ Covid-19 enfeksiyonu geçiren sağlık emekçisinin zararının tanzimi için "mesleki risklere bağlı ortaya çıkan hastalık" olarak kabul edilip, iş kazası/meslek hastalığı olduğuna dair düzenlemeler derhal yapılmalı.
■ Ek gösterge rakamlarının sağlık ve sosyal hizmet iş kolunda çalışan tüm emekçileri kapsayarak, en az 3600 ek gösterge olacak şekilde kademeli olarak yükseltilmeli.
■ Sağlık alanında yeni atamaların kadrolu, güvenceli yapılmalı, 4B 4C 4D sözleşmeli, taşeron, ücretli, vekil vb. istihdam modelleri ile çalıştırılan bütün sağlık ve sosyal hizmet emekçileri 4A kadrosuna geçirilmeli.
■ Haksız ve hukuksuz görevlendirmeler ve sürgünler derhal durdurulmalıdır.