21 Eylül 2024 Cumartesi

Sağlık emekçileri: Ev sahibiyiz göçebe değil

Hastanelerin depremlerde dayanıklı hale getirilmesi iddiasıyla taşınmasına karşı  sağlık emekçileri Bakırköy'de düzenledikleri 4. açıklamada, yenilenmenin neden yerinde yapılması gerektiğini bir kez daha anlattı. "Yarın ne olacak, ne zaman ve nereye gönderecekler" kaygısı güttüklerini dile getiren sağlık emekçileri, sürecin dışında bırakılmalarına tepki gösterdi.

Sağlık emekçilerinin "Hastanelerimiz yerinde yenilensin" eylemleri sürüyor. "Ev sahibiyiz göçe değil" diyen sağlık emekçilerinin 4. eyleminin adresi Bakırköy Sadi Konuk Hastanesi önündeki "sağlık" anıtı oldu. "Tüm hastaneler yerinde yenilensin mağduriyet olmasın", "Tüm üniversite hastaneleri ve hastaneler yerinde yenilensin mağduriyet olmasın" pankartlarının açıldığı eylemde söz alan sağlık emekçileri mağduriyetlerini aktardı. Sağlık emekçileri başta Sağlık Bakanı Fahrettin Koca olmak üzere yetkililerin sorularını yanıtsız bıraktığını, taşınma planlarının uygulanmasını neredeyse zor ve karmaşık olduğunun altını çizdi.

'BİZİ NE ZAMAN, NEREYE GÖNDERECEKLER' KAYGISI
Basın metnini okuyan SES Bakırköy İşyeri Temsilcisi Nuran Güngör, taşınacak hastanelerde çalışan sağlık emekçilerinin "yarın ne olacak, bizi ne zaman, nereye gönderecekler" kaygısı taşıdığının altını çizdi.

'SAĞLIK ÇALIŞANLARI LOJMANLARINDAN ÇIKARILMAMALIDIR'
Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi 100 yıllık geçmişiyle yetiştirdiği binlerce hekim ile, 1999 yılındaki Marmara depreminde bu bölgeye ev sahipliği yaptığını, şehrin ve bu ilçenin nefes alıp verdiği, bir anıt hastane olup binlerce hastaya hizmet verdiğini hatırlatan Güngör, "Bakırköy Dr. Sadi Konuk EAH ise bölgeye tüm branşlarıyla hizmet verip ve İstanbul Avrupa yakasını rahatlatan bir kurum olup, binlerce hekimler ve hemşireler yetiştirmiştir. Özellikle Pandemi döneminde kendi bünyesindeki Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi'nde çalışanlarıyla rotasyonlu bir şekilde üst düzey bir sağlık hizmeti sunmuştur. Yaklaşık 300'e yakın konteynır lojmanlarında sağlık emekçilerini barındırmaktadır. Beklenen İstanbul depreminde acil sağlık hizmeti vermesinde çok etkili olacaktır. Bu durum önemlidir, sağlık çalışanları lojmanlarından hiçbir şekilde çıkarılmamalıdır" dedi.

'KOŞULLARIMIZ GÖZ ARDI EDİLMEMELİDİR'
Olası bir deprem ihtimaline karşı hastanelerin yenilenmesi ya da güçlendirilmesi gerektiğini fakat bir hastaneyi başka bir yere taşıyarak değil yerinde yapılması gerektiğine dikkat çeken Güngör, "Bizlerin kurduğumuz düzenler yaşamımız ve özgül koşullarımız göz ardı edilmemeli. Çalışan herkes, evini, çocuğunun kreşini ve okulunu, çalıştığı hastaneye göre planlamıştır. Hepimizin yaşamlarını doğrudan etkileyerek bu kararlar alınırken; alan gözlemleri, fiziki koşullar göz önüne alınmalıdır" ifadelerini kullandı.

Eylem, sloganlarla sona erdi.