24 Kasım 2024 Pazar

Sağlık emekçileri Antalya'dan seslendi: Bu sistemi değiştireceğiz

Bebek katliamının bir çetenin üzerine yıkılarak, birkaç hastane kapatılarak üstünün örtülemeyeceği, gerçek sorumların gizlenemeyeceği kaydedilen Antalya'daki sağlık emekçileri, yaşananların Sağlıkta Dönüşüm Programıyla sağlığın  ticarileştirilmesinden kaynaklandığını vurguladı. Sağlık emekçileri mücadele edeceklerini söyledi. 

SES Antalya Şubesi ve Dev Sağlık-İş, Sağlıkta Dönüşüm Programına karşı ortak açıklama yaptı. Akdeniz Üniversitesi Hastanesi A Blok önünde yapılan açıklamada, "Sağlıksızlık üreten, bebeklerimizin canına kast eden, bu sistemi değiştireceğiz. Sağlıkta ticaret ölüm demektir" pankartı açıldı. "Kamu hastaneleri borçlu, özel hastaneleri karda" ve  "Sermayeye para çok; aşıya, ilaca para yok" dövizleri taşındı. 

'SAĞLIK KAR ALANI HALİNE GETİRİLDİ'
Bebekleri katleden "yenidoğan çetesi"nin Sağlıkta Dönüşüm Programıyla sağlığın ticarileştirilmesinin eseri olduğu vurgulanan açıklamada, "Sağlığın kar alanı haline getirildiği, sağlıktan yüksek paralar kazanmak amacıyla bebeklerin yaşam hakkına kasteden çetelerin adeta sağlık hizmetini yönettiği sağlıksızlık ortamında, olanca gücüyle sağlık hizmeti sunan, şifa dağıtan, can kurtaran sağlık emekçileri olarak oldukça üzgünüz ve kaygılıyız. Sağlık hizmetlerini metalaştıran, piyasa koşullarıyla, rekabete dayalı sağlık hizmeti tercihini sürdüren hükümet, yolsuzluklara, hırsızlıklara, insan sağlığını hiçe sayan çeteleşmeye zemin hazırlamıştır. Sağlık şirketlerine, giderek yoksullaşan emekçi halktan, dolaylı vergilerle çalışanlardan alınan yüksek vergilerle toplanan paraları akıtmaktan kaçınmayan, bu sağlık şirketlerini doğru dürüst denetlemeyen hükümet toplumun haklı infialini dindirmek için kendi sorumluluğunu örtbas telaşıyla hastaneleri kapatarak, emeğiyle geçinen yüzlerce sağlık çalışanını mağdur etmiştir" denildi.

'DEĞİŞTİRECEK GÜCÜMÜZ VAR'
Yaşanan bu katliamın birkaç kişiye yıkılarak birkaç hastane kapılatarak örtülemeyeceğinin altı çizilen açıklamada, "O hastanelerde çalışan suçsuz evine ekmek götüren emekçileri işsiz bırakamazsınız. Bu hastaneleri kamulaştıracak ya da işsiz kalacak suça bulaşmamış emekçileri Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerde görevlendireceksiniz! Yerelden bakanlığa kadar tüm bürokratlar sorumluluğu gereği görevden el çektirilerek adli ve idari soruşturmaya dahil edilmelidir! Kar ederken ses çıkarmayan hastane patronları ya da özel hastane şirketlerinin yöneticileri de aynı derecede sorumludur. Gözaltına alınan tek bir hastane sahibi ya da şirket yöneticisi yoktur. Onlar da soruşturmaya dahil edilmelidir. Kamu hastanelerinde ki istihdam açığını hızla giderip liyakatsiz yöneticileriniz geri çekilmelidir. Kamusal, nitelikli, erişilebilir, ücretsiz sağlık sisteminin garantisini verilmelidir. Özel hastaneler ya kamulaştırılmalı ya da SGK ile yapılan tüm anlaşmaları iptal edilmeli ve hiçbir özel sağlık kurumu ile SGK'nın bir daha anlaşma yapmasının önüne geçilmelidir. Özel hastane isteniyorsa bırakın özel kalsınlar. SGK'dan yani halkın vergilerinden beslenmemelidir. Yönünüzü sermaye tekellerine değil halka, sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine dönmelisiniz. Sağlık ve sosyal hizmet alanında yaşanan vurgunları, hırsızlıkları ve olumsuzlukları açığa çıkaran  üye ve yöneticilerimize soruşturma açmaktan sürgün etmekten vazgeçmelisiniz. Bizleri sağlık emekçilerini dinleyiniz. Sağlık emekçileri ve halkı karşı karşıya getirip bu skandaldan sıyrılmanıza izin vermeyeceğiz.  Toplumun sağlık hakkına ve sağlık emekçilerinin içinde bulunduğu çıkılmaz hal alan dertlerini söylemeye devam edeceğiz. Söyleyecek sözümüz değiştirecek gücümüz var" ifadeleri kullanıldı.