4 Ekim 2024 Cuma

Sağlık Bakanlığı bütçesi halk ve sağlık emekçilerine değil müteahhitlere ayrıldı

SES, 2022 yılı Sağlık Bakanlığı bütçesine ilişkin açıklama yaptı. Pandemi sürecinde hazırlanan bakanlık bütçesinde sağlık emekçileri ve halkın sağlığı için pay ayrılmamasına tepki gösterdi.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), 25 Kasım'da Meclis'te görüşülecek olan 2022 yılı Sağlık Bakanlığı bütçesine ilişkin sendika genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.

Açıklamada konuşan SES Eş Genel Başkanı Selma Atabey, pandemi sürecinde açıklanan Sağlık Bakanlığı bütçesinde sağlık emekçileri ve halkın sağlığı için pay ayrılmadığına dikkat çekti.

BAKANLIK BÜTÇESİ ŞEHİR HASTANELERİ MÜTEAHHİTLERİNE HARCANIYOR
2022 yılı bütçe kanun teklifi görüşmelerinin 20 Ekim tarihinde Plan ve Bütçe Komisyonu'nda başlandığını hatırlatan Atabey, Sağlık Bakanlığı bütçesinin, ulaştırma projeleri ve şehir hastaneleri için ayrılmasına tepki gösterdi. Atabey, işçi ve emekçilerden toplanan vergilerin, iktidarın, döviz cinsi üzerinden şehir hastaneleri için müteahhitlere verdiği kira ve hizmet bedelleri için harcandığına dikkat çekti.

KORUYUCU DEĞİL METALAŞMIŞ SAĞLIK HİZMETİ
Sağlık Bakanlığı'nın 2022 yılı bütçe teklifinde koruyucu sağlık hizmetlerine 38,7 milyar lirayla yüzde 33'lük pay ayrıldığını belirten Atabey, metalaşmış, ticarileşmiş tedavi edici hizmetlere ise 74,5 milyar lirayla yüzde 64 pay ayrıldığını söyledi.

Bu durumun sağlıkta ticarileşme ve metalaşmayı savunan anlayışın ürünü olduğuna işaret eden Atabey, "Üstelik koruyucu hizmetlere ayrılan bütçeden pandemi döneminde verdikleri insanüstü çalışma koşullarına ve yüzlercesi hayatını kaybetmesine rağmen sağlık emekçilerinin ücretlerine ayrılan pay 5'tir" diye kaydetti.

KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİNİN PAYI ARTTIRILMALI
Koruyucu sağlık hizmetlerine ayrılan payın arttırılması gerektiğine işaret eden Atabey, birinci basamak sağlık kurumlarında, Aile Sağlığı Merkezleri'nde yaşanan tablonun vahametine dikkat çekti. Aile hekimliği birimi başına düşen nüfustaki artışa dikkat çeken Atabey, "Bu yönde taleplere yönelik bir düzenleme yapmayan bakanlık geçtiğimiz günlerde yayınladığı Ceza yönetmeliği ile ASM'lerde çalışan sağlık emekçilerinin mevcut haklarını bile gasba yönelmiştir. Yine en temel taleplerimizden olan sağlık hizmeti sunmaya uygun olmayan binalarda sağlık hizmeti üretilemeyeceği, ASM'lerin şartlara uygun kamu binaları olması gerektiği talebi görmezden gelinmiş, bu konuda Bakanlık elini taşına altına koymaktan imtina etmiş, sorumluluk yine sağlık emekçilerinin sırtına bırakılmıştır" diye belirtti.

Sağlık Bakanlığı kurumlarının özel bütçeli işletmelere dönüştürüldüğünü söyleyen SES Eş Genel Başkanı Selma Atabey, halkın özel hastanelere yönlendirilerek bakanlık bütçesinin bir kısmının buralara aktarıldığını kaydetti.

Atabey, 2018 yılından bu yana şehir hastanelerinin müteahhitlerine 'sermaye giderleri' adı altında 2018'de 1,3 milyar lira; 2019'de 3,7 milyar lira; 2020'de 4,8 milyar lira ve 2021 yılında 6,4 milyar lira ödendiğini hatırlattı. Bunlara ek olarak kira bedeli ödemeleri yapıldığını söyleyen Atabey, 2018 yılında 1,3 milyar lira; 2019'da 3,7 milyar lira; 2020'de 5,6 milyar lira olurken, 2021 yılında 10 milyar lira bakanlık tarafından kira ödemesi yapıldığını kaydetti.

Şehir hastaneleri için 2022 yılı bütçesinden müteahhit şirketlere 21.5 milyar lira yüksek bir bedel ayrıldığını belirten Atabey, borç batağına sürüklenen üniversite hatsaneleri için yalnızda 6,2 milyar lira ayrılmasına tepki gösterdi.

SAĞLIK EMEKÇİLERİNE BÜTÇEDEN PAY YOK
Sağlık Bakanlığı'nın 2022 yılında sağlık emekçileri için yüzde 33 pay ayırdığını belirten Atabey, bu oranın 2003 yılında yüzde 70 olduğunu hatırlattı. Atabey, "Yine salgında en ön safta yer alan sağlık emekçilerine yönelik bütçeden ayrılan pay oranında değişikliğe gidilmemiş, 'hakkınız ödenmez' denilen emekçiler canları pahasına hizmet üretirken yeni personel alımına pay aktarılmadığı gibi ücretlerinde de artış yaşanmamıştır. 2022 sağlık bütçesi bu haliyle bir utanç belgesidir" diye konuştu.

TALEPLER
Taleplerini sıralayan Atabey şunları söyledi:
"▪ Genel bütçe gelirleri içinde gelir vergisi payı artırılmalıdır. Yoksullardan, emekçilerden, ücretlilerden alınan direk ve dolaylı vergi payları azaltılmalı, sermaye sahiplerinin vergi sorumluluğu arttırılmalıdır.
▪ Sağlık hizmetleri harcamalarında merkezi bütçenin payı arttırılmalıdır.
▪ Sağlık Bakanlığı bütçesinin genel bütçe içindeki payı yüzde 10'un üzerine çıkarılmalıdır. SGK prim gelirleri içinde çalışanların ve kendi hesabına çalışanların payı azaltılmalı, patronların payı artırılmalıdır.
▪ Sağlık hizmetleri harcamalarında merkezi devlet harcamalarının payı artırılmalı, SGK ve hane halkları harcamalarının payı azaltılmalıdır. Katkı-katılım, ilave ücret gibi hiçbir ad altında halktan sağlık hizmetleri için ücret alınmamalıdır.
▪ SGK'nin özel hastanelerden hizmet satın alması hizmet ve vaka başına ödeme ile değil, toptan bütçeleme ile olmalıdır.
▪ Sağlık emekçileri sayısı OECD ortalamasına güvenceli ve kadrolu istihdamla çıkarılmalıdır.
▪ Sağlık emekçilerine ek ödeme, döner sermaye yöntemi yerine yoksulluk sınırının üzerinde, tek kalemde, tamamı emekliliğe yansıyacak şekilde maaş ödenmesine başlanmalıdır.
▪ Özel sağlık kurumlarına aktarılan her türlü pay kaldırılmalıdır. Kamu sağlık kurumları ve sağlık eğitimleri için bütçeden ayrılan pay yükseltilmelidir.
▪ Yaşanması muhtemel yeni salgınlara karşı bütçe kalemi oluşturulmalıdır.
▪ Sağlıklı bir toplum için koruyucu sağlık hizmetlerinin yeniden ele alınması ve güçlendirilmesi gerekmektedir.
▪ Sağlık hizmetlerinin üretilmesi, planlanması ve sunulmasının tüm aşamalarında sağlık emekçileri ve örgütlerini ve halkı karar alma süreçlerine dahil edecek mekanizmalar oluşturulmalıdır.
▪ Hukuksuz bir şekilde ihraç edilen ve hakkında kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan sağlık emekçileri derhal işe başlatılmalıdır."