Rengin Kadın Korosu ile sahne kadınların
Rengin Kadın Korosu, üç yıl önce Londra'da SKB'li kadınların öncülüğünde kuruldu. Zuhal Yıldırım ve Bedriye Avcıl, pandemi döneminde online başladıkları çalışmanın yan yana gelmelerinin ardından ortaya çıkardığı kadın dayanışması, birlikte üretme, gelişme, yeni alanlara açılma örneğini Özgür TV'ye anlattı.
Avrupa'da 2020 yılı Kasım ayında kurulan Rengin Kadın Korosu 3. yılını geride bıraktı. Sosyalist Kadınlar Birliği'nin (SKB) Londra'da kadınlarla yürüttüğü çalışma pandemiyle birlikte online şekilde sürdürüldü. Herkesin eve kapandığı, kadının ev içi emek sömürüsünün arttığı, nefes alma alanlarının daraldığı süreçte yan yana gelerek birbirlerine güç veren sosyalist kadınlar, adına "Türkü Geceleri" dedikleri ayda bir akşam buluşmaları gerçekleştirmeye başladı. Daha önce Vardiya Müzik Grubu'nda çalışmalarda bulunan ve BEKSAV bünyesinde koro çalışmaları yapan Zuhal Yıldırım'ın Londra'ya gitmesinin ardından kadınlar önce online, sonrasında yan yana gelerek Rengin Kadın Korosu çalışmalarına başladı. İlk çağrıya 15 kadın yanıt verse de kadınlar arkadaşlarına, onlar da kendi arkadaşlarına söyleyerek, kısa sürede katılan kadınların sayısı arttı.
İlk konserlerini Haziran 2021'de yaptılar. Bu onların heyecanlarını artırdı. Koro çalışmalarının başından beri içinde yer alan Bedriye Avcıl, ilk konser heyecanını ve etkisini şöyle anlatıyor: "Konserden sonra etkisi çok büyük oldu. Çünkü, hiç kimsenin aklında böyle disiplinli bir çalışma yürütülmüş olabileceği yoktu. Kadınların bir araya gelip eğlendiği bir şey gibi düşünüyorlardı."
Kadın korosu çalışmasına katılan kadınların sayısı gün geçtikçe arttı. İkinci yıllarında 80 kadınla çalışmayı sürdürdüler. Yola çıktıklarında hiçbiri profesyonel olarak müzik yapmayan, çoğu ev emekçi kadınlardan oluşan bu koro çalışmasına katılan kadınlar arasında enstrüman çalan dahi yoktu.
'KADINLAR OLARAK SANAT ALANINDAKİ BARİKATLARI YIKARAK İLERLİYORUZ'
Kadın korosuna öncülük eden Zuhal Yıldırım, Ruhi Su Korosu ve Tahsin İncirci'nin Avrupa'da göçmenlerin dahil olduğu profesyonel koro çalışmalarını örnek aldıklarını anlattı. Müziğin sadece profesyonel insanların yaptığı bir şey olmaktan çıkması gerektiğinin altını çiziyor Zuhal ve ekliyor: "Halk müziğinde, halkın içinde, ozan geleneği var mesela. Amatör bir koro olabiliriz ama biz amatör havadan kurtardık. Hedefimiz müzikte çok ilerlemek de olmayabilir, eğleneceksek bile bunu disiplinli bir şekilde, öğrenerek, kendimizi geliştirerek yapalım dedik."
Kadınlar bakımından müzik yapmanın hayal olduğunu, çocukken ellerine fırça-tarak alıp mikrofon gibi kullanarak şarkı söyleyenlerin hayallerini hayata geçirmek olduğunu kaydediyor Zuhal. Kendi deneyiminin de farklı olmadığını anlatan Zuhal, "Aileme direnerek müzik okuluna gittim. Geçmiş hayallerimizin izini sürdük ve o hayalleri yapabileceğimize inandık. Başarabiliriz, sahne de alırız. Sanat alanı kadına kapalı bir alan, bu barikatları yıkmamız gerek diyerek daha sıkı çalıştık" dedi.
Çocuğunu okula bırakmak zorunda olan ev emekçisi kadınları düşünerek sabah, çalışan kadınları düşünerek akşam çalışmalar aldıklarını aktaran Zuhal, haftada üç yoğun yoğun bir çalışma sürdürdüklerini ve koroya katılan kadınların da bunun hakkını verdiğini vurguladı. Zuhal, Rengin Kadın Korosunu "Yine amatör bir koro ama profesyonele yakın bir bakış açısıyla hazırlanınca daha güzel, nitelikli şeyler çıkarmak zor olmuyor, inanın" diye tanımladı.
'KADINLARIN DİRENİŞİNE SES KATMAK İSTEDİK'
Rengin Kadın Korosu, 25 Kasım öncesinde "Dünyayı Ben Oynatırım" şarkısını hazırladı ve korodaki kadınların yer aldığı bir klip çekti. 3 yıl önce Filiz Kerestecioğlu'na ait "Kadınlar Vardır" şarkısını seslendirdiklerini ve bir klip çektiklerini hatırlatan Zuhal, buna Kürtçe bazı sözler eklediklerini söyledi. Bunu gelenekselleştirme bakış açısıyla hareket ettiklerini aktaran Zuhal, Mahsa Amini'nin İran'da faşist molla rejimi tarafından katledilmesinin ardından çıkan halk direnişine ses katmak istediklerini söyledi.
Müzikle yetinmediklerini kadınlar olarak edebiyatla buluştuklarını, öykü yarışması düzenlediklerini anlatan Zuhal, "Gelişebileceğimiz, akabileceğimiz bütün kanalları tırnaklarımızla kazdık. Kadınlar yazı yazıyordu, nasıl destek olabiliriz, nasıl güç verebiliriz arkadaşlarımıza diye düşünerek eğitim çalışmaları başlattık. Beste çalışmaları yapmak için Sanatsal Üretim Komisyonu kurduk. Küçük küçük denemeler yaptık. Mahsa Amini yine komisyondan kadın arkadaşımızın bestesiydi. Güç verince yapabileceklerine dair inanç oluşturunca nitelikli işler çıkıyor. Boş durmayalım 25 Kasım yine geliyor bir eser daha üretmemiz lazım dedik. Kadın arkadaşlar birkaç beste hazırladı. 'Dünyayı Ben Oynatırım' şarkısı hoşumuza gitti. Bu sene bununla çalışma yapalım, sözümüzü söyleyelim, itirazımızı edelim istedik" sözleriyle kadınların gelişebileceği, potansiyellerini, yaratıcılıklarını açığa çıkarıp, güçlendirebileceği bir çalışma yürüttüklerini aktardı.
'SADECE KORO DEĞİL KADIN DAYANIŞMASININ ÖRNEĞİ'
Bedriye Avcıl, Rengin Kadın Korosu'nun sadece bir koro olmadığını, kadın dayanışmasının örneği olduğunu vurguladı. "Biz kadınlarla bir araya geliyoruz ama çok fazla şey de paylaşıyoruz, farklı deneyimler yaşıyoruz. Zuhal'in bahsettiği gibi kadınların gelişimleri için bizden talep ettikleri ne olursa onu deniyoruz. Olmazsa yeniden yeniden deniyoruz. Gerçekten farklı sonuçlar çıkıyor" diyerek gelişimlerini nasıl örgütlediklerini anlattı.
Enstrüman atölyesi, saz, erbane grupları kurduklarını söyleyen Bedriye, Mart ayında bir konser daha düzenleyeceklerinin bilgisini verdi. Bedriye Rengin Kadın Korosu deneyimini şu sözlerle anlattı: "60 yaşındaki kadın gelip bağlama kursunu başlamak istiyorum diyor, biz çok mutlu oluyoruz. Bu alanları kadınlara sunmak çok önemli. Zaman içinde kadınların değişimi görünce gurur verici bir iş yaptığımızı hissediyoruz. Çünkü toplumsal öğretilmiş rollerden kadınların sıyrıldığını görüyoruz. Hep birlikte 1 Mayıs'a gidiyoruz, davullarımızla, tencere kapakları, kaşıklarla 8 Mart'ta, 25 Kasım'da alanlara gidiyoruz. Bütün bunlar çok öğretici. Bizi çok geliştiren şeyler. Kadınlara olan inancımızı daha da pekiştirdi. Dayanışmaya olan inancımızı güçlendirdi ve bunu içimizde hissettik."
Hedeflerini her geçen gün büyüten Rengin Kadın Korosu'ndaki kadınlar şimdi de kadın müzik grubu kurmaya hazırlanıyor. Çalışmalarını bu hedefle ilerlettiklerini anlatan Bedriye, "Gitar, bağlama, erbanelerle müzik grubu oluşturmak istiyoruz. Bir hayalimiz de bu" diye konuştu.
Mart ayında düzenleyecekleri konser için daha isim bulmadıklarını ancak orkestrada da kadınların olduğu "Sahne Kadınların" gibi bir etkinlik planladıklarını söyleyen Zuhal, bu etkinlikte Londra'da çalışmalar yapan kadın sanatçıların da yer alacağını belirtti. Zuhal, bu etkinlikle 8 Mart'a ses katacaklarını vurguladı.