PTT emekçileri depreme dayanıksız binada çalışmaya zorlanıyor
Dersim'de PTT şubesinin depreme dayanıklı olmadığı raporuna rağmen PTT emekçilerinin hala binada çalışmaya zorlandığını kaydeden Haber-Sen, "Emekçinin burnu kanasa sorumluluk PTT Genel Müdürlüğündedir" dedi. 6 Şubat depremleri öncesi uzmanların uyarılarının dikkate alınmadığı ve yaşanan katliamın hatırlatıldığı eylemde, bu sorunun hem emekçileri hem de tüm halkı tehlikeye attığı vurgulandı.
KESK Haber-Sen Dersim Temsilciliği, PTT binasının depreme dayanıklı değildir raporuna rağmen boşaltılmamasını protesto etti. PTT önünde gerçekleşen eylemde, "Deprem değil ihmal öldürür" pankartı açıldı.
Metni ise Songül Yıldız okudu. 6 Şubat depremlerini ve sonrasında yaşananları hatırlatan Yıldız, Dersim PTT Başmüdürlüğünce hazırlanan Güçlendirme projesi Dersim Belediyesi tarafından "Binanızın ekonomik ömrünü tamamladığı için olası bir depremde can ve mal güvenliğini sağlamak amacı ile yıkmanız gerekmektedir" diyerek Güçlendirme ruhsatı verilmediğini söyledi.
'CAN GÜVENLİĞİMİZİN OLMADIĞI BU BİNADA NEDEN DURMAKTAYIZ'
Yıldız, "6 Şubat sonrası Tunceli PTT Başmüdürlüğü hizmet binası başta olmak üzere bağlı işyerlerinde (Tunceli, Çemişgezek, Mazgirt ve Pertek PTT) Müdürlüklerinin hizmet verdiği binaların depreme dayanıklı olmadığı, PTT Genel Müdürlüğünün vermiş olduğu ivedi boşaltma kararı sonrası Başmüdürlüğümüz yetkili personellerince kiralanacak yerler bulunmuş ve Genel Müdürlük onayına sunulmuştur. Ancak onay depremden 5 ay sonra verilmiştir. Oysa PTT Genel Müdürlüğünün ilgi yazısı ile 'boşaltılma kararı olan binaların en geç 3 ay içerisinde boşaltılması' gerekmektedir deyip bir yandan da keyfi uygulama yaparak giden yazıları masa başında bekletmiş, hayatlarımızı riske atmış ve gereğini yapmamıştır. Depremden 5 ay sonra gelen kiralama onayı ile kira sözleşmeleri yapılmış, kiralanan işyerlerine ise yaklaşık 3 aydır aylık 100 bin liraya yakın kira ödemektedir. Buradan soruyoruz! Taşınmadığımız ve içi boş olan bu işyerlerine kira ödeyip can güvenliğimizin olmadığı ve boşaltılması kararı verilen bu binalarda neden hala durmaktayız" dedi.
'TÜM HALKI KAPSAMAKTADIR'
Yapım işlerinde Koordinatör İl olan Elâzığ PTT Başmüdürlüğünün, aynı zamanda Adıyaman, Malatya, Elâzığ, Bingöl ve Dersim'den sorumlu olduğu, bu illerde hemen hemen tüm PTT binalarının hasarlı olmasından kaynaklı tüm projelere zamanında yetişme şansının bulunmadığı ve sürecin daha da uzamasına neden olduğunun bilindiğini kaydeden Yıldız, "Projelendirmede özellikle depremden yoğun etkilenen illerin bağlı olduğu Eazığ PTT Başmüdürlüğüne teknik destek sunarak bu projelerin hazırlanması ve ihale edilme sürecini bir an önce tamamlamalıdır. Sadece ilimizde değil özellikle deprem bölgesinde de PTT personelleri zor şartlarda, konteynerlerde, yıkılma tehlikesi bulunan, çürük raporu verilmiş binalarda hizmet vermeye devam etmektedir. Çürük raporu verilen bu binalarda sadece PTT personeli değil aynı zamanda hizmet almak için gelen vatandaşlar da bulunmaktadır. Yani deprem riski sadece PTT personelinin değil aynı zamanda tüm halkı kapsamaktadır" ifadelerini kulandı.
'6 ŞUBAT DEPREMLERİ ÖNCESİ UYARILAR DİKKATE ALINMADI'
İvedi olarak boşaltma kararı verilen bu binalarda çalışan hiçbir emekçinin güvende olmadığının altını çizen Yıldız, PTT genel müdürlüğünün hiç zaman kaybetmeden süreci hızlandırması gerektiğine kaydetti. Yıldız, emekçimizin burnu dahi kanasa bütün sorumluluğun PTT Genel Müdürlüğü üzerinde olacağını vurguladı. "Deprem değil ihmal öldürür" diyen Yıldız, şöyle devam etti: "Çürük raporu verilen ve boşaltılmasına karar verilen binaların bir an önce boşaltılması için, PTT Genel Müdürlüğü kendisine ulaşan tüm projeleri zaman kaybetmeden hemen onaylamalı ve tadilat ihalesini en hızlı şekilde yaparak hizmete açmalıdır. Çok değil 10 ay önce yaşadığımız deprem felaketini bilim insanları aylar öncesinden öngörmüş, o bölgelerde önlem alınması uyarısında bulunmuş ancak tüm uyarılara rağmen yetkililer adeta kör, sağır, dilsiz hiçbir önlem almayarak binlerce insanımızın ölümünü acıyla izlememize neden olmuştur. Maalesef yaşanan acıları çabuk unutuyoruz. Şimdi ise adeta tarih tekerrür ediyor. Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür' ün yaptığı açıklama ile Tunceli iline vurgu yapması; bu bölgede7.4 şiddetinde bir deprem olacağını dile getirirken 'Tunceli için uykularım kaçıyor' cümlesi içindeki gerçekliğin artık PTT Genel Müdürlüğü tarafından görülmesi gerekmektedir. Boşaltılma kararı verilen bir binada bulunmak ölüm riski yanında ruh sağlığımızı bozmakta olup, korku ile çalışmakta olduğumuzu belirtmek isteriz. Son olarak bir kez daha buradan PTT Genel Müdürlüğüne seslenmek istiyoruz; hizmet üretirken ölmek istemiyoruz."