4 Ekim 2024 Cuma

PKK ve PAJK'lı tutsaklardan uluslararası komplo açıklaması

15 Şubat uluslararası komplosuna yönelik PKK ve PAJK'lı tutsaklar adına açıklama yapan Deniz Kaya, iktidarın ve uluslararası güçlerin Kürt özgürlük mücadelesi karşıtı politikasına işaret ederken, "Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü sağlanana dek mücadeleye devam" mesajı verdi.

PKK lideri Abdullah Öcalan'a yönelik 15 Şubat 1999'da gerçekleştirilen uluslararası komploya, açlık grevlerine ve yeni infaz yasasındaki pişmanlık dayatmasına dair PKK ve PAJK'lı tutsaklar adına Deniz Kaya açıklama yaptı.

'DİRENİŞ İKTİDARIN HESAPLARINI BOŞA DÜŞÜRDÜ'
15 Şubat uluslararası komplonun 22'nci yılında devam eden saldırıların amacının Kürt halkı ve hareketinin topyekun tasfiyesi olduğu belirtildi. Açıklamada, "22 yıldır Önder Apo'nun İmralı'da eşsiz direnişini bastırarak özgürlük hareketimizi tasfiye planlarını sürdüren küresel hegemonik iktidar kliklerinin hesapları, demokrasi ve özgürlük mücadelesini savunanların direnişi sayesinde boşa düşmüştür. Uluslararası komplo ile Önder Apo'nun varlığını ve etkinliğini ortadan kaldırmayı amaçlayan küresel iktidar güçlerine en büyük cevabı halkların umudu olan gerilla direnişleri, öncü komuta kademesinde olan şehitlerimizin fedai duruşu ve halkların direnişleri vermiştir" denildi.

'ÖCALAN ÖZGÜR OLANA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ'
Öcalan'ın faşist güçlerin planlamalarını boşa çıkardığına işaret edilen açıklamada, "Gelinen aşamada uluslararası komployu güncellemek isteyen güçlerin karşısında halk ve hareket olarak direnişlerimiz her daim devam edecektir. Önder Apo şahsında Kürt soykırımını gerçekleştirmek isteyen güçlerin tüm planlarına direnişlerle karşılık verilecektir. Bizler de Kürdistan ve Türkiye zindanlarında olan PKK ve PAJK'lı tutsaklar olarak önderliğimiz etrafında kenetlenerek fiziki özgürlüğü sağlanana dek mücadele edeceğimizi belirtiyoruz" diye belirtildi.

AİLELERİMİZ YALANLARINIZA İTİBAR ETMEYECEK
Hapishanelerde 27 Kasım gününden bu yana devam süresiz dönüşümlü açlık grevlerine değinilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Böylesi bir eyleme önderliğimize uygulanan tecridin kaldırılması, fiziki özgürlüğünün sağlanması adına ahlaki ve iradi bir tutumla başladık. Ancak AKP-MHP iktidarı ailelerimiz üzerinden direnişlerimizi kırmak için bir takım özel savaş politikalarına sarılmaktadır. Birçok tutsak ailemize gidip yalanlarla etkileyip kendi saflarına çekmek istemişler. Güya eyleme zorla girmişiz, eylemden vazgeçmemiz için çağrıda bulunmalarını istemişler. Bu tür politikalara karşı tutsak ailelerimizin duruşunun geçmiş dönemde olduğu gibi bu dönemde de onurlu bir şekilde olacağından hiçbir kuşkumuz yoktur. Bu duruş iktidara karşı en büyük cevap olmuş ve olacaktır. Bizler özgür tutsaklar olarak hakikatin güzelliğinde erimeyi, onda yok olmayı yaşamımızın yegane amacı olarak bilmişiz. Direnişimiz hakikate ermek ve böylelikle halkların eşit demokratik ve özgür yaşamını oluşturmaktır. Sonuç alana kadar direnişimiz inançlı iddialı kararlı ve örgütlü bir şekilde devam edecektir.

'DİRENİŞİMİZE SES VERİN'
"AKP-MHP iktidarının her türden saldırılarını bertaraf etmek için direnişimizi sürdüreceğiz. Tüm demokratik kesimlere aydın yazar sanatçı ve akademisyenlere çağrımızdır. Her yerde faşizme karşı direnmek gerekir ancak topyekun direnişle özgür demokratik bir yaşam inşa edilebilir. Herkesi direnişimize ses olmaya çağırıyoruz…"