Paris ve Silopi'de katledilen kadınlar anıldı
TJA, Diyarbakır'da Paris'te ve Silopi'de katledilen Kürt kadın siyasetçileri anarak, "Kürt kadınlar olarak öncülerimize yönelik başlatılan cadı avlarına, suikastlara, tutuklamalara, sürgünlerle karşı buradayız" dedi.
Özgür Kadın Hareketi (TJA) Diyarbakır'ın Dağkapı Meydanı'nda toplanarak Paris ve Silopi'de katledilen Kürt kadın siyasetçileri andı. Çok sayıda kadının katıldığı eylemde, "Hûn di zilma xwe de bifetisin em ê li ber xwe bidin û şoreşa azadiyê biserxin" pankartı açıldı ve "Yasta değil isyandayız", "Biz kadınlar her yerdeyiz", "Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz" dövizleri taşındı.
Basın açıklamasını okuyan Safiye Akdağ, barbar DAİŞ çetelerine karşı Kobanê'de mücadele eden Arîn Mîrkan, Hevrîn Xelef ve yüzlerce kadın direnişçinin "Jin, jiyan, azadi" sloganıyla hayatlarını feda ederek direnişi zafere götürdüğünü söyledi. Kobanê direnişinin devrimleşerek dünya kadınlarına ilham olduğunu kaydeden Akdağ, Rojhilat'ta da kadınların karanlığa karşı isyan ettiğini vurguladı.
Afganistan ve İran'da kadınların direnişinin tüm dünya tarafından sahiplenilmesi gerektiğinin altını çizen Akdağ, "Devrimlerin dili kadınların dilidir. Faşizmin, ırkçılığın ve gericiliğin karşısında kadınlar yaşamları pahasına tüm topluma öncülük etmektedir" ifadelerini kullandı. Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden bir gecede çekildiğini hatırlatan Akdağ, kadınların ve kadın örgütlerinin görüşü, desteği olmadan atılan her adımın kadın düşmanı olduğunu ve kadınlar üzerinden tüm toplumun hedef alındığını söyledi. Akdağ, "Kürt kadınlar olarak öncülerimize yönelik başlatılan cadı avlarına, suikastlara, tutuklamalara, sürgünlerle karşı buradayız. Tarih, faşist gerici erkek sistemlerin karşısında bizlerin mücadele tarihidir" dedi.
Sêvê Demir, Pakize Nayır ve Fatma Uyar'ın özgür bir yaşamın ancak kendi kendini yönetmekle mümkün olduğuna inandığını söyleyen Akdağ, Silopi'de katledilen 3 Kürt kadının en zor şartlarda direnmenin cesaretini gösterdiğini dile getirdi.
Kadın düşmanı iktidarların dünyanın her yerinde öncü kadınları hedef aldığını vurgulayan Akdağ, tüm ömrünü kapitalist sisteme karşı alternatif bir yaşamı kurmaya adayan ve 10 yıl önce Paris'te katledilen Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez'i andı.
Akdağ, "Kürt kadınların öncülüğünde yaratılan 'Jin jiyan azadî' felsefesinin tüm dünyada yankılanmasına tahammülü olmayan erkek sistemler kadın düşmanı saldırılarına 4 Ekim'de Jineoloji Dergisi Editörü Nagihan Akarsel'i Silêmanî'de katlederek devam etti. Rojava'da uzun yıllar boyunca kapitalist sisteme karşı alternatif bir yaşamın kuruluş aşamasında yerini alan ve IŞİD'le göğüs göğse savaşarak hayatta kalmayı başaran Evîn Goyî iki arkadaşı ile Paris'te hedef alındığı saldırıda katledildi" dedi.
Özel savaş politikalarıyla sadece kadınların ve çocukların hedef alındığını vurgulayan Akdağ, "Ölüme, savaş politikalarına karşı yaşam, her türlü sömürgeciliğe ve gericiliğe karşı özgürlük şiarımızdır, haykırıyoruz. Sesimizi İranlı, Belluc, Rojhilatlı, Rojavalı ve Afgan kadınlarla birlikte yükseltiyoruz. Sesimizi eşitsizliğe karşı korkusuzca mücadele eden tüm yoldaşlarımız için yükseltiyoruz" ifadelerini kullandı.
Eylem boyunca, "Jin jiyan azadî", "Şehîd namirin" ve "Bijî berxwedana jinan" sloganları atıldı.