21 Eylül 2024 Cumartesi

Paris katliamı tetikçisi hapishanede Türkiye bağlantılı cihatçı örgütlerle ilişkilenmiş

9 Ocak anmalarına ilişkin eylem-etkinlik ve düzenlenecek toplantı bilgilerini Paris Valiliği ile ilgili tüm kurumlara ilettiklerini aktaran Demokratik Kürt Toplum Merkezi Dış İlişkiler Sözcüsü Fırat, kurumlarına yönelik sistematik saldırılardan dolayı güvenlik önlemlerinin alınmasını istendiğini aktardı. Fransa Demokratik Kürt Konseyi Eşbaşkanı Ülmez de tetikçinin hapishanede Türkiye ilişkili cihatçı örgütlerle iletişime geçtiğini öğrendiklerini belirtti. Saldırının toplantının ilk belirlendiği saatte yapılmasının, onca işyeri varken Kürt işyerlerinin hedef alınmasının organize olduğunun göstergesi olduğunu kaydeden KCDK-E Eşbaşkanı Göksungur, iktidarın savaş politikalarından bağımsız değerlendirilemeyeceğinin altını çizdi.

Fransa'nın başkenti Paris'te Strasbourg Saint Denis Mahallesi'nde bulunan Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi'ne silahlı saldırıda 3 kişi katledildi, 3 kişi de yaralandı. Saldırının 9 Ocak 2013'te üç Kürt kadın devrimcinin katledilişinin 10. yıldönümü öncesine denk gelmesi dikkat çekti. Kültür Merkezi'nde 9 Ocak saldırısının protesto edilmesine yönelik hazırlık toplantısı için bir araya gelindiği öğrenildi.

Yeni Yaşam Gazetesinde yer alan habere göre Demokratik Kürt Toplum Merkezi Dış İlişkiler Sözcüsü Berivan Fırat üç hafta önce kurum ve derneklerine yönelik güvenlik önlemlerinin alınması için yapılan başvuru ve görüşmelere ilişkin bilgi verdi Fransa Demokratik Kürt Konseyi'nin (CDKF) Eşbaşkanı Abdullah Ülmez de  saldırıya ilişkin elde ettikleri bilgileri paylaştı. KCDK-E Eşbaşkanı Fatoş Göksungur ise katliamı değerlendirdi.

FIRAT: 3 HAFTA ÖNCE GÜVENLİK ALINMASI İÇİN RESMİ BAŞVURULARI YAPTIK
Paris'teki Kürt kurum temsilcileri, 9 Ocak Paris katliamına dair yapılacak eylem ve etkinlikler için tüm Kürt kurum ve derneklerdeki toplantıların yapılacağı bilgisini Paris Valisi ve ilgili tüm kurumlara bildirildiği belirtildi. Demokratik Kürt Toplum Merkezi Dış İlişkiler Sözcüsü Berivan Fırat, 3 hafta önce kurum ve derneklerine yönelik güvenlik önlemlerinin alınması için yapılan başvuru ve görüşmelere ilişkin bilgi vererek, "Sürekli kurumlarımıza saldırılar var. Bu saldırılar daha çok provokasyon, kırma dökme, korkutma gibi saldırılardır. Bu saldırıları resmi kurumlara bildirdik. Bu saldırıları 2'nci Paris katliamından 3 hafta önce hem yazılı evraklarla, hem de yüz yüze görüşmeler gerçekleştirerek bildirdik. Bu görüşmelerde 9 Ocak Paris katliamına dair anma eylemleri olunacağı ve bunun için toplantıların da yapılacağı bilgisini paylaştık. 4-7-9 Ocak tarihlerinde eylemlerin yapılacağı bilgisini bizzat Paris Valiliği'ne bildirdik. Hatta bu tarihlerde yapılacak eylemlerin izinlerini bile aldık. Bu çerçevede de hazırlık toplantılarının olunacağı, tüm Kürt kurumlarında bu hazırlıkların yapılacağını da söyledik. Bize güvenliğin alınacağı söylendi, ama şu ana kadar her hangi bir önlem alınmadı" dedi.

'BİR KÜRT DAHA FAŞİST SALDIRIYA UĞRADI'
Katliamdan sonra da Adalet Bakanı ve Paris Valisi ile görüştüklerini söyleyen Fırat, "Bu konuda da gereken güvenlik önlemleri alınacağı bizlere aktarıldı. Daha önceki görüşmelerimiz dikkate alınsaydı belki böyle bir katliam olmayacaktı. Dün bir kez daha Paris'te bir Kürt faşist saldırıya maruz kaldı. Durumu ağır, ameliyat edildi. Hayati tehlikesi sürüyor. Bunu da yapan bizzat Erdoğan ve hükümetini savunan kişilerdir. Bu saldırıları sadece bir kişinin yaptığı saldırılar olarak görmek mümkün değil" diye belirtti.

ÜLMEZ: HAPİSHANEDE TÜRKİYE İLİŞKİLİ CİHATÇI ÖRGÜTLERLE İLİŞKİLENMİŞ
Fransa Demokratik Kürt Konseyi'nin (CDKF) Eşbaşkanı Abdullah Ülmez ise saldırıya ilişkin elde ettikleri bilgileri paylaştı. Ülmez, kendilerine ulaşan bilgilere göre, saldırganın hapishanede kaldığı süre boyunca Türkiye'nin ilişkide bulunduğu İslamcı cihatçı örgütlerle iletişime girdiğini kaydetti. Saldırının hapishanede bu örgütlerin yönlendirmesi ile yapıldığı bilgisi olduğunu belirten Ülmez, "Bu saldırının Türkiye merkezli planlandığını düşünüyoruz. Toplantı saatine denk getirilmesi saldırının ne denli planlı olduğunu bize anlatıyor. Teknik aksaklıktan dolayı toplantıyı erteliyoruz. Hedefleri toplantıya katılan arkadaşlardı" dedi.

GÖKSUNGUR: ARKASINDA TÜRK DEVLETİ VAR
Saldırıyı değerlendiren KCDK-E Eşbaşkanı Fatoş Göksungur, saldırının ikinci bir Paris katliamı gibi alçakça bir saldırı olduğunu ve saldırının ardından olay yerinden açıklama yapan Fransa polisi ve yetkililerin saldırıyı maniple ettiğini söyledi. Fransız yetkililerin ilk yaptığı açıklamada saldırının ırkçı biri tarafından yapıldığını söylese de saldırının planlı bir katliam girişimi olduğunun altını çizen Göksungur, "Bu bir tetikçidir. 9 Ocak 2013 yılında üç kadına yapılan suikast gibi arkasında Türk devletinin olduğunu düşünüyoruz. Rojava'ya saldırmak için İstiklal Caddesinde bomba patlattılar. Aynı biçimde farklı yol ve yöntemlerle bu saldırıyı gerçekleştiriyorlar" dedi.

'MADEM YABANCI DÜŞMANI NEDEN ONLARCA İŞYERİNDEN KÜRTLERİN İŞYERİNİ SEÇTİ'
Saldırganın 12 Aralık'ta  tahliye edildiğine dikkat çeken Göksungur, "İçişleri Bakanlığı'nın yaptığı açıklamaya göre; saldırgan bir keskin nişancı. Çok planlı bir katliam bu. Çünkü gündüz gözüyle birisi bir araba ile getiriliyor. Orada bırakılıyor. Önce Ahmet Kaya Kültür Merkezi'ne yönlendiriliyor. Orada katliam yapıyor. Yaralı arkadaşlara dönüp tekrar sıkıyor. Ardından yurtseverlere ait iki işyerine saldırıyor" ifadelerini kullandı. Saldırganın ırkçı olduğu, yabancı düşmanı olduğunun iddia edildiğini belirten Göksungur, "Paris'in neredeyse büyük çoğunluğu yabancılardan, Afrika ve Ortadoğululardan oluşuyor. Kültür merkezinin bulunduğu caddede onlarca işyeri var. Madem yabancı düşmanı neden rastgele değil de sadece Kürtlerin işyerleri hedef alındı. Bu tamamen Paris polisin manipülasyonudur. Fransa bence yine bu katliamı da örtbas etmek için böyle bir senaryoya başvuruyor. Ciddi anlamda planlı bir saldırıdır bu" dedi.

'TOPLANTI SAATİNE DENK GETİRİLMESİ BİLE PLANLI OLDUĞUNU GÖSTERİYOR'
Bu saldırının yapıldığı saatlerde kültür merkezinde 9 Ocak katliamının anma planlaması yapılacağını işaret eden Göksungur, "Ancak bu toplantı bir-iki saat ertelendi. Saldırı toplantının ilk belirlenen saatine denk getirilmiş. Bu bile olayın ne kadar ciddi şekilde planlandığını gösteriyor. Eğer toplantı o saatte yapılmış olsaydı. Belki onlarca arkadaş katledilecekti" vurgusu yaptı. Fransız yetkilerinin olayları örtbas eden açıklamalar yaptığının altını çizen Göksungur, şöyle devam etti: "Kürtler artık bu tür açıklamalara itibar etmiyor. Çünkü 9 Ocak katliamının hesabı sorulsaydı Fransa devleti tarafından bugün bu katliam yapılmazdı. Türk MİT'inin 9 Ocak 2013 yılında 3 kadına yönelik yapılan suikast ile ilgili itiraf ve belgelere rağmen Fransa devleti, bu katliamı delil yetersizliğinden rafa kaldırdı. Fransa bu yaklaşımı ile suç ortağıdır. Aynı biçimde 10 yıl sonra 9 Ocak katliamına günler kala yeniden böyle bir katliamın yapılması adına ırkçı bir saldırı desinler, Kürtler bunun arkasında Türklerin olduğunu biliyor ve suç ortağının da Fransa olduğuna inanıyor. Bu katliam planlıdır. Belli güçler tarafından planlanmıştır. Fransa polisi ve yetkilileri sadece bu katliama kılıf bulmaya çalışıyor."

'SAVAŞ POLİTİKALARINDAN BAĞIMSIZ DEĞERLENDİRİLEMEZ'
Katliamın savaş politikalarından bağımsız değerlendirilmeyeceğini belirten Göksungur, "Bu katliam aynı zamanda AKP-MHP iktidarın Kurdistan'da savaşı tırmandırması, DBP'ye yapılan siyasi soykırımın, iki gün önce KON-MED eski eşbaşkanımızın Almanya'da tutuklanmasının, Kürtlere yönelik soykırımın bir devamı niteliğindedir. Şu mesaj verilmeye çalışılıyor. Gittiğiniz her yerde onurlu, özgür bir yaşamı dayatırsanız, özgürlük mücadelesi içerisinde yer alırsanız, önderlik etrafında kenetlenirseniz sizi aynı son bekliyor. Ama Kürtler hiçbir zaman boyun eğmedi, eğmeyecek. Katliamın olduğu andan itibaren Avrupa'nın birçok yerinde Kürtler ayaklandı, alanlara çıkarak direnişe geçti. Bundan sonra da alanlarda olacaktır" ifadelerini kullandı.