Pandemiyle işsiz sayısı 16 milyonu buldu
TMMOB Makina Mühendisleri Odası'nın Sanayinin Sorunları bülteninin 59'uncusunda, hizmetlerde sert bir daralmayı getiren krizin sanayi alanına da sıçrayarak büyüdüğü, bunun en ürkütücü sonucunun ise sayıları 16 milyona ulaşan işsizler ordusu olduğu belirtildi.
TMMOB Makina Mühendisleri Odası, her ay iktisatçı-yazar Mustafa Sönmez'in katkısıyla hazırladığı Sanayinin Sorunları bülteninin 59'uncusunu, Covid-19'un etkisiyle ekonomide büyüyen tahribata, bütçe ve ödemeler dengesinde artan açığa, hizmetler ile sanayide yaşanan büyük düşüş konularına ayırdı.
IMF, OECD, TÜİK, Merkez Bankası, Hazine ve Maliye Bakanlığı, DHMİ, Kültür ve Turizm Bakanlığı verileri kullanılarak yapılan analizde, 2020'nin ilk çeyrek verileri kullanılarak krizin ilk elde ortaya çıkardığı tahribat sergilendi ve eğilimler belirlendi.
Hizmetlerde sert bir daralmayı getiren krizin sanayi alanına da sıçrayarak büyüdüğü, bunun en ürkütücü sonucunun ise sayıları 16 milyona ulaşan işsizler ordusu olduğu belirtildi. Krizin kamu maliyesinde yaratmakta olduğu büyük açığın yanı sıra döviz kazandıran sektörlerde yarattığı kayıplara da değinildi. Analizde Merkez Bankası rezervlerindeki erimeye ve kamu borçlanmasındaki tırmanışa da dikkat çekildi.
MMO analizinde şu noktalar öne çıktı:
■ Sağlık Bakanlığı'nın 17 Mayıs verilerine göre, Türkiye'de vaka sayısı 149 bine ulaşırken hayatını kaybedenler 4 bini geçti. Hastalıktan iyileşenler ise yine Bakanlık verilerine göre 110 bini buldu.
■ Hükümet, salgının kontrol altına alınmaya başlandığı iddiasıyla 11 Mayıs'ta başlatılan bir "Yeni Normal" takvimi açıkladı. Konuyla ilgili çoğu bilim çevreleri, açıklanan takvimin erken olduğunu belirtirken, iktidar yanlıları "Ekonomi"nin daha fazla bekleyemeyeceği argümanını öne çıkardılar. Hem dünyanın birçok ülkesinde hem Türkiye'de pusuda yatan pandeminin ikinci dalga riski içermesi, yeniden kısmi karantinaları gerektirebilir ve bunun ekonomiye yükü daha da ağır olabilir.
■ Pandemiye karşı, bilinen en etkili yöntem olarak "sosyal mesafeleşme" yani eve kapanma, toplu üretimden tüketimden ve bunların gerçekleştiği mekanlardan uzaklaşma önlemleri, yeniden ve yeniden uygulanıyor. Bu da hem üretimin hem tüketimin azalması, firmaların ayakta kalmalarının zorlaşması, hükümetlerin yeni destek paketleri açıklamaya mecbur kalmaları demek aynı zamanda. Ancak bu destekler ülkelerin mali gücüne göre belirlenirken Türkiye gibi ülkelerde destekler yetersiz düzeydedir. Ekonomiyi sadece 2020'de değil, 2021'de de aşağı çekecek sektör hizmetler olacak. Türkiye, GSYH'sinin yüzde 54'ünü oluşturan hizmetler sektörü, ağır darbeler alan perakende ticaret sektörü ile turizmdeki kayıplardan çok etkileniyor.
■ Hizmetlerin yanında imalat sanayiinde de hızlı gerilemeler başladı. Sanayi üretimi, pandeminin başladığı Mart'ta, Şubat'a göre yüzde 7 azaldı. İmalatta ortalama düşüş yüzde 7,5 iken, bazı alt dallarda daha derin düşüşler görüldü. Örneğin ihracatın birincisi otomotivde yüzde 23, bilgisayar-elektronikte yüzde 23, ihracatın ikincisi giyimde yüzde 20 aylık daralmalar görüldü. Tekstildeki daralma yüzde 14'e yaklaşırken, makine üretiminde de ona yakın daralma yaşandı. Dayanıklı tüketim mallarından mobilyada, elektrikli cihaz üretiminde yüzde 8-9 arası aylık düşüşler yaşandı.
■ Ekonomik daralmanın ürkütücü boyutları, sonuçlarını artan işsizlik ve iş kayıplarına da yansıtıyor. Kısa çalışma, işsizlik ve ücretsiz izin ödeneklerine başvuranlar ile istihdamda olup sokağa çıkması yasaklanan 65+ ile 15-17 yaş çalışanlar, kendi hesabına çalışanlar ile kentsel kayıt dışı istihdamdan işsiz kalanlar dikkate alındığında, işsiz sayısının 16 milyonu bulduğu söylenebilir. Bu işsiz kitlenin ancak dörtte birine asgari ücret dolayında ve 3 aylık destek sağlanabiliyor, geri kalan dörtte üçlük kesim herhangi bir sosyal korumadan yoksun durumda.
■ Henüz kontrol altına alınamayan pandemiye ve beraberinde büyüttüğü krize karşı AKP hükümetinin müdahaleleri yetersiz kalırken, bütçe açıkları da her ay biraz daha büyüyor. Merkezi yönetim bütçe açığı 2020 yılının ilk çeyreğinde 29,6 milyar TL'yi buldu. Bütçe açığı ilk 3 ayda net dış borçlanmanın yanı sıra, büyük ölçüde iç borçlanmayla finanse edildi. 2020 ilk çeyreğinde gerçekleştirilen kamu borçlanmaları ile Merkezi Bütçe'nin borç stoku Mart sonunda 1 trilyon 462 milyar TL'ye ulaştı. Borç stokunda iç borçlar yüzde 55'lik pay alırken dış borçlar yüzde 45'e ulaştı. Borç stokunun önümüzdeki çeyrek yıllarda daha da hızlı artması beklenmelidir.
■ Pandeminin başladığı Mart'ta ihracat, turizm ve öteki hizmetlerden gelen döviz girişinin azalmasıyla, ilk 3 ayın cari açığı 7,7 milyar doları buldu. Cari açığa ek olarak ilk çeyrekte yabancılar, 6 milyar dolar da sermaye çıkardılar. Ayrıca ilk çeyreğin net hata noksanı da 3 milyar dolar yük oluşturdu. Böylece toplamda 16,5 milyar dolar finansman gerekti ve TCMB rezervleri bu miktarda azalarak iyice zayıfladı.