23 Eylül 2024 Pazartesi

Öztorun: Eğitim-Sen'in 100 yıllık onurlu mücadelesinin sürdürücüsüyüz

Eğitim-Sen Genel TİS ve Hukuk Sekreteri Varol Öztorun, sendikalarına yönelik gözaltı saldırısıyla sendikal faaliyetin engellenmek istendiğine dikkat çekti. Gözaltında üyelerine, sendikal faaliyetlere, 1 Mayıs, 25 Kasım ve 10 Ekim anmalarına neden katıldıklarının sorulduğunu söyleyen Öztorun, "Eğitim-Sen'in 100 yıllık onurlu mücadelesinin sürdürücüsüyüz" dedi.

AKP-MHP iktidarı bir yandan OHAL'in ardından çıkardığı KHK'larla, yasalarla işçi ve emekçilerin haklarını gasp ediyor, diğer yandan ise buna karşı ses çıkaran, haklarını talep eden tüm kesimleri baskı, gözaltı ve tutuklamalarla hedef alıyor. 

OHAL'in ardından çıkarılan KHK'larla KESK'e bağlı sendikaların yönetici ve üyelerinin de aralarında olduğu çok sayıda emekçi memur ihraç edildi. KHK'larla ihraç edilen KESK üyelerinin sayısı 2 bin 700. Bunların bin 300'ü Eğitim-Sen üyesi.

Parasız, eşit, ulaşılabilir ve anadilde eğitim isteyen, aynı zamanda da eşit ve insanca çalışma ve yaşam koşulları talep eden Eğitim-Sen üyeleri, ihraçların yanı sıra, gözaltı ve tutuklamalarla da hedef alınıyor. Muş'un ardından, 6 Kasım'da Diyarbakır'da Eğitim-Sen'in önceki dönem yöneticilerinin de aralarında olduğu 26 kişi gözaltına alındı. 23 kişi hakkında ise gözaltı kararı çıkarıldı. 

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Genel TİS ve Hukuk Sekreteri Varol Öztorun, Eğitim-Sen üyelerine yönelik gözaltı saldırısını ETHA'ya değerlendirdi. 

AKP iktidarının uzun süredir emek alanına yönelik baskı ve saldırılarını sürdürdüğünü hatırlatan Öztorun, yaklaşık 2 ay önce Merkez Kadın Sekreteri Derya Yulcu ile çok sayıda eğitim emekçisinin gözaltına alındığını anımsattı. 

Diyarbakır merkezli yapılan operasyonda, sendikanın önceki dönem yöneticilerinin de aralarında olduğu 26 Eğitim-Sen üyesinin, gece yarısı evlerine yapılan operasyonlarla gözaltına alındığını söyleyen Öztorun, 11 kişinin ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldığını, 15 kişinin ise işlemlerinin sürdüğünü kaydetti. 

'TÜM EĞİTİM EMEKÇİLERİNE GÖZDAĞI VERİLMEK İSTENİYOR'
Soruşturmada sendikal faaliyetlerin, 8 Mart, 25 Kasım, 1 Mayıs ve 10 Ekim Ankara Gar katliamında yaşamını yitirenler için yapılan anma ve eylemlerin "suç" olarak gösterildiğini söyleyen Öztorun, "Üye ve yöneticilerimiz, sendikanın aldığı kararlar üzerine yapılan eylem ve anmalara katıldıkları için cezalandırılmak isteniyor. Bununla 'sen burada örgüt yönetmek ve kurmak istiyorsun' gibi toptan bir suç ortaya çıkarmaya çalışıyorlar. Arkadaşlarımızın ev ve iş yeri adresleri belli. Çağrıldıklarında gidip ifade verecekken, evlerinin basılması, okullarındaki dolaplarının kapılarının kırılarak arama yapılması tüm eğitim emekçilerine verilmek istenen bir gözdağıdır. Eğitim-Sen çalışmasının önüne geçmek için bunu yapıyorlar."

Öztorun, gözaltındaki eğitim emekçilerine, sendika adına neden mesaj gönderdiklerinin sorulduğunu da söyledi, "Bir sendika eylem kararı alıyorsa elbette yöneticileri de, üyeleri de bunun duyurusu yapabilir, eyleme katılabilir" dedi. 

Özellikle korona salgınının ardından ekonomik krizin derinleştiğini ve iktidarın ekonomik haklar başta olmak üzere, işçi ve emekçilerin haklarına yönelik saldırılarını arttırdığına dikkat çeken Öztorun, "Bizler, pandemiden ve ardından iktidarın çıkardığı yasalardan çok etkilendik. Hem özlük hakları bakımından hem de ekonomik olarak. Bunun için eylemler yapıyoruz" dedi. Öztorun, ekonomik taleplerle yapılan eylemlerin dahi "suç" olarak gösterilmeye çalışıldığına dikkat çekti. 

'TOPLUMSAL KIPIRDANMANIN ÖNÜNE GEÇMEK İSTİYORLAR'
"Ortada suç yok ama suç oluşturmak istiyorlar" diyen Öztorun, şöyle devam etti: "Eğitim-Sen ve KESK, toplumsal muhalefette belli bir karşılığı olan sendika ve konfederasyondur. Ekonomi Bakanı Berat Albayrak istifa etti, Merkez Bankası başkanı görevden alındı. Bunun ekonomiye yansımaları olacak. Toplumsal anlamda buna karşı bir kıpırdanma olacak. Bunun önüne geçmek, kıpırdanmayı engellemek için bu ve benzer operasyonlar yapılıyor."

'İZİN VERMEYECEĞİZ'
Operasyonlar, gözaltı, baskı ve tutuklamalarla toplum nezdinde mücadelelerinin kriminalize edilmek istendiğine işaret eden Eğitim-Sen Genel TİS ve Hukuk Sekreteri Öztorun, son olarak şunları söyledi: "Diyarbakır'dayız. Arkadaşlarımızı sahipleneceğiz. Onaların da, mücadelemizin de ötekileştirilmesine izin vermeyeceğiz. Bütün illerimizde buna karşı eylemler yapacağız. Eğitim-Sen'in 100 yıllık onurlu mücadelesinin sürdürücüsüyüz."