24 Kasım 2024 Pazar

Özgür basın: Gazeteciler çıkacak yine yazacak

Özgür basın emekçileri Bakırköy Kapalı Kadın Hapishanesi önünde editörümüz İsminaz Temel ve muhabirimiz Havva Cuştan'ın 16-17 Temmuzda görülecek duruşmasına çağrı yaptı. TGS adına açıklama yapan Seyhan Avşar, gazetecilerin iddianamelerinde gözaltında kaybedilen Hasan Ocak anmasının olduğunu söyledi. Ajansımız adına konuşan Ebru Yiğit ise yaşanan saldırıların özgür basın geleneğine dönük olduğunu belirtti.
Özgür basın emekçilerinin Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi önünde ajansımız editörü İsminaz Temel ve muhabirimiz Havva Cuştan'nın duruşmasına çağrı yaptı ve tutsak gazeteciler için balon uçurdu.
Eyleme CHP eski milletvekili Barış Yarkadaş, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), DİSK Basın-İş Sendikası, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), ajansımız çalışanalrı  ve çok sayıda özgür basın emekçisi katıldı. 
 
Eylemde "İsminaz-Havva çıkacak yine yazacak" dövizi ile tututklu kadın gazetecilerin fotoğrafları taşındı.  "Susma haykır haber almak haktır", "Havva çıkacak yine yazacak", "İsminaz çıkacak yine yazacak", " Özgür basın susturulamaz" sloganları atıldı
 
HASAN OCAK'I ANMAK DA HABER YAPMAK DA SUÇ DEĞİL
 
Eylemde TGS adına konuşma yapan Seyhan Avşar, gazetecilerin ellerindeki kalem ve boyunlarındaki fotoğraf makinesinin suç olduğu bir dönemden geçtildiğini ve 1995 yılında gözaltında kaybedilen Hasan Ocak anmasına gitmenin, bunu haberleştirmenin suç sayılıp iddanemeye konulduğunu belirtti.
 
CHP eski milletvekili Barış Yarkadaş ise "Bakırköy cezaevi önünde gazataci iki ardaşın özgürlüğe daveti için buluştuk" dedi ve Temel ve Cuştan'ın ile birlikte tutuklu olan tüm gazetecilerin haber yaparak halkın haber alma hakkını yerine getirdiği için tutuklu olduğunu ifade etti.
 
TGS Kadın Komisyonundan Gülten Karataş , Kadın ve LGBTİ Komisyonu olarak yıllardır kadınların evde, sokakta, işte her yerde yaşadığı hak ihlallerini göstermeye çalıştıklarını belirtti. "Bugün İsminaz ve Havva için buradayız" diyen Karataş, "TGS olarak İsminaz ile görüşme talebimiz  red edildi. Son gazeteci cezaevinden çıkana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz" diye konuştu. 
 
DİSK Basın-iş sendikası adına konuşan Aylin Kaplan, medya ve basına yönelik ağır baskı koşullarından geçildiğine değinerek, "Bu gün kalemlerimizi kırarak gazeteci arkadaşlarımızı tutuklayarak gerçekleri yok edemeyeceksiniz" dedi.
 
SALDIRILAR ÖZGÜR BASIN GELENEĞİNE
 
Ajansımzı adına konuşan Ebru Yiğit, özgür basına yönelik her türlü baskı, sasür, gözaltı ve tutuklama saldırılarının tek tek gazetecilere yapılan saldırı olmadığını söyledi.
Yiğit, konuşmasına şöyle devam etti: " Metin Göktepe'den Ape Musa'ya kadar yaratılan özgür basın gelenegini susturmaya yönelikti bu saldırılar. O yüzden arkadaşlarımızın iddianelerinde gercekleri yazdıkları kalemleri, sözcüklerin ve gittikleri haberlerdeki görüntüleri suç olarak iddianamelere konuluyor.  Çünkü bütün tutsak gazeteciler, iktidar yanlısı olmayıp, bu halka gerçekleri ulaştırma inadı ve azimlerinden dolayı tutuklular. Bu da ikdarı korkutuyor. Tutuklamalar gazetecilerin yazmasını ve halka gerçekleri ulaştırmasını engelleyemecektir. Bütün tutuklu gazeteciler özgürlüklerine kavuşup gerçekleri yazmaya başlayana kadar özgür basın mücadelemiz devam edecektir.
 
TGS adına basın açıklamasını okuyan Evrim Kepenek, Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi'nin kadın haber merkezi olduğnu söyleyerek "Çünkü bu duvarlar arasında tam 8 kadın gazeteci tutuluyor. Biz, biliyoruz ki dünyanın hiçbir yerinde habercilik suç değildir. Ne haberler yargılansın ne de haberciler tutuklansın" dedi.
 
Kepenek, Bakırköy Kadın Kapalı hapishanesi'nde tutuklu olan Reyhan Hacıoğlu, Havva Cuştan, Pınar Gayıp, İsminaz Temel, Hicran Ürün, Semiha Şahin, Pınar Tarlak ve Serpil Ünal'ın isimlerini okuyarak tutsak gazetecileri için balonları gökyüzüne uçuracaklarını söyledi. 
 
Eyleme katılanlar, tutuklu gazetecilerin ögzür kalması için yanlarında getirdikleri  balonları havaya bıraktı.