18 Eylül 2024 Çarşamba

Özgür basın emekçileri: Sizler saldırdıkça daha da çoğalacağız

Gazeteciler Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn'in katledilmesini protesto eden özgür basın emekçileri, "Bizler; muhalifler, kadınlar, gazeteciler, özgür basın çalışanları olarak kalemlerini de, kameralarını da sahipsiz bırakmayacağız" dedi.

Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) ve Dicle Fırat Gazeteciler Derneği'nin (DFG) çağrısıyla Şişhane Meydanında yan yana gelen özgür basın emekçileri, Süleymaniye'de Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn'in katledilmesini protesto etti. "Özgür basın susturulamaz" pankartı açılan eyleme, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekili Özgül Saki ve çok sayıda kişi katıldı. Eylemde, Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn'in fotoğrafları da taşındı.

Basın açıklamasını okuyan Reyhan Hacıoğlu, Türkiye'de her yıl onlarca gazetecinin gözaltına alınıp tutuklandığını, yüzlercesinin iş yapamaz hale getirilmek istendiğini belirtti.

İktidarın Kürt gazetecileri, özgür basın emekçilerini hedef aldığını ifade eden Hacıoğlu, "Özellikle son birkaç yılda birçok yerde Kürt gazetecilere suikastler düzenlendi, araçları hedef alındı ve katledildi. Bir yıl önce Qamilo'da JIN TV çalışanlarının aracı bombalanırken, 2 yıl önce yine Süleymaniye'de gazeteci Nagihan Akarsel katledildi ve bu saldırıların son örneğini ise 23 Ağustos günü Süleymaniye'de seyir halindeki bir araca yapılan SİHA saldırısında gördük" dedi.

'NEREDE DİRENİŞ, HALK VARSA ORADA OLACAĞIZ'
Saldırıda Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn'in hayatını kaybettiğini, 6 gazetecinin ise yaralandığını aktaran Hacıoğlu, "Bu saldırı da bizlere gösterdi ki, gazetecilik mesleğinin onurunu korumak, dayanışmak her zamankinden daha ağır bir bedel gerektirirken, aynı zamanda her zamankinden daha önemli bir noktada" dedi.

Hacıoğlu, şöyle devam etti: "Bizler ne dün, ne bugün, ne de yarın kalemimizi iktidarların yalanları için kullanmayacağız. Nerede bir direniş, nerede bir haksızlık, nerede bir halk varsa orada olacağız. Tıpkı Gülistan ve Hêro gibi. Bir haber çalışması için yola çıkan arkadaşlarımızın haberi sanmasınlar ki yarım kalacak. Bizler; muhalifler, kadınlar, gazeteciler, özgür basın çalışanları olarak kalemlerini de, kameralarını da sahipsiz bırakmayacağız."

'SALDIRILARA DUR DİYİN VE YANIMIZDA OLUN'
Savaşlarda ilk olarak gazetecilerin hedef alındığını vurgulayan Hacıoğlu, "Buna karşı dünyanın neresinde olursa olsun gazeteciliğin suç olmadığını haykırmak ve özgür bir dünya için hayatlarını kaybeden arkadaşlarımızın sorumluluklarını omuzlamak bizlerin görevidir" ifadelerini kullandı.

Hacıoğlu, sözlerini şöyle sonlandırdı: "Bu saldırıların asıl amacının halkların haber alma hakkına yönelik olduğunu bilenler olarak diyoruz ki; sizler saldırdıkça biz gazeteciler, halkların haber alma hakkına sahip çıkanlar olarak daha da çoğalacağız. Yine son olarak uluslararası kurumlara da buradan seslenmek istiyoruz: her yıl yayınladığınız düşün ve ifade özgürlüğü sıralamasında giderek geriye düşen bir ülkede çalışan gazeteciler olarak, bizlere yönelik bu saldırılara karşı sizleri tutum almaya çağırıyoruz. Sessizliğin daha çok cesaret verdiğini bilerek, haber alma hakkı ve gazetecilik mesleği için bu saldırılara dur diyin ve yanımızda olun!"

Eylemde, "Özgür basın susturulamaz", "Şehid namırin" sloganları atıldı.