Otlu: Kadın özgürlük mücadelesinde çok yol katettik
İGİF'in çağrısıyla Basel'de yapılan 25 Kasım paneline katılan HEDEP Milletvekili Çiçek Otlu, erkek egemen sistemin kadınlara biçtii rolleri reddettiklerini belirterek, politik mücadele içinde de erkeklerle mücadele içinde olduklarını söyledi. SKB'liler de Paris'te kadın buluşması gerçekleştirdi.
AVEG-KON'a bağlı İsviçre Göçmen İşçiler Federasyonu'nun (İGİF) çağrısıyla İsviçre'nin Basel kentinde 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında panel düzenlendi. Panele Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) İstanbul Milletvekili Çiçek Otlu katıldı.
Basel Eğitim Kültür Sanat Merkezi'nde (BEKSAM) düzenlenen panelde kadın özgürlük mücadelesi, erkek egemen hukuk sistemi ve Filistin halkının direnişine ilişkin canlı tartışmalar yapıldı.
Çiçek Otlu, kadınların verdikleri mücadele ile birçok kazanım elde ettiklerini hatırlattı, sadece erkek egemen kapitalist sistemin değil, sendikalar, dernekler, siyasi parti ve örgütler içerisinde de kadınların pek çok zorluk ve engellemelerle karşılaştığını vurguladı. Beraber yürüdükleri ve dövüştükleri erkek yoldaşları ve tüm sosyalist erkeklerle de mücadele ettiklerini kaydeden Otlu, "Kadın devrimi çizgisinin birçok kalıpları yıktığını ve kazanımlarla ilerlediğini; artık kadın komutanlaşması, önderler, eşbaşkanlar, liderler, yazarlar, teorisyenler ve parti başkanlarının varlığından söz ediyoruz. Biz kadınlar devrimin yedek gücü değil tam da devrimin stratejik ortağı olduğumuzu pratiğimizle gösterdik. Siyasette genelde erkek egemen tarz yükseliyor. Siyasette de kadınlara bir rol biçilmiştir. Kadınlar örgü işi yapar, siyaseti erkekler yapar. Ancak buna rağmen Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da çok güçlü bir kadın mücadelesi var" diye konuştu.
AKP'nin izlediği kadın politikalarının çok tehlikeli bir hal almaya başladığına dikkat çeken Otlu, "Kadını yok sayan bir bakış açısı var. Bu pratik hayatta göçmen ve kadın düşmanlığı ile İslamiyet üzerinden yürütülen bir politikadır" diye ekledi.
Başta sosyalist kadınlar olmak üzere kadın özgürlük mücadelesi içinde yer alan tüm kadın bölüklerinin erkek egemen dile, kadınlara biçilen rollere karşı verdiği mücadelenin çeşitli kazanımları olduğunu kaydeden Otlu, daha çok işleri olduğunu hatırlattı. Otlu, "Artık her işi yapıyoruz ve her yerde varız. 8 Mart'ları örgütlüyoruz. Bize biçilen rolleri kabul etmiyoruz, bunu sokaklarda ispatlıyoruz" dedi.
Özellikle erkek devrimcilerin kadın özgürlük mücadelesine ilişkilenişte yaşadığı sorunlara işaret eden Otlu, "Kadın devrimine ilişkin sorunları sadece kadınlara havale etme düşüncesi egemendir. Bunun içinde kadın mücadelesinin sorunlarıyla ilişkilenmekte tutuk davranıyorlar. Erkek devrimciler alışkanlıklarından vazgeçmek, rahatlarının bozulmasını istemiyorlar. Kadınlara dönük üstenci dilin yok olmasını beceremiyorlar. Sosyalistlerin her cephede sorunları vardır ama kadın özgürlük mücadelesi cephesinde sorunlarımız daha çok ve daha ağırdır" diye konuştu.
Kadın özgürlük mücadelesinin çok yol kaydettiğini, ancak henüz istenilen yerde olmadığını söyleyen Otlu şöyle konuştu: "Biz kadınlara yönelik anlamıyorsunuz, kavramıyorsunuz ve çok abartıyorsunuz şeklinde söylemler erkek egemen dildir. Gelinen noktada daha fazla erkeklikle yüzleşilmesi gerektiği öne çıkıyor."
Panel soru-cevap bölümüyle sona erdi.
SKB PARİS'TE KADIN BULUŞMASI GERÇEKLEŞTİRDİ
Sosyalist Kadınlar Birliği (SKB) Fransa'nın başkenti Paris'te, 25 Kasım çalışmaları kapsamında ev toplantıları ve kadın buluşmaları gerçekleştirdi.
Türkiyeli Göçmen İşçiler Kültür Derneği'nde (ACTIT) bir araya gelen SKB'liler bir kadın kafesi açtı. Filistin'de süren direnişe atfedilen kafenin açılışına Filistin direnişini destekleyen yerli ve göçmen kadın örgütleri de davet edildi.
Fransa SKB adına yapılan konuşmada, Mirabel kardeşlerden alınan mücadele mirasının sınırları aşan bir kadın cüreti açığa çıkardığı belirtildi. Erkek egemenliğinin devletleşen şiddetinin hukuki, meşru ve askeri-politik bir kadın mücadelesinin ortaya çıkmasına neden olduğunu kaydedilen konuşmada, "Biz haklarımızı istediğimiz için Filistin'de, Kürdistan'da, Rojava'da, İran, Türkiye, Avrupa'da ve dünyada sürekli bir kırım ve şiddet ile yüz yüzeyiz. Bir yanda şiddet, baskı ve sömürü varsa bir yandan da direniş sürüyor. Biz Filistinli kadınların siyonist İsrail devletine karşı sürdürdükleri direnişin safındayız. 25 Kasım'da dayanışmacı sesimiz onlar için haykıracak" ifadelerine yer verildi.
CNDF içerisinde çalışmalarını sürdüren Zara adına yapılan konuşmada da, "Kadınların mücadelesi bugün Filistinli kadınlar için büyütülmelidir" denildi.