24 Kasım 2024 Pazar

Ortak Operasyonlar Odası: Direniş birdir ve kazanacaktır

Aksa Tufanı hamlesinin 1. yıldönümüne ilişkin açıklama yapan Ortak Operasyonlar Odası, "Sahip olduğumuz tüm güçle, hiçbir zaman görevimizi terk etmeden halkımızı savunmaya devam edeceğiz. Halkımızın meşru haklarını feda etmeden bu kan gölünü durdurmaya bağlı kalacağız" ifadelerini kullandı.

Filistinli direniş örgütleri tarafından kurulan Ortak Operasyonlar Odası, 7 Ekim Aksa Tufanı hamlesinin 1. yıldönümüne ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Ey yüce Filistin halkı... Ey Arap ve İslam milletimizin kitleleri:

7 Ekim'de Gazze Şeridi'nden tutuşturulan ve etkisi dünyanın her köşesine ulaşan el-Aksa Tufanı savaşının başlangıcından bu yana 1 yıl geçti. Dünyanın özgür insanları ayağa kalktı ve her biri elinden geldiğince direndi -kimileri halkımızın direnişini silahlarla ve çatışarak destekledi, diğerleri ise en azından eylemler düzenledi ve politik destek verdi.

"7 Ekim'deki geçiş ve devamında yaşananlar, halkımızın ve ulusumuzun mücadelesinde belirleyici bir andı. Yaşananlar, gaspçı düşmanın kuruluşundan beri dayattığı gözdağı politikalarını sonsuza dek paramparça eden ve imajını lekeleyen büyük bir dönüm noktası olarak tarihe geçti. Bu olay, İslam ülkelerinin özgür direnişçilerinin Filistinli savaşçılarla birleşerek, özgür insanların elleriyle Filistin'in kurtuluşu sağlamaya yönelik bir adımın atılması için bir kapıyı araladı.

"İşgal devleti ve küstah liderliği el-Aksa Tufanının şokuyla çarpıldı. Nasıl olur da direniş için kaynağı olmayan, küçük bir yerde hapsolmuş, sınırlı imkanlara sahip kuşatılmış bir halk, silahlarla donatılmış bir rejimi dize getirebilirdi? İşgal ordusunun Gazze bölüğünü, düşman ordusunun en güçlü, disiplinli ve dikkatli görülen bölüğünü ezdiler. Bu beklenmedik darbe işgal liderliğini, güvenlik aygıtını ve ordusunu şoka uğrattı. Allah'ın izniyle, gelecek günlerde, aylarda ve yıllarda, düşmanın stratejik sonuçlarına tanıklık edeceği daha çok şey var.

'HALKIMIZIN ÖFKESİ 7 EKİM'DE ZİRVESİNE ULAŞTI'
"Halkımızın öfkesi ve direnişin gazabı, tüm dünyanın sessizliği eşliğinde el-Aksa'ya dönük yükselen saldırılar, onun kutsallığını bozmaya ve bölmeye dönük adımlar ve onu yıkmaya, sözde tapınağı inşa etmeye dönük eylemler sonucu; geçen yıl 7 Ekim'de zirvesine ulaştı.

"Bir yandan, faşist Ben Gvir'in talimatları altında, işgal hapishanelerindeki tutsaklara dönük suçlar tahammül edilemez bir seviyeye yükseldi. Ambargo altında boğulan ve yavaş bir ölüme mahkum edilen Gazze Şeridi ve ilhak ve yerleşimcilerin yayılmasının giderek arttığı Batı Şeria, özgürlüğe giden yolun dik olduğunu bilerek, her fırsatta işgalcilerle savaşan halkımızın direnişinin patlamasına yakıt oldu.

'SAVAŞÇILAR OLAĞANÜSTÜ BİR BİRLİK GÖSTERDİ'
"Geçtiğimiz yılda, acımasız çatışmalar boyunca ve saldırılara karşı kahramanca bir savunma içerisinde sahadaki savaşçılar olağanüstü bir birlik gösterdi. Bu birlik, birbirlerini istihbarat, silah, insan ve çatışmayla destekleyen, omuz omuza duran, düşman askerlerine ve araçlarına ağır kayıplar yaşatan tüm direniş güçlerinin dayanıklılığını sağladı. Bütün sokaklarda, mahallelerde, meydanlarda tuzaklar kurdular ve düşmana net bir mesaj gönderdiler: Halkımız ve direniş örgütlerimiz, direnişi, işgal altındaki tüm halkların kaderi ve kutsal hakkı olarak benimsemekte birdir. Bu savaşçılar, yüce halkımızın, özverili ailelerimizin, dirayetli kavimlerimizin, onurlu şehir ve köylerimizin evlatlarıdır. Halkımızın savaşçılarına ve kahramanlarına desteği, benzeri görülmemiş saldırılara ve soykırıma karşı dayanıklılığı olmadıkça, ve halkımız tehcir planlarını reddetmedikçe, savaşçılarımız düşmanın ezici askeri gücüne karşı koyamazdı.

"Savaş alanında başarısızlığa uğrayan ve hiçbir amacını gerçekleştiremeyen düşman, sivillere dönük bir soykırım savaşı başlatarak on binlerce insanı katletti, çok daha fazlasını yaraladı, evleri, ağaçları ve altyapıyı yok etti, sığınakları ve sağlık merkezlerini hedef aldı, halkımızı kırmak, onları direnişten uzaklaştırmak için, hiçbir kutsala saygı göstermedi. Ama, işgal devletinin umduğunun aksine, savaşın öncesinde ve sırasında, bu kutlu mücadelenin parçası olmak üzere halkımızın savaşçıların saflarına katılmak için hücum ettiğini gördük.

'BATI ŞERİA'NIN SAVAŞÇILARI İŞGALE KARŞI AYAĞA KALKTI'
"Cesur Batı Şeria'mız, işgal devletinin sütunlarını sarsan bu tufana katılmakta tereddüt etmedi.

"Onun cüretli savaşçıları, işgal devletinin ordusuna, askeri yerleşkelerine ve yerleşimci çetelerine karşı ayağa kalktı. Batı Şeria'da ve işgal altındaki bölgelerde kahramanca operasyonlar gerçekleştirdiler, pek çok Filistin şehrinde ve kampında bütün gruplardan direniş savaşçılarının işbirliği yaptığı, araçlarını geliştirdiği kuvvetli üsler kurdular ve onları yerinden etmek, direnişleri için cezalandırmak isteyen işgal güçleriyle yüzleştiler.

"Düşmana ağır kayıplar yaşattılar, ve daha fazlası için hazırlanıyorlar. Allah'ın yardımıyla, Batı Şeria'nın kahramanları ve savaşçılarından en iyisi henüz gelmedi.

'FİLİSTİN YALNIZ DEĞİL'
"Özgür milletimizin insanları,

"Büyük bir gurur ve onurla, Lübnan, Yemen ve Irak'taki savaşçıların halkımızın savaşçılarıyla güçlerini birleştirdiğine, doğrudan çatışmaya girerek onları desteklediğine, düşman güçleri ve askeri üsleri hedef alarak kayıplar yaşattığına tanık oluyoruz. Benzer şekilde İran İslam Cumhuriyeti, siyonist rejime karşı gerçekleştirdiği güçlü saldırılarla; halkımızla dayanışmasını ve direnişe desteğini ilan etti. Bütün bu cepheler şehitler verdiler ve Kudüs'e giden yolda büyük fedakarlıklar yaptılar. Savaşçılarının ve liderlerinin kanı, halkımızın, liderlerimizin ve savaşçılarımızın kanıyla birbirine karıştı, amaç, kan ve kader ortaklığımızı gösterdi. Filistin yalnız değil, ve Allah'ın izniyle, Gazze'den tutuşturulan bu savaş tüm bölgenin çehresini değiştirerek, Filistin'in kurtuluşuna ve işgalin yenilgisine giden yolun taşlarını döşeyecek.

'BU SAVAŞIN HER AŞAMASINI BİRLİKTE SAVAŞTIK'
"Ortak Operasyonlar Odası tarafından temsil edilen Filistinli direniş gruplarının liderliği, kararında ve görüşünde birlikte durmaktadır. Bu savaşın her bir aşamasını birlikte savaştık, birleşik ve üzerinde ortaklaşılmış bir yaklaşımla, aylarca müzakereler yürüttük, ve şehitlerimizin kanına, yerinden edilen, esir alınanların çektiği çileye duyduğumuz sadakatle, birlikte durmaya devam edeceğiz. Sahip olduğumuz tüm güçle, hiçbir zaman görevimizi terk etmeden halkımızı savunmaya devam edeceğiz. Halkımızın meşru haklarını feda etmeden bu kan gölünü durdurmaya bağlı kalacağız.

'FEDAKARLIKLARIMIZ ZAFERİN MEYVESİNİ VERECEK'
"Sen, ey Filistin halkı, her şeyi hak ediyorsun. Birlikte direndik, birlikte şehit verdik ve bu zorlu sınavı birlikte aşacağız. İşgal güçlerinin yok ettiğini birlikte inşa edeceğiz, çünkü sen bizim bir parçamızsın, ve biz senin bir parçanız. Liderlerin ve savaşçıların dökülen kanı senin için yapılmış bir fedakarlıktır, ve senin yaptığın fedakarlıkların bir parçasıdır. Allah bu fedakarlıkların boşa gitmesine izin vermeyecektir, bu fedakarlıklar, zaman alsa da halkımızın zaferinin meyvelerini verecektir.

"Salih şehitlerimize merhamet ve ebediyet... Kahraman tutsaklarımıza özgürlük... Yaralılara şifa... ve yüce halkımıza özgürlük.
"Allah büyüktür, ve zafer direnişin olacaktır."