'Ölüm maden emekçilerinin kaderi haline getirilmek isteniyor'
Soma'daki iş cinayetini ve koronavirüs salgınına dair taleplerini de hatırlatan Maden Mühendisleri Odası, "Ölüm maden emekçilerinin kaderi haline getirilmek isteniyor" dedi.
TMMOB Maden Mühendisleri Odası, Soma'da meydana gelen iş cinayetinde 3 maden işçisinin hayatını kaybetmesiyle ilgili açıklama yaptı.
Açıklamada, "Ölüm maden emekçilerinin kaderi haline getirilmek isteniyor" denildi. Koronavirüs salgını hatırlatılan açıklamada, "Madenciler ne virüsün neden olduğu hastalıklardan ne de neoliberal politikaların körüklediği üretim hırsı, bilim ve tekniği yok sayan anlayış ile hayatlarını kaybetmeye mahkum değildir" denildi.
Manisa'nın Soma ilçesinde bulunan ve ruhsatı Türkiye Kömür İşletmeleri'ne ait özel bir firma tarafından çalıştırılan yer altı kömür işletmesinde, 10 Nisan Cuma yaşanan iş cinayetinde 3 maden emekçisinin hayatını kaybettiği hatırlatılan açıklamada, "Geçtiğimiz günlerde yaptığımız açıklamalarla, Dünya Sağlık Örgütü tarafından bulaşıcı bir hastalık olarak kabul edilen ve binlerce insanın ölümüne neden olan Covid-19 virüsü tehlikesi nedeniyle tüm maden işletmelerinde zorunlu iş güvenliği faaliyetleri dışında üretimin tamamen durdurulmasının gerekliliği hususunda başta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı olmak üzere yetkililere uyarılarda bulunulmuştur. Ancak diğer sektörlerde olduğu gibi madencilikte de insan sağlığını arka plana atan ve neoliberalizmin körüklediği üretim hırsı ile hareket eden siyasal anlayış, uyarılarımızı dikkate almamış ve bu kaotik süreçte madencilik faaliyetleri ile ilgili herhangi bir düzenlemeye gitmemiştir. Bir yandan sokağa çıkma yasakları uygulanırken bir yandan da sosyal mesafeyi korumanın mümkün olmadığı madencilik gibi birçok sektörde emekçiler bir arada çalıştırılmak zorunda bırakılarak virüsün yaygınlaşmasına davetiye çıkarılmaktadır" denildi.
"MADENCİLER HAYATINI KAYBETMEYE MAHKUM DEĞİLDİR"
Madencilik bilimini ve tekniğini yok sayan ve neoliberal politikaların körüklediği taşeronlaştırma ve rödövans uygulamaları ile madencilik faaliyetlerini sürdürme anlayışı neticesinde madencilerin hayatını kaybetmeye devam edeceği vurgulanan açıklamada şöyle denildi:
"Madenciler ne virüsün neden olduğu hastalıklardan ne de neoliberal politikaların körüklediği üretim hırsı, bilim ve tekniği yok sayan anlayış ile hayatlarını kaybetmeye mahkum değildir. Denetimlerin yetersizliği, kamunun üretimden elini çekerek madenciliği kamu yararından ziyade kar amacıyla hareket eden taşeronlara veya rödövansçılara terk etmesi kazalara zemin hazırlamıştır."
'TAŞERONLAŞTIRMA VE RÖDÖVANS UYGULAMALARINDAN VAZGEÇİLMELİ'
Madenlerde, özellikle de Soma gibi büyük havzalarda yeniden kamucu politikaların uygulanması, taşeronlaştırma ve rödövans uygulamalarından vazgeçilmesi gerektiği belirtilen açıklamada, "Türkiye Kömür İşletmeleri gibi köklü kamu kuruluşları kendilerine ait ruhsat sahalarında işçisi ve personeliyle üretimde yeniden aktif rol almalıdır. Rödövans uygulamaları ve ruhsat sahalarının bölünerek devredilmesi gibi kamu yararından çok kar hırsı ile hareket eden neoliberal anlayış tamamen terk edilmelidir. Her yurttaş gibi madencilerin de yaşam hakkı evrenseldir ve siyasal irade, yapacağı denetimlerle ve gerekli düzenlemelerle maden emekçilerin yaşam hakkını güvence altına almalıdır. Unutulmamalıdır ki yer altından çıkan en değerli cevher madencidir" uyarıları yapıldı.