4 Ekim 2024 Cuma

Oluç: İktidar sofrada, sokakta meşruiyetini yitirmiştir

Meclis'te gündeme ilişkin konuşan HDP Grup Başkanvekili Oluç,  Boğaziçi Üniversitesi direnişine yönelik polis saldırısı ve işkenceli gözaltılara tepki gösterdi. İktidara seslenen Oluç, kayyum rektör Melih Bulu'nun derhal istifa etmesinin sağlanmasını istedi. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Meclis'te yaptığı basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

'GERÇEK ENFLASYON RAKAMI TÜİK'İN AÇIKLADIĞINDAN ÇOK DAHA FAZLA'
Basın toplantısına ekonomi gündemi ile başlayan Oluç, TÜİK'in açıkladığı enflasyon rakamına işaret etti. Bu rakamların isteğe göre ayarlandığını belirten Oluç, TÜİK'in açıkladığı yıllık TÜFE'nin yüzde 14,97; aylık 1,68 olduğunu ancak içinde uzmanların, akademisyenlerin yer aldığı çalışma grubu olan Enflasyon Araştırma Grubu'nun açıklamasına göre enflasyonun yüzde 2.99 olduğunu aktardı ve ekledi: "Bizler de biliyoruz ki, gerçek enflasyon oranları TÜİK'in açıkladığından çok daha yüksek, yüzde 30-35 aralığında."

'İKTİDAR SOFRADA, SOKAKTA MEŞRUİYETİNİ YİTİRMİŞTİR'
Son günlerde yapılan zamlara dikkat çeken Saruhan, zamların enflasyondaki artışın önümüzdeki aylarda da devam edeceğinin işareti olduğunu belirtti. İktidarın yanlış ekonomi politikalarıyla işçinin, emeklinin, dar gelirlinin, emekçinin, kadının, gencin, esnafın sorunlarını çözme imkanı olmadığını ifade eden Oluç, "Tehditle, denetimle bu iş olmaz. Yoksulluk ve üretimsizliği tehditle değil, üretme ve yönetme kabiliyetini artırarak giderebilirsiniz. Bu iktidarın da böyle bir kabiliyeti yok. Bu iktidar sokakta, sofrada ve pazarda meşruiyetini yitirmiş bir iktidardır. Açık bir şekilde bunu vurgulayalım" dedi. 

'YA KAYYIMI GÖREVDEN ALIN YA KAYYIM İSTİFA ETSİN'
Boğaziçi Üniversitesi direnişine yönelik polis saldırısı ve işkenceli gözaltıları hatırlatan Oluç, İçişleri Bakanlığı ve iktidarın öğrencilerin gösterdiği meşru demokratik direnişi illegalize etmek ve hedef göstermek istediğini kaydetti. İktidara seslenen Oluç, "Ya atadığınız bu kayyım rektörü görevden alın ya da bu kayyım rektör bu şekilde çalışamayacağını görerek istifa etsin. Yapabileceği en hayırlı iş budur, hem öğrenciler hem de  akademisyenler açısından. Boğaziçi Üniversitesi'ni işlemez haline getiren kişi, o koltukta oturma ısrarını sürdüren intihalci kayyım rektördür. Bu açık bir şekilde ortadadır, demokratik bir seçim lazımdır" diye konuştu.

'İKTİDAR BİAT EDEN GENÇLİK İSTİYOR'
Gençlere yönelik bu saldırganlığın nedenini ise Oluç, "İktidar biat eden gençlik istiyor" diye yorumladı. Oluç, şöyle devam etti: "Gençlere yönelik iktidarın bu uygulamaları sadece Boğaziçi Üniversitesi'nde görünmüyor. Bir kaçırma furyası başlamıştı geçtiğimiz yıl. Bizim Gençlik Meclisi üyemiz Lider Polat ve MYK üyemiz Serhat Aktemur kaçırılmıştı. Bir süre sonra bulundular. Bu iktidar kendisine biat eden, itaat eden, ne söylerse uygulayan ve onu doğru bulan bir gençlik istiyor. Kendisini eleştiren, eylem yapan, meşru demokratik ve politik haklarını kullanan gençlik istemiyor. Bilimsel düşünce ile donanmış bir gençlik istemiyor. Biat eden ve itaat eden bir gençlik istiyor."

Oluç, "Bakın daha geçen gün, 1 Şubat günü HDP kadın toplantısına katılmak üzere geldikleri Ankara'da 2 şubat günü 15:00 civarında Bahçelievler'de metrodan indikleri sırada iki arkadaşımız cadde üzerinde polis kimliği gösteren kişiler  tarafından zorla bir siyah Transporter'a bindirildiler. Biri Diyarbakır Kayapınar İlçe Yöneticimiz Sultan Taş, diğeri ise Diyarbakır Yenişehir Belediyesi Meclis Üyemiz Ronda Bat, zorla kaçırıldılar. Kaçırılırken bağırdılar, ama kendisini çevreye polis olarak tanıtan kişiler 'bunlar terörist, biz polisiz gözaltı kararları var' dediler. Bu kaçırdıkları kişileri gözaltında tuttukları, alıkoydukları müddetçe kriminalize ettiler, tehditlerde bulundular, ajanlaştırma tekliflerinde bulundular.  'Neden Ankara'ya geldiniz, gidin' tehditlerinde bulundular" diye konuştu. 

'GÖRÜNMEYENLER KİM?'
Bu kişilerin geçen günlerde sosyalist işçi Gökhan Güneş'i kaçırdığını ve 6 gün işkenceli sorgudan sonra bıraktığını hatırlatan Oluç, kendilerini "Görünmeyenler" olarak tanıttıklarının altını çizdi. Oluç, İçişleri Bakanlığı'nın derhal "Görünmeyenler"in kim olduğuna dair açıklama yapmasını istedi. 

'HUKUKSUZLUKLARI SONA ERDİRİN'
Hapishanelerde 69 gündür süren açlık grevlerini dikkat çeken Oluç, tek talebin hukukun uygulanması olduğunu dile getirdi. Oluç, "Birincisi, kendilerine yönelik kötü muamele, işkence ve hukuksuzlukların sona erdirilmesidir. İkincisi, hukukun herkes için geçerli olmasıdır; yani İmralı'da Abdullah Öcalan ve diğer hükümlülerin de bu hukuktan faydalanması ve mutlak tecridin sona erdirilmesiyle ilgilidir. Adalet Bakanı'na çağrı yapıyoruz: Bu hukuksuzlukları sona erdirin. Açlık grevlerinin daha ileri bir boyuta sıçramaması için hukukun uygulanması gerekir" diye konuştu.

Oluç, gündemde olan yeni Anayasa tartışmalarına ilişkin ise, "İktidarı değil toplumu ve demokrasiyi güçlendirecek bir anayasaya ihtiyaç var" dedi.