4 Ekim 2024 Cuma

ÖHD: İmralı tecridi sona erdirilsin

ÖHD Diyarbakır Şubesi, İmralı'daki tecridinin sonlandırılmasını, PKK lideri Abdullah Öcalan ve tutukluların tüm haklarının sağlanmasını talep etti.

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Diyarbakır Şubesi, tecrit ve hapishane süren açlık grevlerine ilişkin Koşuyolu Parkı İnsan Hakları Anıtı önünde basın açıklaması yaptı.

Açıklamaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) ve demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı.

ÖHD Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Muharrem Şahin'in okuduğu açıklamada, Türkiye'de insanların hukuk ve yasaların uygulanması için açlık grevlerine girdiğine dikkat çekti. Şahin, "Devam eden açlık grevlerinin nedeni ise, İmralı Hapishanesi'nde bulunan Sayın Abdullah Öcalan ve diğer mahpuslara karşı uygulanan tecrit politikasıdır" diye belirtti.

Açlık grevindekilerin tek bir talebi olduğunu söyleyen Şahin, "Tecridin kaldırılması talebidir. Taleplerinin karşılanmaması halinde, hapishanelerde devam eden süresiz-dönüşümlü açlık grevleriyle ilgili olarak, açlık grevindeki mahpusların sağlık ve yaşam hakkına yönelik ortaya çıkacak istenmeyen sonuçlardan da yine siyasal iktidar sorumlu olacaktır. Bu nedenle öncelikle Adalet Bakanlığının ve ilgili kurumların bir an önce harekete geçmesi gerekmektedir" ifadelerini kullandı.

HAPİSHANELERDE YAŞANANLAR 12 EYLÜL'Ü ARATMIYOR
OHAL kaldırılmasına rağmen hapishanelerdeki etkisinin bitmediğini ifade eden Şahin, "Özel olarak belirtecek olursak, Diyarbakır 3 Nolu T Tipi Hapishanesi'nde 12 Eylül'ü aratmayan insanlık dışı her türlü işkence yapılmaktadır. Salgında öncelikli tedbirlerin hapishanelerde alınması gerekirken, bu yapılmamıştır. Aksine mahpusların hakları keyfi olarak ihlal edilmiştir" dedi.

İdare, keyfi tutum ve işlemlerle hukuk ve kanunları işlevsiz hale getiremeyeceğinin altını çizen Şahin, "İmralı tecrit politikasının sona erdirilerek, Sayın Öcalan ve diğer mahpusların yasalardan kaynaklı tüm haklarının sağlanması elzemdir. Hukuka uymak takdiri değil zorunluluktur. Herkes hukuka uymak zorundadır" diye vurguladı.

Ciddi sağlık sorunları yaşanmadan hukukun gereğinin yerine getirilmesi gerektiğini söyleyen Şahin, "Soruna, temel hak ve özgürlüklerin esas alınarak yaklaşılması ve taleplerin bu doğrultuda değerlendirilerek çözüme kavuşturulması için bir an önce, başta Adalet Bakanlığı olmak üzere tüm kamuoyunu duyarlı olmaya davet ediyoruz" diye konuştu.