KADIN
'Öfkemizi mücadeleye dönüştürerek isyanımızı büyüteceğiz'
Diyarbakır'da son bir hafta içerisinde 3 kadın şüpheli bir şekilde yaşamını yitirirken, bir kadın ise tanıdığı bir erkek tarafından katledildi. Kadın katliamlarına ilişkin açıklama yapan Rosa Kadın Derneği Başkanı Adalet Kaya, "Öfkemizi mücadeleye dönüştürerek isyanımızı büyüteceğiz. Hiç birimiz yalnız değiliz. Bir kişi daha eksilmeyeceğiz" sözlerini vurguladı.
Diyarbakır'da son bir hafta içerisinde üç şüpheli kadın intiharı gerçekleşirken, bir kadın ise tanıdığı bir erkek tarafından yaşadığı evde katledildi. Amed Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ağı, Yenişehir ilçesi Ofis semtinde bulunan Gevran Caddesi'nde basın açıklaması gerçekleştirdi. Artan kadın katliamları ve intiharlarının politik olduğuna dikkat çeken kadınlar, "Jin, jiyan, azadi", "Jin jiyane, jiyane nekuje", "Asla yalnız yürümeyeceksin", "Korkmuyoruz, susmuyoruz, itaat etmiyoruz" sloganları attı.Kadın katliamlarına karşı ses çıkarmak için bir araya gelen kadınlar binlerce polis tarafından ablukaya alındı.
'BİR CAN DAHA EKSİLMEYECEĞİZ'
Her gün yeni bir kadın katliamı haberi ile uyandıklarını kaydeden Rosa Kadın Derneği Başkanı Adalet Kaya, kadına yönelik şiddetin her geçen gün arttığını ifade etti. Adalet, "Bugün bir kez daha sizler aracılığı ile sesimizi bu cinayetler karşısında sorumluluk göstermeyen yetkililere duyurmak istiyoruz. Değişim ve dönüşüm gücü olan ancak kimi zaman feodalizmin, kimi zaman toplumsal değer yargılarının, kimi zaman da dinin ve inancın etkisiyle sessiz ve suskun kalmayı tercih eden toplumun farklı kesimlerine sorumluluklarını hatırlatmak, 'Bir can daha eksilmeyeceğiz' isyanını büyütmek için bir aradayız" dedi.
'ÖFKELİYİZ'
Üzgün ve öfkeli olduklarını vurgulayan Adalet, son bir hafta içerisinde bir kadın katliamının ve üç şüpheli kadın intiharının gerçekleştiğini hatırlattı. Adalet, "Kadın intiharlarına 'şüpheli' diyoruz çünkü kadınların baskı ve şiddet sonucu erkekler tarafından intihara zorlandığı, katledilip intihar süsü verildiğini resmi kayıtlara yansıdığı şekli ve tanıkların anlatımları ile biliyoruz. Bizler bu şüpheli intiharların peşini bırakmayacağız ve gerçekler ortaya çıkana kadar mücadelemize devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
'KATİLLERİ EN YAKINLARIYDI'
26 Aralık gecesi evinde, kucağında bebeğiyle katledilen Deniz Ketır'in faillerinin hala yakalanmadığını belirten Adalet, etkin bir soruşturma yürütülerek bu cinayetin arkasındaki kişi ya da kişilerin açığa çıkarılması için ellerinden geleni yapacaklarını ifade etti. Adalet, "Kadına Yönelik Her Türlü Şiddetle Mücadele Ağı bileşenleri olarak Müzeyyen Boylu, Merve Ünal, Güllü Yılmaz, Muteber Akbulut, Aygül Günler, Münevver ve Halise Narin cinayetlerinde olduğu gibi fail ya da failler yargılanıp hak ettikleri cezalar verilinceye kadar bu cinayetin de takipçisi olacağımızı kamuoyu ile paylaşıyoruz. Erkekler, 2019 yılında Amed'de 13 kadını katletti. Üç şüpheli intihar olayı gerçekleşti. 2016 yılından bu yana ise yazılı ve görsel medyaya yansıyan haberlerle bilgisine ulaştığımız kadın cinayeti sayısı, bu oranın her yıl daha çok artarak bugüne geldiğini gösteriyor. Kadınlar kendilerini en güvende hissettikleri mekanlarda, en yakınları tarafından katledildiler. Katilleri: Eşleri, sevgilileri, babaları, erkek kardeşleri ya da eski eşleriydi" diye konuştu.
'ŞİDDET COĞRAFYAMIZDA NORMALLEŞTİRİLİYOR'
Roboski Katliamını gerçekleştirenler ile zırhlı araçla Cihan Can'ı ezenlerin aynı zihniyetten olduğunu söyleyen Adalet, "Tüm bu olanlar coğrafyamızda şiddetin nasıl sıradan ve normalleştirildiğinin göstergesidir. Kaza diye örtbas edilemez. Genel anlamda bir sorun çözme yöntemi olarak şiddeti meşru gören ve önceleyen eril bakış açısının yaşamlarımız üzerindeki hakimiyeti, kadına yönelik artan ve vahşileşen şiddet biçimlerini beraberinde getirmektedir. Tüm toplumsal mekanizmalar, kurumsal yapılar ve tabi ki alınan kararlara sirayet eden bu bakış açısı şiddeti doğalında özel alanlarımıza ve aile içerisine taşımaktadır. Kadına yönelik artan şiddeti, cezasızlık politikalarından, sorumluluk göstermesi gereken mercilerin eril bakış açılarını yansıtan ve bu zihniyeti besleyen sorumsuz söylemlerinden, şiddetle mücadele mekanizmalarının işlevsel olmayışı ve yetersizliğinden, kadınların mücadele ile elde ettikleri kazanımlarına dönük açık saldırılardan bağımsız değerlendirebilir miyiz" diye sordu.
'HİÇBİRİMİZ YALNIZ DEĞİLİZ'
Adalet, son olarak şunları ekledi: "Kadına yönelik şiddetin sebebi: kadınların güvencesi olan İstanbul sözleşmesini ve 6284 sayılı kanunu hedef gösterenler, erkek şiddet olayları bu kadar artmış iken 'evlenecek kadın bulamıyoruz' diye nafaka hakkına göz dikenlerdir. Yine, erkek egemen zihniyeti dönüştürecek şiddet ve ayrımcılığı önleyici çalışma ve politikaları engellemeyi iş edinenler, bu konudaki yükümlüklerini yerine getirmeyen sorumlu her kişi, kurum, kuruşlar, şiddeti meşrulaştıran, kadını nesneleştiren söylemler, faili koruyan 'erkek adalet', kadınların destek ihtiyaçlarına sırt çeviren aile, mahalle baskısı ile savunmasız bırakan toplumdur. Aksini söylememiz mümkün müdür? Korkup sinmeyeceğiz, durmayacağız, susmayacağız. Acımızı güce, öfkemizi mücadeleye dönüştürerek isyanımızı büyüteceğiz. Hiçbirimiz yalnız değiliz. Bir kişi daha eksilmeyeceğiz."
Açıklamanın ardından slogan atan kadınlar, alkış ve zılgıtlarla açıklamayı sonlandırdı.