4 Ekim 2024 Cuma

Öcalan'ın avukatlarının duruşmasında dinlenen tanık: Emniyet komplosu

PKK Lideri Öcalan'ın avukatlarının, "örgüt üyeliği" iddiasıyla yargılandığı davada tanık, bir emniyet komplosu olduğunu kaydetti. Duruşma Mart ayına ertelendi. 

PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın avukatları Rezan Sarıca, Ali Maden, Baran Doğan, Cengiz Yürekli, İnan Akmeşe, Mahmut Taşçı ve Mehmet Selim Okçuoğlu hakkında "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla açılan davanın 2. duruşması görüldü. Çağlayan'daki İstanbul 33'. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, avukatlar Ali Maden, Baran Doğan, Cengiz Yürekli, İnan Akmeşe ile müdafileri hazır bulundu. Duruşmada mahkeme başkanının izinde olmasından dolayı başka bir hakim heyete başkanlık yaptı.

AV. AKMEŞE: BERAAT ETTİĞİM GÖRÜŞMEDEN YARGILANIYORUM
Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada Av. İnan Akmeşe, savunma yaptı. Daha önceki duruşmada avukatların yaptığı savunmalara katıldığını belirten Akmeşe, "Hakkımızdaki ilk suçlama İmralı'daki görüşmeler. Benim de 4-5 görüşmem olmuştu, bunlar suç sayılmış. Bu görüşmeler vekil, müvekkil arasında yapılan görüşmelerdir. Yapılan suçlamaları kabul etmiyorum. Zamanında aynı suçlamayla yargılanmıştık özel yetkili mahkemelerde. Beraat etmiştim. Beraat ettiğimiz görüşme ile şu anda yargılandığım görüşme, aynı görüşmedir" dedi.

Hakkında bir tanık beyanının olduğunu dile getiren Akmeşe, "Bu beyanı kabul etmiyoruz. Tamamen uydurmadır. Kendisinin ismini sadece bir kez duymuştum. Oda baktığım bir dosyada kardeşinden dolayı" ifadelerini kullandı. Bazı belgelerde isminin yer almasının suçlama konusu olduğunu hatırlatan Akmeşe, "Siyasi bir partinin listesinde ismim görülüyor. Her seçim döneminde partiler avukatlarla temas halindeler. Benim ismimde bundan dolayı yer alıyor. TUHAD'daki belgelerde yine ismim yer alıyor. Ben bir ara orada yöneticilik yaptım. Derneğe yapılan başvurular çerçevesinde görüşmeler yaptım. Bütün siyasi partilerin, derneklerin hepsinde hukuk komisyonu vardır. Ama ben hiçbir komisyonda yer almadım. Gizli tanığın beyanlarını zaten hiç kabul etmiyorum" diyerek suçlamaları reddetti.

AV. EROL: BUNLAR YARGILAMA KONUSU OLAMAZ
Avukat Faik Özgür Erol, önceki duruşmalarda ifade ettikleri her şeyin Akmeşe için de geçerli olduğunu belirterek, "Bu dava kumpas niteliğindedir. 10 yıl sonra bazı şeylerin etrafında dönerek bir yargılama yapılmaya çalışılıyor. Bunlar yargılama konusu olmayacak şeylerdir" dedi. 

AV. DOĞAN: ÖCALAN'IN AVUKAT HAKKI ENGELLENİYOR
Yaklaşık 15 yıldır soruşturulduklarını ve bu soruşturmalar esnasında sürekli savcıların değiştiğini söyleyen Baran Doğan, ayrıca mahkeme başkanının değiştiğine işaret etti. Doğan, "Türkiye'nin adaletsizlik sistemi budur. Bu davanın bana niçin açıldığına baktım. İmralı Adası'na giden avukatların listesine baktım. Herkese dava açılmış. İmralı'ya giden avukatlar ‘örgüt üyesi' olarak kabul ediliyor. Ancak olayın özünde bir kişinin savunma hakkının ihlal edildiğini görüyoruz. Tekrar ediyorum; bize açılan davalarla Sayın Abdullah Öcalan'ın savunma hakkı ihlal ediliyor. Öcalan politik bir şahsiyettir. Avukatları gidip görüşüyor, çoğu defa ise avukat hakkı çeşitli gerekçelerle engelleniyor" diye konuştu.

Öcalan'ın dünyanın en önemli kişileri arasında olduğunu ifade eden Doğan, "Bir avukat İmralı Adasına niye gider? Siz bir kişiyi alıp bir adaya yalnız kalacak şekilde koyuyorsunuz ve diyorsunuz ki cezanı infaz edeceğiz. Mahkemenin kararından daha fazlasını uygulayamazsınız. Öcalan'a mahkemenin kararından daha çok ceza uygulanıyor. Ailesi ve avukatları ile görüşme halinde değil. Bir tecrit var. Şimdi böyle birinin savunma hakkı var mı, yok mu? Avukatlarıyla böyle bir kişinin görüşme hakkı var mı, yok mu? Savunma hakkı istendiği zaman geri alınabilecek bir hak değil. Bu hak mutlak ve kutsal bir haktır. Bu hak kişiye göre değişemez. Bu nedenle savunma hakkı mutlaka korunmalıdır. İmralı'ya gidiş gelişlerin engellenmesi müvekkilimizin savunma hakkına doğrudan bir müdahaledir" sözleriyle tepki gösterdi.

'ZULÜMLE KARŞI KARŞIYAYIZ'
Öcalan'ın soruşturması ve  kovuşturmasının hukuk öğrencilerine ders olarak verilebilecek düzeyde usulsüzlükler içerdiğini ifade eden Doğan, "Felaket bir zulüm ile karşı karşıyayız" dedi. Dosyadaki usulsüzlüklere de işaret eden Doğan, suç tarihi ile ifade tarihinin dosyada aynı olduğuna dikkat çekti.  Mahkemenin haklarında bir şey olup olmadığı konusunda yazdığı yazıya tepki gösteren Doğan, "Bizler hakkında bir suç olup olmadığını mahkeme istemiş. Bu durum engizisyon mahkemeleri döneminde yaşanıyordu. Sizin yazınız böyle bir şeye davet çıkarıyor" dedi.

TANIK DİNLENDİ
İzmir 4 No'lu T Tipi Hapishanesi'nde tutulan tanık Erol Tiryaki, SEGBİS üzerinden dinlendi.  Mahkeme heyeti, Tiryaki'ye sanıklardan kimleri tanıdığını sordu. Tiryaki, hiç kimseyi tanımadığını söyledi. Mahkeme heyeti, sanıklar hakkında verdiği ifadeleri hatırlatması üzerine Tiryaki, bu kez Kürtçe savunma yapmak istediğini belirtti. Bunun üzerine mahkeme, ifadenin sonraki celse alınmasını istedi. Avukatların itirazı üzerine tercüman getirilerek Tiryaki, dinlendi.

TANIK: BU EMNİYET KOMPLOSUDUR
Tiryaki'ye sanık avukatların ismi tek tek sayılarak tanıyıp tanımadığı bir kez daha soruldu. Tiryaki, bir kez daha kimseyi tanımadığını söyledi. Olaya ilişkin suç duyurusunda bulunduğunu belirten Tiryaki, "Bu emniyet komplosudur. Suç duyurusunda bulundum" dedi.

AVUKATLARDAN, YANLIŞ ÇEVİRİ YAPAN TERCÜMANA TEPKİ
Tercümanın, Tiryaki'nin konuşmasını düzgün çevirmemesi nedeniyle avukatlar itirazda bulundu. Avukatlar yeminli bir tercümanlarının duruşma salonunda olduğunu ve bu şekilde Tiryaki'nin dinlenmesini istedi. Ancak mahkeme heyeti, bu talebi kabul etmedi. Heyet, Tiryaki'nin sonraki celsede dinlenmesine karar verdi.

Gizli tanık dinlenilmek istendi. Fakat teknik aksaklıklar nedeniyle gizli tanığın dinlenilmeyeceği belirtildi.

Kısa aranın ardından mahkeme heyeti, tanıklar Erol Tiryaki ve Recep Sade'nin dinlenmesi için duruşmayı 17 Mart'a erteledi.