Narin'in katillerinin yargılandığı davada sanık ve tanıklar üç maymunu oynuyor
Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın katledilmesine ilişkin davanın ilk duruşması ikinci gününde Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde devam ediyor. Duruşmanın ikinci gününde aralarında çocuklar ve sanıkların da bulunduğu 25 kişinin tanıklıkları dinleniyor. Aralarında tutuklu sanıklarında bulunduğu kişiler soruların çoğuna, "bilmiyorum", "hatırlamıyorum", "görmedim" şeklinde yanıt vererek üç maymunu oynadı. İlk gün tutuklu sanıkların Narin'i Nevzat Bahtiyar'ın öldürdüğü yönündeki beyanlarına bugün de tanıklar devam etti. Pek çok kişi ilk ifadelerinden farklı, çelişkili beyanlarda bulundu.
Diyarbakır Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan ve 19 gün sonra katledilmiş cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran'ın failleri hakkında açılan davanın birinci duruşması ikinci gününde devam ediyor.
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmanın ikinci gününde, tutuklu sanıklar Nevzat Bahtiyar, ağabey Enes, anne Yüksel ve amca Salim Güran Diyarbakır Adliyesine getirildi. Duruşma öncesi adliye önü polis barikatları ile kapatıldı.
Tutuklu sanıklar anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ve amca Salim Güran ile komşu Nevzat Bahtiyar, "Çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile yargılanıyor.
Baro başkanları, çocuk hak örgütleri, kitle örgütleri, siyasi partiler ve siyasetçilerin takip ettiği duruşma ikinci gününde tanık beyanları ile sürüyor.
AİLE ÜYELERİ EREN'İ SALONDAN ÇIKARTMAK İSTEDİ
Bugünkü duruşmada aralarında çocuklar ve tutukluların da bulunduğu 25 tanık dinlenecek.
Şu ana kadar Nevzat Bahtiyar'ın eşi Gazal Bahtiyar, Narin'in abileri Baran Güran ve Muhammed Emre Güran, kuzenleri Osman Güran, Muhammed Kaya ve Mahide Kaya, amca Salim Güran'ın kızı Gizem Güran, yenge Melek Güran, amca Hüseyin Güran'ın kızları Melik Güran ve Birsen Güran, anneanne Remziye Cabaş, Salim Güran'ın işçileri Ramazan Atasoy ve Mehmet Selim Atasoy, yenge Hediye Güran, teyze Yasemin Gül ve Nevzat Bahtiyar'ın kardeşi Vecdi Bahtiyar dinlendi. Duruşmada 9 kişi daha dinlenecek.
İlk olarak tanık sıfatıyla dinlenen ağabey Baran Güran, mahkeme başkanının sorularını yanıtladı. Güran pek çok soruya "bilmediği" ve "duymadığı" şeklinde cevap verdi.
Daha sonra söz ala Diyarbakır Barosu eski Başkanı avukat Nahit Eren, Salim Güran'ın kendisine yönelik "sen neyin peşindesin" sözlerini hatırlatarak, "bir çocuğun hakkının peşinde olduğunu" söyledi. Hayatında en güzel kokuya sahip olan bir çocuğun, adlı tıpta hissettiği kokuya dönüşmesinin acısının peşinde olduğunu dile getiren Eren'in konuşmalarına baba Arif Güran'ın ağlayarak ve diğer aile üyelerinin "siyaset yapma" şeklinde tepki göstermesi dikkat çekti.
Avukat Nahit Eren'in, Narin'i katledenlerin yalanlarını ortaya çıkaran konuşmasına, Güran ailesi üyelerinin "Yalan söylüyor" şeklinde bağırarak tepki göstermesi üzerine, mahkeme başkanı ve polisler aile üyelerini sakinleştirmeye çalıştı.
Diyarbakır Barosu avukatları, mahkeme başkanına dönerek "Nahit Eren hedef gösteriliyor" diyerek tepkilerini dile getirdi. Mahkeme başkanı da Nahit Eren'in direkt soru sorarak devam etmesini istedi.
Baran Güran'a "Bu evde artık ben ve babamın söz hakkı var" sözlerini hatırlatan Nahit Eren, bunu ne maksatla söylediğini sordu. Baran Güran, "Bunu başka bir maksatla söylemedim, ailede söz sahibi bizizdir o manada söyledim" cevabını verdi.
Eren'in sorduğu ikinci soruya sanık müdafilerden itiraz geldi, mahkeme başkanı itirazı kabul etti.
BARAN GÜRAN DA NEVZAT'I SUÇLADI
Duruşma Diyarbakır Barosu avukatlarının soruları ile devam etti. Kardeşini akşama doğru köye geldiği gibi aramaya başladıklarını söyleyen Baran Güran, "Amcamlarda yemek yerken beni aradılar. 5 saattir kayıp diye ihbar yaptım çünkü bana biraz daha arayın diyebilirlerdi" dedi.
Aile Bakanlığı avukatlarının "Narin'e sence ne oldu sorusuna" Baran Güran, Nevzat Bahtiyar'ı göstererek, "Bu pisliğin kardeşimi götürdüğünü düşünüyorum" yanıtını verdi.
Çelişkili beyanları soran avukata cevap veren Baran Güran, "Annem, ailem köyde büyümüş. Polis karakol görmemiş" diyerek ifade verenlerin korkmuş olabileceğini söyledi. Baran Güran'ın cevap verirken sürekli savunmaya geçme hali ise dikkat çekti.
"Nevzat soğukkanlılıkla cinayet işledi" diyen Baran Güran'a mahkeme başkanı, "Ama işlemedim, cesedi ortadan kaldırdım diyor" dedi. Baran Güran da "Yalan söylüyor" diye karşılık verdi.
Annesi ile amcası arasındaki bir ilişkiye şahit olması durumunda kardeşi Enes'in ne yapacağını soran sanık avukatlarından birine cevap veren Baran Güran, "Enes amcamın kafasına sıkardı", "Narin'in öldürülmesine göz yumar mıydı" sorusuna da "Hayır" şeklinde cevap verdi.
TANIK OSMAN GÜRAN: GÖZALTINDA İŞKENCE GÖRDÜK AMA SUÇLU BULUNSUN DİYE SUSTUK
Baran Güran'ın ardından tanık sıfatıyla Osman Güran dinlendi. Kuzeni Enes'le, Narin'in kaybolduğu akşam görüştüğünü, aramaya çıktıklarını söyleyen Osman Güran, "Şehir merkezinde kalıyorum. Enes ile Narin kaybolduğu zaman aynı ortamdaydık sadece" dedi.
Osman Güran, Narin kaybolduktan birkaç gün sonra bulduğu kırmızı terliğin fotoğrafını Baran'a gönderdiğini söyledi. 6 kez o yoldan geçtiğini daha önce terliği görmediğini anlatan Osman Güran, gözaltında işkence gördüğünü, suçlunun bulunması için sustuğunu ve işkenceyle ilgili suç duyurusunda bulunmadığını söyledi.
'TERLİĞİ HABER VERMEYİ NASIL UNUTTUN' SORUSUNA 'YORGUNDUM' YANITI
Narin'in dayısının oğlu olan tutuklu sanık Muhammet Kaya, Narin'in terliğini kaybolduğunun ikinci günü nasıl bulduğunu anlattı. Hakim, pek çok kişinin o yoldan onlarca kez geçmesine rağmen terliğini neden bulamadıklarını, birinin soruşturmanın yönünü değiştirmek için terliği oraya koymasını isteyip istemediğini sordu. Soruya yanıt veren Muhammet Kaya, "Öyle bir şey yok" demekle yetindi.
Hakimin, terliği bulduğunu aileye haber vermeyi nasıl unuttuğunu sorması üzerine Muhammet Kaya, "36 saat uykusuz ve yorgundum" cevabını verdi.
Terlikle ilgili soru yöneltilen Yüksel Güran, "Terlik bana gelince, kırmızı olduğu söylenince kızımın terliği olabilir dedim. Ama terliğin numarasına hiç dikkat etmemiştim" dedi.
ARİF GÜRAN HASTANEYE KALDIRILDI
Bu sırada Narin'in babası Arif Güran, fenalaşarak hastaneye kaldırıldı. Mahkeme başkanı, Güran'ın tedbir amaçlı hastaneye kaldırıldığını söyledi.
YENGE DE NEVZAT'I SUÇLADI
Tanık olarak dinlenen Narin'in yengesi tutuklu Maşallah Güran, kadınların kavgasını soran hakime, "Oy Narin hangi şerefsizler sana kıydı dedim. Teyzesi geldi 'anlatsaydınız böyle olmazdı' dedi. Ben de 'bir şey bilmiyorum, biliyorsan sen söyle' dedim" yanıtını verdi.
Maşallah Güran, "Her şeyin herkes tarafından bilindiğini söylemişsin, beni konuşturmayın demişsin" sorusuna ise "Hayır kesinlikle öyle bir şey demedim" diye iddia etti.
Hakimin, erkeklerin ağzını kapattığı ve "Sizi yönlendirdiler mi" sorularına "Hayır" yanıtı verdi.
Nevzat Bahtiyar'ın cinayet şüphelisi olduğunu söyleyen Maşallah Güran, hakimin "Ama hepsi cinayet şüphelisi, sadece Nevzat değil" yanıtına karşılık, "Kamera kayıtları inşallah çıkar, herkes o zaman görür. Kim yapmışsa açığa çıksın" dedi.
Maşallah Güran, Aile Bakanlığı vekilinin "Narin'i kim niye öldürmüş olabilir, hiç düşündünüz mü?" sorusuna "Hiç düşünmedim, köyden biri olacağını düşünmedik" dedi. "Nevzat öldürmüş olabilir mi" sorusuna ise "Şüpheler onu gösteriyor" cevabını tekrar etti. Maşallah Güran'ın beyanlarında ailesini korumaya çalışması dikkat çekti.
TANIK ÇOCUKLARIN BEYANI PEDAGOG EŞLİĞİNDE ALINIYOR
Çocuk tanık M.E.G, pedagog eşliğinde SEGBİS ile dinlenmeye başladı. Olay gününü anlatan M.E.G, Narin'in kaybolduğu gün camiye gittiğini, kendisinin de abisi Enes ile telefonda oyun oynadığını, saatin kaç olduğunu hatırlamadığını anlattı. 16.30'a kadar evde uyuduğunu da anlatan M.E.G. uyandığında evde annesi ve Eren'in olduğunu, abisinin evden kaçta çıktığını bilmediğini iddia etti. Uyandığında, Enes'in Hediye yengesinin geldiğini söylediğini, daha sonra bakkala gittiğini ve Enes'in de bakkalda olduğunu anlatan M.E.G, evde kahvaltı yaparken Muzaffer amcasının geldiğini söyleyen M.E.G, Salim amcasının o gün eve hiç gelmediğini belirterek, "Gelseydi sesleri bana gelirdi, uyanırdım" diye anlattı. M.E.G, "Ama Hediye'nin gelişini duymadın" sorusuna net cevap veremedi.
Annesinin sofrayı kurmasının ardından "Narin’i çağır" dediğini fakat Narin'in orada olmadığını, annesinin Hediye yengesini arayarak Narin'i sorduğunu, o sıralar havanın karanlık olduğunu anlatan M.E.G, Salim amcasını okulun önünde görünceye kadar gün içinde görmediğini, sonra da amcasının evine gittiklerini söyledi. "Nevzat’ın evi çok yakın değil mi? Onlar duymadı mı siz ararken" sorularına yanıt veren M.E.G, sadece Halit Zeyno'yu gördüğünü ve Narin'i aradıklarını söylediğini aktardı. orada oradaydı, Narin’i arıyoruz dedim."
Savcının "Kerem Güran saat 3 gibi seninle çeşmeye gittiğini söylüyor" sorusuna M.E.G, "Saati öyle değil. Yanlış hatırlamış olabilir, çeşmeye gittik ama saati bilmiyorum" diyerek net yanıtlar veremedi.
Abisi Enes’in davranışları sorulan M.E.G, "Abim mısır tarlasına gidip aradı" karşılığını verirken, abisinin kolundaki ısırıklar ve yüzündeki morlukların nasıl olduğunu bilmediğini söyledi. Hakim, Hediye yengesinin geldiği anı tekrar sorunca M.E.G. aynı cevapları verdi. Mahkeme başkanı, pedagoga bu soruları sormasına neden olan iddianın Narin’in cansız bedeninin evde olmasıyla ilgili olduğunu açıkladı. M.E.G, mahkeme başkanın kadınlar arasındaki tartışmaya ilişkin sorusuna da tanık olmadığı o sırada babasının yanında olduğu şeklinde yanıtını verdi.
M.E.G'nin ifade işlemi sürerken kardeşinin ağladığı ve durmadığı bilgisi verilince, mahkeme heyeti 6 yaşındaki kardeşinin ifadesini almaktan vazgeçti. Duruma müdahale eden Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın avukatı, "Çocuğun dinlenmesi gerekiyor" deyince mahkeme başkanı ile aralarında gerilim yaşandı. Mahkeme başkanı sesini yükselterek, "Size bunu izah etmekten utanıyorum" sözleriyle 6 yaşındaki çocuğun tanıklığına başvurulmayacağını söyledi.
Daha sonra 9 yaşındaki M.K'ye pedagog eşliğinde sorular yöneltildi. M.K. Narin'i önce camide daha sonra bakkaldan gelirken gördüğünü anlattı.
Daha sonra Salim Güran'ın 15 yaşındaki kızı G.G. dinlendi. Babası Salim Güran'ın dosyada sanık olarak yargılandığı için tanıklıktan çekilebileceği hatırlatılan G.G, "Tanık olmak istiyorum" dedi.
Narin'in kaybolduğu günü anlatan G.G, babasının 15.30 gibi evden çıktığını ve bir daha dönmediğini söyledi. O gün hep evde olduğunu, olay günü kimsenin eve gelmediğini söyleyen G.G, Enes'in HTS kayıtlarına göre eve geldiği bilgisinin olduğu sorusu üzerine "Gelmedi" diye cevap verdi. G.G. tüm sorulara olumsuz yanıtlar verdi.
Maşallah Güran'ın kızı M.G. ise, kadınlar arasındaki kavga sorulunca, "Narin'in haberi gelince Yüksel yengem baygınlık geçirip ambulansa götürüldü. Narin'in teyzesi Yasemin, gelip annem Maşallah ve ablam Birsen'e parmak sallayarak konuşsaydınız bunlar olamazdı dedi" diye anlattı. "Yasemin neden öyle dedi" sorusuna M.G. "Annemler çok ifadeye gelip gitti. Herkes herkesten şüpheleniyordu, bence ondan" şeklinde yanıt verdi.
Mahkeme başkanının "Narin ne zaman eve geldi" sorusunu ise M.G, "Kapı çaldı, 'Narin,' dediler, ben Narin'i görmedim, köydekiler hep 17.00-18.00 diyordu" şeklinde yanıtladı.
Narin'in anneannesi Remziye Çabaş'ın dinlenmesine geçildi. Türkçe bilmeyen Çabaş'a bir jandarma tercümanlık yaptı. İstanbul'dan geldiğini söyleyen Çabaş, hiçbir şey bilmediğini söyledi.
SALİM GÜRAN'IN EŞİ MELEK GÜRAN DİNLENDİ
Salim Güran'ın eşi Melek Güran'ın dinlenilmesine geçildi. Olay gününü anlatan Melek Güran, tutuklanana kadar eşinin hareketlerinde hiç farklılık görmediğini söyledi. Kimseyi de saatler konusunda yönlendirmediğini öne sürdü.
Melek Güran, eşinin bir ara tarladan gelip yemek isteğini, kahvaltılık hazırladığını söylerken kızı M.G. beyanında kızartma yaptığını söylemişti.
Salim'in kaçta evden çıktığını hatırlamadığını öne süren Melek Güran, "Baskı ve şiddet altında ifade verdim, oğlum polis tarafından gözümün önünde dayak yedi" dedi. Çelişkili ifadelerine devam eden Melek Güran da pek çok şeyi reddetti.
Salim Güran, beyanlarında telefonunda kilit olduğunu söylemişti ancak eşi Melek Güran, eşinin telefonuna asla kilit koymadığını anlattı. Melek Güran, ilk ifadesinde eşinden şüphelendiğini söylerken, mahkemede Nevzat Bahtiyar'ı suçlayarak, Narin'i Bahtiyar'ın öldürdüğünü iddia etti.
Narin'in kuzeni Birsen Güran savcılıktaki ifadesini okumadan imzaladığını söyledi. İfadesindeki çelişkilere dair, “Üzüntüyle yanlış anlatmışım" diyen Birsen Güran, Salim Güran'ın kendisini saat konusunda yönlendirmediğini iddia etti. Soru üzerine kadınlar arasındaki kavgayı anlatan Birsen Güran, Enes'i akşam saatinde Narin'i ararken gördüğünü söyledi.
Duruşmaya saat 16.00'ya kadar ara verildi.
SALİM GÜRAN'IN İŞÇİSİ TANIKLIKTAN ÇEKİLDİ
Aranın ardından Salim Güran'ın 16 yaşındaki işçisi olan tutuklu R. Atasoy, duruşma salonuna getirildi. Atasoy, tanık olarak ifade vermek istemediğini söyleyince duruşma salonundan çıkarıldı. Diyarbakır Barosu eski Başkanı Nahit Eren, Atasoy'un Ceza Muhakemesi Kanununun hangi maddesine dayanarak tanıklık yapmadığının dosyaya eklenmesini istedi. Eren'in talebi üzerine mahkeme heyeti, tutanağa, Atasoy hakkında benzer iddialar olduğu, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma yürütüldüğünü belirterek, ileride herhangi bir tartışmaya mahal vermemek için tanıklıktan çekileceğinin hatırlatılması üzerine tanıklıktan çekildiği notunu düştü.
HEDİYE GÜRAN'DAN ÇELİŞKİLİ BEYANLAR
Narin'in tutuklu yengesi Hediye Güran'ın tanık sıfatıyla ifadesine başvuruldu. Güran, Narin'in kaybolduğu güne dair, "Saat 15.00'e doğru evlerine gittim. Küçük oğlu Eren kapıyı açtı, annesinin uyuduğunu söyledi. Sonra 2'nci kez tekrar gittim 15.40 gibi. Kapıyı kimin açtığını hatırlamıyorum. Ben ilk gittiğimde cadde yolundan gittim. Eve gittiğimde ise patika yolundan gitmiştim. Patika yolundan gidince herhangi bir araba görmedim. İkinci gidişimde Yüksel uyanmıştı, Enes uyuyordu. Sonrasında uyandı. Evden çıkmış, çıktığını görmedim. Evde oturduk, sohbet ettik" ifadelerini kullandı.
Savcının çapraz sorgusuroe çelişkili yanıtlar veren Hediye Güran, Diyarbakır Barosu avukatı Nahit Eren'in, "Narin'in kaybolduğu gün saat 15.00 ile 17.00 arası neredeydin" sorusuna "Evdeydim" yanıtını verince Eren, oğlunun "1'de uyandım annem evde yoktu, 17.00'ye kadar gelmedi" sözlerini hatırlattı. Bunun üzerine Hediye Güran, "Saatlerde yanılmış olabilirim" dedi.
Hediye Güran'ın, Yüksel Güran'a yıkadığı çamaşırları katlamadan götürdüğü beyanı üzerine kızının "Çamaşırları annemle birlikte katladık, annem katlı olarak götürdü" sözlerini hatırlatan Eren, "Hayır öyle bir şey olmadı. Ben katlamadan götürdüm, o bilmiyordur" cevabını verdi.
Nevzat Bahtiyar'ın şüpheli hareketlerine dair çok görmediği için bir şey bilmediğini söyleyen Hediye Güran, Alim Güran'ın hareketlerinden şüphelenmediğini belirtti. Delilleri saklama, gizleme, polislere yanlış bilgi verme iddialarını da reddeden Hediye Güran, Narin'in kaybolması sonrası kimsede şüpheli hareketler görmediğini ileri sürdü.
Sanıklar ve tanıklar için yarım saat yemek arası verildi.
DAHA ÖNCE SÖYLEDİĞİ SAATİ HATIRLAMADI
Duruşmada Salim Güran'ın tutuklu işçisi Mehmet Selim Atasoy, tanık olarak dinlendi. Narin'in kaybolduğu gün evde olduğunu, Salim Güran'ın hatırlamadığı bir saatte kendisini arayarak tarlaya çağırdığını aktaran Atasoy, "Salim ve benim oğlan orada oturmuştu. Saatini hatırlamıyorum. Orada kısa bir süre oturdum, sonra oradan ayrıldım aşağıdaki tarlaya indim. Suyu değiştirmeye gittim. Suyu değiştirdikten sonra tekrar yukarıya çıktım. O zaman güneş batmak üzereydi. Gittiğimde Salim hâlâ oradaydı. Orada yine biraz oturdum. Telefonu çaldı, yürüdü. Sonra gelip, 'Bizim köyde bir çocuk kayıp, köye ineceğim. Yanında fener var, gel birlikte inelim' dedi" diye konuştu.
Mahkeme başkanı, "Daha önceki beyanınızda 'İşim bittikten sonra eve dinlenmeye gittim. Sonra Salim Güran beni arayarak, tarlayı kontrol etmemi istedi. Saat 16.00'da tarlaya ulaştım' demişsiniz" aktarımına Atasoy, "Saati tam olarak hatırlamıyorum" yanıtını verdi. Mahkeme başkanı, "Salim'le konuştuğunuzda, konuşmalarında şüphe uyandıran bir şey oldu mu? İddianameye göre Salim, Narin'i öldürüp Nevzat'a teslim ettikten sonra, sizin saat diliminize göre sizin yanınızdaydı" demesi üzere, dikkat etmediğinden kaynaklı şüpheli bir durum olup olmadığını bilmediğini söyledi.
Diyarbakır Barosundan avukat jandarma tutanağını hatırlatarak, "Oğlunuz, 'Muhtar öğleden sonra geldiğinde her iki paçası ıslaktı' demiş. Doğru mu" sorusuna "Hayır, öyle bir şey yok" cevabını verdi.
Avukatın "Dere kenarına gitmeniz mi" sorusuna da "Hayır" şeklinde yanıt verdi.
Dosyaya "Abi derenin yanında o tekeri açtım, ben ne yaptıysam olmadı" şeklinde giren Mehmet Atasoy ile Salim Güran arasındaki Kürtçe telefon konuşması salonda dinlendi. Sanık avukatı görüşmeyi, "Tekeri açmaya çalıştım, açılmıyor" şeklinde çevirirken, Diyarbakır Barosu eski Başkanı Nahit Eren, yanlış çeviri yapıldığını söyledi.
Mehmet Selim Atasoy, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatının "Nevzat'ı tanıyor musun" sorusuna, "Tanımam" yanıtı verirken, "Salim'in maddi durumu nasıldı" sorusunu ise "Bilmiyorum" diye yanıtladı.
Mahkeme başkanı, salonda dinlenen ses kaydını Salim Güran'a sordu, Salim Güran, "Biz traktörün arkasına takılan taş atmak için kullanılan alete kepçe diyoruz" yanıtını verdi.
TEYZE GÜL İLK İFADESİNİ YALANLADI
Narin'in teyzesi Yasemin Gül'ün tanık olarak dinlenmesine geçildi. Bismil'de oturduğunu Narin'in kaybolduğu haberinin ardından köye geldiğini anlatan Gül, Narin'in annesinin "Kızımı getirin mezarı olsun" sözlerini hatırlatan mahkeme başkanına, "Bulunsun en azından bir mezarı olsun manasında onu dedi" şeklinde cevap verdi. Enes'ten ve Yüksel'den hiç şüphelenmediğini ifade eden Gül, Enes'in yüzünde ilk gün morluk görmediğini dile getirdi.
Narin'in cenazesinin bulunduğu günü ve kadınların kavgasını anlatan Gül, "Doğruyu konuşsaydınız bu aşamaya gelmezdi" demediğini öne sürdü, "Ben katili bilen varsa Allah belasını versin dedim sadece. Acaba kim öldürdü biliyor mu diye düşünüp söylemiyorlar diye tepki gösterdim" diye ekledi.
Diyarbakır Barosu avukatı Gül'e 8 Eylül'deki ifadesinde, "Ancak bunu köyün dışından kimsenin yapacağını düşünmüyorum" dediğini hatırlatırken Yasemin Gül bu ifadesini kabul etmedi. "Narin görmemesi gereken bir şey görmüş ki bunun için öldürüldü" sözleri de hatırlatılan Yasemin Gül, bu ifadesini de kabul etmeyerek, ablasına dair iddialara ilişkin "Ablam asla öyle biri değil. Bir gönül ilişkisi yaşamaz, yanlış bir şey yapmaz. Salim'in telefonu ablamda kayıtlı bile değildir, Salim de birini öldürmez" diyerek aile üyelerini korudu.
Ardından Nevzat Bahtiyar'ın kardeşi Vecdi Bahtiyar'ın ifadesine geçildi.