22 Kasım 2024 Cuma

Mustafa Öner yazdı | Teorinin ışığında yürüyerek pratiğin okulunda öğrenmek

Öğrenmeye dair var olan bilinç düzeyimizi derinleştirip geliştirdikçe öğrenme çabamız da artacaktır. Öğrenmeyi, bilgi birikimini artırmayı sürekli hale getirmek devrimci-kolektif yaşamı sürdürmede yaşamsal önemdedir. Sosyalistler tarafından inatla, ısrarla öğrenmek üzere tartışmalar yürütüldüğü sürece öğrenme-öğretme çabalarımız devrimci sonuçlar vermeye devam edecektir.

Öğrenmek, devrimci için başlı başına bir uğraş-iş, görevdir. Teorik, pratik, ideolojik, felsefi ve örgütsel konuları öğrenme düzeyinin derinleştirilerek yükseltilmesi doğrudan devrimciliğimizin sağlamlaşmasına yansır. Mücadeleyle birlikte partinin büyütülmesine ivme kazandırır. Öğrenmeyi devamlı kılmak ve buna bağlı olarak edinilecek her yeni bilinç düzeyi, sorunlarımızın çözümünü kolaylaştıracağı gibi, bizlere yeni ve daha gelişkin özellikler sağlar.

Öğrenme ihtiyacını açığa çıkararak gündemimize taşıyan bizatihi devrimci mücadelemizdir. Parti çalışmaları doğrultusunda kendi görev ve sorumluluklarımızı yerine getirirken görülen eksikliklerimiz, yanlışlarımız, zaaflı yanlarımız ve içine düştüğümüz hatalı davranışlar daha fazla öğrenme ihtiyacımızın olduğunu bize gösterir. 

Öğrenme eyleminde emek, özveri, çaba, bilinç açıklığı ve sergilenecek kararlılık önemlidir. Bu özellikler kazanılmadan öğrenme faaliyeti istenilen düzeye ulaştırılamaz. Öğrenme çalışması kolektif ortamın devrimci düzeyini yükselteceği gibi düzenin politik ve ideolojik saldırılarına karşı da verilen devrimci bir yanıtı içerir. Öğrenmek eyleminin içeriği, sıralaması değişmez ve tek düze değildir. Mücadelenin, partinin, her bir devrimci sosyalistin somut durumuna göre öğrenme başlıkları da değişir.

Öğrenmenin çeşitli yolları vardır. Ayrıca yeni yol ve biçimler de bulunabilir. İletişim-bilişim teknolojisinin hüküm sürdüğü, günümüz dünyasında isteyen her devrimci öğrenme kaynaklarına, materyallerine rahatlıkla ulaşabiliyor. Kitaplardan, yayınlardan, dijital kaynaklardan, hayatın içinden, yoldaşlarından, partiden ve işçi sınıfı başta gelmek üzere kitlelerin öz deneyimlerinden öğrenirler.

Devrimci sosyalist bir özne kendi gerçekliğini, içinde bulunduğu somut durumunu ne kadar nesnel tanımlayabilirse, öncelikli olarak neleri öğreneceğini ve ne kadar öğrenmeye ihtiyacının olduğunu bir o kadar doğru, isabetli saptayabilir. Kendini her yönüyle tanıyan, tanımaya başlayan bir yoldaş öğrenmeye de adım atmış demektir. Öğrenme arzusunda güçlüyse atılan adımın devamı gelecektir.

Özgürlüğe, devrime-sosyalizme sevdalı yüreklerin öğrenmeye olan açlıkları bitmez. Çünkü kendini devrimle, partisiyle bütünleştirenler bilir ki, öğrenmenin sonu yoktur. Ne kadar fazla öğrenip deneyim-ders biriktirirlerse mücadeleye bir o kadar katkı sunacaklardır.

Bir devrimci sosyalist kendi gelişimini, değişim ve devrimci dönüşümünü ve sorunlarını, yoldaşlarının sorunlarını devrimci yöntemle yönetemiyor ve devrimci sonuçlar alamıyorsa; demek ki öğrenme yönteminde ve tarzında bir sorun, yanlışlık var. Teorik, politik, ideolojik, felsefi, kolektif konular bir yana, demek ki kendisinin ve kolektifin başarılarından, başarısızlıklarından, eksiklerinden, hatalarından, yapılan yanlışlardan ve ortaya çıkan çeşitli zaaflardan yeterince öğrenemiyordur.

Öğrenme faaliyeti birden çok başlığı içinde taşır. Her başlığın devrimcilerin değişiminde, gelişiminde ve mücadelenin ihtiyaçlarında yeri ayrıdır. Aynı zamanda biri diğerinden ayrı değildir. Politik ve ideolojik konular ihtiyaçlara göre öncelikler sıralaması yer değiştirebilir. Bu değişiklik politika ve taktik için geçerli olduğu gibi devrimcilerin yenilenmesi, gelişmesi, yeni duruma göre kendilerini hazırlamaları için de geçerlidir.

Öğrenme konularının ihtiyaçlara göre doğru, isabetli-birey ve kolektif açısından-sıralama doğru, marksist felsefi yöntemle yapılabilir. Marksizmin yüreği olan diyalektik yöntem teoriye, ideolojiye, politikaya, felsefeye ve kolektif faaliyete, pratik mücadeleye canlılık kazandırır. Faaliyeti değiştirici, dönüştürücü, devrimci bir güce dönüştürür.

Marksist felsefenin-diyalektik materyalizmin yönteminin devrimci gücünü; "Felsefe nasıl proletaryada (emekçi sınıfların bn.) elde tutulur vurucu bir güç buluyorsa, proletarya da kendi manevi vurucu gücünü felsefede bulmaktadır. Bu kurtuluşun aklı felsefe; kalbi ise proletaryadır.

Felsefe değerler yaratmakta ve toplumun devrimci nitelikte dönüşümü adına verilen mücadeleye rehberlik etmektedir. Dolayısıyla da felsefe, devrimci bir faaliyettir" (Marx, Hegel'in Hukuk Felsefesine Eleştirel Bir Bakış) sözleriyle özetlemiştir Marx. Öğrenme faaliyetimize ve mücadelenin sorunlarının çözümüne kılavuzluk edecek olan yegane teori marksizmdir. Proletarya partisinin de dünya görüşü olan diyalektik ve tarihsel materyalizm, sınıf mücadelesinde marksist leninist komünistlerin elinde en etkili teorik/ideolojik vurucu güçtür.

Bu gücünden dolayı marksist diyalektik yöntem, devrimci rehberliğiyle zorlukları aşmada yol gösterir, sorunların çözümünde anahtar rolü oynar. Oynadığı bu devrimci rolden dolayı diğer konularla birlikte marksist felsefeyi de daha derinlikli öğrenmeyi kendimize dert etmeliyiz.

Diyalektik yöntemin eleştirel sorgulayıcı, değiştirici gücünü ne kadar bilince çıkartırsak o ölçüde bu yönteme etkin olarak başvurabiliriz. Diyalektik yöntemin özü kavrandığında görülecektir ki dayatmacı, sekter, dar, dağıtıcı tarzı dıştalar. Aynı zamanda tersinden, uzlaşmacı-oportünist, geçiştirici, kendiliğindenci, şu veya bu nedenle kayırmacı, idare-i maslahatçı davranışları da marksist diyalektik yöntem dıştalar, mahkum eder. Diyalektiğin özü yeterince emek verip öğrenilmeden kavranılamaz. Genel geçer bilgiyle, yüzeysel kavrayışla diyalektik yöntem devrimci öznede, kolektifte ve pratikte devrimci bir güce, rehberliğe dönüştürülemez. Aynı gerçek marksizmin oluşumunun üç dayanağından ikisi olan marksist ekonominin-sosyalizmin yasaları ile Fransız pratiği denilen devrimci zora dayalı sınıf savaşımı içinde bir o kadar öğrenilmesi hayatidir, geçerlidir.

Bilimsel sosyalist düşüncenin şekillenmesinde dayanak olan bu üç temel başlık altında, her birisi için birçok alt başlık konuları çıkartılabilir. Okuma, inceleme, araştırma ile eğitim çalışmalarını kapsayan öğrenme programlarını da ayrıntılandırmak gerekir. Her dönem; somut durumun somut koşulları mücadelenin, partinin ve her partili öznenin öğrenme ihtiyaçlarını belirler, açığa çıkartır. Bu ihtiyaçların bazıları çakışabilirken bazıları da özgünlüklerden dolayı farklılaşabilir. Ancak hepsinin ortak özelliği öğrenmektir.

Öğrenilenler, özneler ve kolektif için belli bir süre yeterli gelebilir. Hiçbir şey durağan değildir. Sınıf savaşımı inişli çıkışlı, gelgitli ve değişkendir. Aynı şeyler marksist leninist öncü, ona vücut veren kadro ve militanları için de geçerlidir. Bu diyalektik hareketlilik sonucu gelişen değişim ve dönüşümler devrimcilerin önüne yeniden öğrenme görevleri koyar. 

Sürekli öğrenme faaliyeti arındırıcı, geliştirici olduğu kadar yenileyici, güçlendiricidir de. Hava, su, yiyecekler gibi bir devrimci militan için öğrenmek de her zaman hayatidir.

Devrimci yaşamda öğrenmeyi kendilerine dert edenler için hayat iyisiyle kötüsüyle, dorusuyla yanlışıyla zaten bir okuldur. Bu okulda öğrenilenler partili-kolektif mücadele ile birleştirildiğinde devrimcilik üretir. Bu bakımdan pratiğin devrimci okul olduğu anlaşılır olur aynı zamanda. "Boykotlar, iş bırakmalar, direnişler, grevler, gösteriler, barikat savaşları proletarya için -ezilenler için de (b.n.)- okuldur" demiştir Lenin. Savaşmayı buralarda, sokaklarda öğrendiklerini, öğreneceklerini söylemiştir.

Başa dönersek; öğrenmek, marksist teorinin ışığında sosyalist ideolojinin itici gücüyle pratiğin okulunda olacaktır. Öğrenmek, öğretmek aynı zamanda öğrenci de öğretmen de olmak başlı başına yoğun bir emek işidir. Diğer görevler gibi öğrenmek de devrimci bir görevdir, sorumluluktur.

Yol yürürken, mücadele içinde koştururken sırtını dayayacağın güç alacağın bir dayanaktır, öğrenmek. Engelleri aşmada, yeni yollar bulmada kılavuzdur öğrenme faaliyeti. İdeolojik donanımı artıran, devrimci kişiliği sağlamlaştıran zorluklar karşısında yıkılmamayı öğreten bir tutamaktır öğrenmek. Gerektiğinde yoldaşının elinden tutmayı, başını yoldaşının omuzuna dayayıp sorunlarını, sıkıntılarını, iç dünyanı paylaşmayı, yardım-destek istemeyi öğretir, salık verir, yol gösterir öğrenmek. Ve öğrendiklerimizi kendine saklamadan cömertçe, cesaretle, özgüvenle yoldaşlarıyla paylaşarak onların da öğrenmelerini göstermek için öğrenmek gerekir daima.

Öğrenmeye dair var olan bilinç düzeyimizi derinleştirip geliştirdikçe öğrenme çabamız da artacaktır. Öğrenmeyi bilgi birikimini artırmayı sürekli hale getirmek devrimci-kolektif yaşamı sürdürmede yaşamsal önemdedir. Sosyalistler tarafından inatla, ısrarla öğrenmek üzere tartışmalar yürütüldüğü sürece öğrenme-öğretme çabalarımız devrimci sonuçlar vermeye devam edecektir.