25 Kasım 2024 Pazartesi

Muslim: Tehlike ciddi, İttihat ve Terakki güncellendi

PYD Dışilişkiler Sorumlusu Salih Muslim, Türk devletinde İttihat ve Terakki zihniyetinin güncellendiğine dikkat çekerek, hem Kürtler hem de Ortadoğu için ciddi bir tehdit oluşturduğunu kaydetti.
Demokratik Birlik Partisi (PYD) Dışilişkiler Sorumlusu Salih Muslim, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın tehditlerine ilişkin ANF'den ersin Çaksu'ya konuştu. ABD ile Türkiye arasındaki görüşmelere de dikkat çeken Müslüm, "masanın altında neler döndüğünü bilmediklerini" söyledi.
 
Erdoğan'ın tehditlerini "tüm Kürtlere savaş ilanı" olarak değerlendiren Muslim, Türk devletinin yapmak istediğini "İttihat ve Teraki zihniyetinin güncellemesi" olarak nitelendirdi.
 
Muslim, "Erdoğan, Türkiye'de tüm yetkileri ele geçirdikten sonra planlamasını devreye koydu. MHP, Ergenekon, Hizbullah ve 90'lı yılların savaş suçlularının hepsiyle bir ittifak geliştirdi. Bize göre bu 20. yüzyılın başındaki İttihat ve Teraki yapılanmasının yeniden hayata geçirilmesi, devamı niteliğinde bir ittifaktır. O zaman Ermeni ve Süryanilerin soykırımdan geçirilmesi, Rumların Anadolu'dan çıkarılması durumları yaşandı. Kürtler kaldı, şimdi yeni İttihat ve Teraki de Kürtleri soykırımdan geçirmek istiyor. Güney'de, Bakûr'da ve Rojava'da yaşanan savaşı bu politikanın sonucu olarak görüyoruz" diye kaydetti.
 
'ERDOĞAN TÜM HALKLAR İÇİN BÜYÜK BİR TEHLİKE'
 
"Kürtlerin önünde ciddi bir tehlike var" diyen Muslim, şunları ekledi: "Bu İttihat ve Teraki zihniyeti 'en iyi Kürt ölü Kürt'tür' mantığıyla hareket ediyor. Kürtler için direnişten başka yol yok. Hiçbir Kürt de bana bir şey olmaz diyemez. Soykırım denilince bu parti, şu görüş ya da başka bir eğilim gibi bir şey söz konusu değil onlar için."
 
Erdoğan'ın, "terörist Kürtler" dediğini ve bunun "bilinçli bir şekilde söylenmiş bir söz" olduğunu ifade eden Müslim, tehdidin sadece Kürtlerle sınırlı olmadığına da dikkat çekti.
 
Muslim şöyle konuştu: "Kürtler üzerinde büyük bir tehdit var ama bu sadece Kürtlerle sınırlı değil. Bu tüm halklar için büyük bir tehlike. Mesela şimdi İdlib'te ne yapıyorlar, orada Arap halkına zulmediyorlar, başka yerlerde başkalarına zulmediyorlar. Bu yeni İttihat ve Teraki'nin temel hedeflerinden biri de Misak-ı Milli'yi sağlamaktır. Halep'ten başlanarak Musul'a, Kerkük'e kadar geniş bir coğrafyayı ele geçirmek istiyorlar. Bu soykırım ve işgal sadece Kürtler ve Kürdistan ile sınırlı kalmaz, sıra diğer halklara da gelecek. Erdoğan, geçenlerde 20 milyon kilometre kareden 700 bin kilometre kareye sıkıştık, diyordu. Adam hala 20 milyon kilometre kare coğrafyanın hayalini kuruyor."
 
ERDOĞAN'IN MİSAK-I MİLLİ HAYALİ
 
Muslim, Ortadoğu'nun yeniden şekillenmesinde Türkiye'nin kendisine verilen rolü bırakıp kendi ajandasını uygulamaya koyduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Ortadoğu yeniden yapılandırılırken, Türkiye'ye bir rol verilmişti. Ama Türkiye'nin gizli planları vardı ve bu plan doğrultusunda verilen rolün dışına çıktı. Mesela bu Misak-ı Milli hayali gibi. Bunun için tüm teröristleri kullandı. DAİŞ'i kullandı, El Nusra'yı kullandı, diğerlerini kullandı. Ama bir yerden sonra bu gizli planları deşifre oldu. Şimdi Türkiye'yi bu plandan geri döndürmeye çalışıyorlar. DAİŞ'i kullandı ama DAİŞ bitmek üzere, İdlib'te El Nusra'yı kullanıyor, Uygur'dan, Çeçenistan'dan getirdiği çeteleri kullanıyor. Türkiye'nin bu teröristlerin sponsoru olduğu, patronu olduğu herkesçe görüldü. Kürtler de DAİŞ'le savaştı ve uluslararası alanda etkinlik kazandı, bunun üzerine Türkiye her şeyi bir tarafa bıraktı, Kürtler bir şey elde etmesin noktasına geldi. Kim ne isterse veririm yeter ki Kürtler hiçbir hak elde etmesin diyor. Kerkük'teki tutumunu gördünüz, sadece belli bir kesim değil, tüm Kürtlerden kurtulmak istiyor."
 
'HALKIMIZA BEL BAĞLIYORUZ'
 
Kuzey Suriye'ye yönelik tehditlere ilişkin "ABD ile Türkiye arasında masanın altında ne döndüğünü bilmediklerini" belirten Muslim, bölgedeki halkların kendi özgücünden başka kimseye "bel bağlamadığını" belirtti.
 
"Efrîn'de başımıza yağanlar NATO bombalarıydı" diyen Muslim, şöyle devam etti:
"Türkiye Kürtler bir şey elde etmesin diye çeşitli ipler üzerinde oynuyor. Bir NATO, bir Rusya ipi üzerinde pragmatik bir siyaset yürütüyor. Türkiye içeride ve dışarıda ciddi bir sıkışma yaşıyor ve savaşla bu sıkışmanın üzerini kapatmaya çalışıyor. Bize saldırılarında, tehditlerinde onay bekliyor. Masanın altında ne dönüyor bilmiyoruz. Ama biz halkımızın öz gücüne, örgütlülüğüne ve direnişine güveniyoruz. Biri sana savaş ilan ediyor, kapına dayanıyor, ne yapacaksın? Direneceksin, başka yolu da yok. O yüzden biz kimseye bel bağlamıyoruz, halkımıza dayanıyoruz. Mesela Efrîn'de herkes sustu. 60 gün boyunca başımıza yağanlar NATO'nun bombalarıydı, silahlarıydı. Bu NATO'nun da Birleşmiş Milletler'in de kanunlarına aykırıydı ama kimse sesini çıkarmadı."
 
'ABD NE BİZİ NE DE TÜRKİYE'Yİ KAYBETMEK İSTEMİYOR'
 
ABD'nin Kürtleri de, Türkiye'yi de kaybetmek istemediğini ancak aynı şeyin AKP için geçerli olmadığına vurgu yapan PYD Dışilişkiler Sorumlusu Salih Muslim, şunları kaydetti:
"ABD hem Kürtleri bırakmak istemiyor, diğer taraftan da Türkiye var. Türkiye NATO üyesidir ve ABD ile birlikteler. ABD ne bizi, ne de onları kaybetmek istiyor. Zaten Erdoğan ve takımı bundan da faydalanıyor. Bizim için sorun değil, bizimle de ilişkileri olabilir, Türkiye'yle de. ABD'nin onlarla ilişkileri var, ama bizim zararımıza bir ilişki olmasın diyoruz. Fakat Türkiye, 'ya ben ya onlar' diyor. ABD'yi tutum değişikliğine zorlamak istiyor. ABD bizi kaybetmek istemiyor, Türkiye'yi de kaybetmek istemiyor. Ama aynı şey AKP için geçerli değil. AKP'yi bu politikayla istemiyor. Nasıl bir yol bulacak onu bilemiyoruz. Fakat Türkiye bu siyasetiyle sadece Kürtler için değil, bütün Ortadoğu için, bütün dünya için tehlikedir."