23 Kasım 2024 Cumartesi

Mücadeleci sendikacılar: DİSK yönetimi devrimci tarihine sahip çıkmıyor

DİSK 17. Genel Kurulu'na mücadeleci sendikacıların yaptığı konuşmalar damgasını vurdu. DİSK'e bağlı Limter-İş Sendikası Genel Başkanı Kanber Saygılı, DİSK'in "DGM'ler kapatılsın" mücadelesini ve 15-16 Haziran direnişini hatırlatarak, DİSK'in fiili meşru mücadele, devrimci mücadele, grevlerle örüldüğünü hatırlatarak, DİSK yönetimini ve bağlı sendikaları bu mücadeleye sahip çıkmaya çağırdı.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu 17. Genel Kurulu üçüncü gününde sürüyor. 8 Şubat günü DİSK'in 57. kuruluş yıldönümü etkinliğinin ardından 9 Şubat günü başlayan kongrenin ikinci gününe mücadeleci sendikaların konuşmaları damgasını vurdu.

DEMİRAL: ÖZGÜRLÜĞÜN OLMADIĞI YERDE GELİRDE ADALET OLMAZ
Limter-İş Sendikası Genel Sekreteri Hakkı Demiral kongrenin ikinci gününde söz aldı. DİSK'in sarı sendikalara karşı işçi sınıfının umudu olarak kurulan bir konfederasyon olduğun hatırlatan Demiral, "DİSK devrimci bir sendikadır. Devrimciden devrimden korkmamak lazım" dedi.

DİSK'in bir süredir gerçekleştirdiği "Vergide adalet, gelirde adalet" kampanyasına değinen Demiral, "Özgürlüğün olmadığı yerde ne vergide adalet olur ne de gelirde adalet olur" diyerek, önce yaşam hakkı ve özgürlük mücadelesi yürütülmesi gerektiğini vurguladı. Limter-İş Sendikasının tersanelerde iş cinayetlerine, kuralsızlığa karşı mücadeleye, direnişe devam ettiğini hatırlatan Demiral, DİSK'ten beklentilerinin işçi sınıfının sermayedarlara karşı mücadelesini sahiplenmesi olduğunu söyledi.

'İŞÇİLER DİRENİRKEN MERKEZDE OTURMUŞ SENDİKACILIK YÜRÜTÜLEMEZ'
DİSK'e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası'nın MESS ile gerçekleştirdiği toplu sözleşme sürecindeki mücadele yöntemine değinen Demiral, "Aylarca direndiler, yüreğimiz Birleşik Metal-İş ile atıyordu. Ama sorun şurada Birleşik Metal-İş'in süreci başlattığı andan itibaren DİSK'in çok aktif bir şekilde o bölgede gövde gösterisi yapması lazım, DİSK'in miting yapması lazım, yürüyüş yapması lazım. Biz konfederasyon olarak merkeze oturmuş bir bürokrasi üzerine sendikacılık yürütmeyelim" eleştirilerini yöneltti. 

'İYİP VE CHP ÖNÜMÜZÜ AÇMAZ'
DİSK'in Ankara yürüyüşünün işçi sınıfı mücadelesine katkı sunmadığı eleştirisinin yanı sıra İYİP Genel Başkanı faşist Meral Akşener ile görüşme yapılmasını da eleştiren Demiral sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim bunlarla işimiz yok, devrim yapacağız, mücadele edeceğiz. Direniş yapacağız. Bu yolu mücadele ile açacağız. Bu mücadeleyi açmadığımız, kavga etmediğimiz sürece ne CHP ne İYİP önümüzü açar. AKP zaten canımıza okuyor. Neden çünkü zayıfız. Burada kongre yapıyoruz genel kurulumuz var oysa burada bütün delegelerin çok gür bir sesle taleplerini dile getirmesi lazım. DİSK'te asker delege olmamalı, kongreye gelen her işçi mutlaka fikrini söylemeli. Burada işçi sınıfının geleceğini tartışmalıyız, kavga etmeliyiz. Ama örgütleyeceğimiz yeri, kuracağımız hedefi bilmeliyiz. Mücadele etmezsek tersane patronları da MESS patronları da gittikçe güçlenecek. Zaten iktidar, hükümet ve kolluk güçleri arkasında. DİSK olarak geçmişimizle övünüyoruz, geleceğimizi geçmişe göre dizayn etmeliyiz. Sınıf sendikacılığı perspektifinden korkmamak lazım, alandan sahadan asla çekilmemek lazım. Hangi işyerinde sendikasız işçi varsa, Türk-İş'in örgütlü olduğu hangi işyerinde huzursuzluk varsa DİSK mutlaka orayı örgütlemeli. Bu sarı sendikaların canına ot tıkamalıyız."

Fabrikalarda patronların işçileri fabrika işkollarında göstererek örgütlenmeyi engellediğini hatırlatan Demiral, DİSK'e bağlı sendikaların işyerlerinde ortak örgütlenmeyi hedeflemesi gerektiğini söyleyerek, şu öneriler sundu: "Bir işyerinde sendika örgütleniyor işçilerin yarısı başka bir işkolundan çıkıyor. O zaman taktik şu olmalı; işçiler hem o işkolundaki sendikaya, hem de diğer işkolundaki sendikaya üye olacak. Biri kırmızı görünecek birisi gerçek üye görünecek. İşveren değiştirdiği zaman işkolunu otomatik olarak kırmızı görünenler gerçek üye olacak ve ikinci bir üyelik çalışması olmayacak. Örgütlenmiş olacağız. Biz bu hatayı Birleşik Metal-İş'le yürüttüğümüz Farplas'ta yaptık. Metal işkolundan kimya iş koluna geçtiğinde Lastik-İş'in üyeleri gerçek oldu Birleşik Metal-İş'in, Limter-İş'in üyeleri düştü. Ve onun için biz Samsun'da bunu gerçekleştirdik. Bir işyerinde Limter-İş olarak örgütlendik. Kimya koluydu. Biz işçileri hem Limter-İş'e hem Lastik-İş'e üye yaparak bunu gerçekleştirdik. İşveren işkolunu değiştirdi kimya dedi, Lasitk-İş'in bütün üyeleri gerçeğe döndü bizim üyelerimiz düştü Lastik-İş orada yetki aldı mahkeme süreci sürüyor."

'DİSK DEVRİMCİ SOSYALİST CEPHEDEN KORKMAMALI'
Onun örgütlenme ve ortak akılla patronların bu oyunları ve saldırılarının püskürtülebileceğine dikkat çeken Demiral, "Ama DİSK'in tek bir ilkesi olmalı devrimci, sosyalist cepheden mutlaka kopmamalı. Tek hedefi olacak bu ülkede örgütleneceksek, devrimcilerle sosyalistlerle birlikte olacak. Ne İmamoğlu'nda ne de Mansur'la olacak. Devrimcilerle olacak. Bu bedeli ödeyenler, cezaevlerine atılanlar, mücadelenin en başında olanlardır. Devrimci sosyalist hareketlerden kopuyoruz. Hiçbir devrimci sosyalist hareketle DİSK'in bir tek ortak eylemi yok. Çağrı yapıyoruz insanlar kendi doğrultusunda geliyor oysa DİSK merkezi olarak çağrı yaparak ortak mücadele mücadele yöntemi bulunmalı. Tersane işçileri DİSK nerede diye soruyor, bizi Türk-İş'ten nasıl kurtaracaksınız diye feryat ediyor. DİSK güç aktarmalı, ortak fon oluşturulmalı, baraj konusunda ciddi adım atılmalı. Yoksa her şeyi bırakıp vergide adalet gelirde adalet bizi kurtarmaz" uyarısında bulundu.

KESKİN: SOYLU'YU KONGRESİNDEN KOVAN DİSK'TEN AKŞENER'İ ZİYARET EDEN DİSK'E GELDİK
DİSK Genel Kurulu'nda söz alan Enerji-Sen Genel Başkanı Süleyman Keskin, süren işçi direnişlerine yönelik saldırılar ve yasaklamalara değindi. Özak Tekstil işçilerinin Urfa'da direnişlerini İstanbul'a taşıdıktan sonra Zeytinburnu ve Başakşehir kaymakamlıklarının direnişi yasakladığını hatırlatan Keskin, "Agrobay işçilerinin mücadelesi bir taraftan devam ediyor. İnşaat patronlarının karşısında emeği savunan İnşaat-İş Sendikasının yöneticisi arkadaşlarımız yürüttükleri mücadeleden kaynaklı ev hapsiyle karşı karşıya kaldılar. Buradan yürüttükleri mücadeleyi selamlıyorum" dedi.

Yıllar sonra barajı geçmiş olan DİSK'e bağlı bir sendika olduklarını, kendilerini sadece mücadeleci sendikalar tebrik ettiğini DİSK yönetiminin böyle bir mesaj almadıklarını söyleyen Keskin, DİSK'in geldiği noktayı şöyle özetledi: "8 yıl önceydi hepimiz iyi hatırlarız. O dönemin Çalışma Bakanı olan Süleyman Soylu bu salona geldiğinde, kıdem tazminatına sahip çıkan onu konuşturmayan bu salondan göndermesini beceren DİSK'ten Meral Akşener'i ziyaret eden, TÜSİAD'la görüşmeler yapan DİSK'e kadar geldik."

Eskiden DİSK'in sözünün ağırlığı olduğunu, belirli bir eylem planı olduğunu hatırlatan Keskin, DİSK'in mücadeleden uzaklaşması ve kapsayıcılığını yitirmesi sonucu olarak bağımsız inisiyatifler, sendikalar kurulduğunu belirtti.

'DİSK YÖNETİMİ TEDAŞ DİRENİŞİNDE BİZE TECRİT UYGULADI'
TEDAŞ'ta 73 gün süren direniş örgütlediklerini, Enerji-Sen yöneticileri hakkında davalar açıldığını hatırlatan Keskin, DİSK yönetimini şu sözlerle eleştirdi: "Maalesef bütün memleketin konuştuğu direnişimizi biz konfederasyon içinde konuşamadık. Görmezden gelindik, tecride uğradık, attığımız twitler yok sayıldı. Biz DİSK'liyiz arkadaşlar, DİSK'in ilkelerine de sonuna kadar sahip çıkıyoruz."

SAYGILI: CAN ATALAY'A SAHİP ÇIKMADIK
Limter-İş Sendikası Genel Başkanı Kanber Saygılı, 4 yılda bir yapılan kongrede yan yana gelen delegelerin birbirini dinlemediği eleştirisi yöneltti, kongrenin disiplinden uzak olduğuna dikkat çekti.

Anayasa Mahkemesi'nin milletvekili seçilen Can Atalay'ı tahliye edilmesi yönündeki kararının ardından yaşanan yargı krizini hatırlatan Saygılı, DİSK'in bu dönemde tutum almamasını eleştirdi. Can Atalay'ın Gezi direnişçisi ve işçilerin mücadelesine sahip çıkan bir avukat olduğunu belirten Saygılı, "Gezi'yi savunuyoruz, iş cinayetlerine karşı mücadeleyi savunuyor muyuz? Peki bu Can Atalay kimdi? Gezi'den dolayı yargılanıyordu. Bir işçi mücadelesi söz konusu olduğunda nereye baksan Can Atalay'ı görürdük. Ne yaptık. AYM karar vermesine rağmen içeride yatıyor, işçi sınıfının gücünü kullandık mı? Bu hepimizin sorunu" diye konuştu.

'DEVLET ERKEK, PARTİLER ERKEK, SENDİKALAR DA ERKEK'
Kongrede "Jin, jiyan, azadî" sloganı atıldığını ancak kadın delege sayısının çok az olduğu eleştirisini de yönelten Saygılı, "Devlet erkek, partiler erkek, sendikalar da erkek" değerlendirmesinde bulundu.

MÜCADELEDE ŞEHİT DÜŞENLERİMİZ BİZE DİSK'İN TARİHİNE SAHİP ÇIKIN DİYOR
Saygılı, "Kemal Türkler başta olmak üzere bu mücadelede şehit düşen arkadaşlarımız karşımızda olsalar biz de onlara sorsak bizden ne bekliyorsunuz diye; bize şunu söylerler: Bizi fazla övmeyin bizim yürüdüğümüz yoldan yürüyün. DİSK'in tarihine sahip çıkın" sözleriyle DİSK'in yürümesi gereken yola işaret etti.

"Biz kendimizi DİSK'in devrimci damarı, işçi sınıfının, işçi hareketinin devrimci damarı olarak görüyoruz" diyen Saygılı, DİSK'in üretimden gelen gücü kullanma, genel grev ilan etme perspektifinden uzaklaştığına dikkat çekti. "Biz genel grev sözlerini unuttuk" diyen Saygılı, bu eleştiriyi başkanlar kurulu toplantısında dile getirdiklerinde, "işçi hazır mı, bunu yapar mı" sorularına maruz kaldıklarını belirtti. Birleşik Metal-İş Sendikası'nın metal sektöründeki grup toplu iş sözleşmesi sürecinde MESS patronlarını 1,5-2 ayda 60 saat grev yaparak masaya oturttuğunu hatırlatan Saygılı, "Grev hakkı için grev yaptı. Böyle bir çalışma içerisinde olursak biz daha büyük saldırıları bertaraf ederiz" diye konuştu.

'DİSK'İN FİİLİ MEŞRU MÜCADELE TARİHİNİN DEVAMCISIYIZ'
DİSK'i Hak-İş ve Türk-İş ile kıyaslayarak tartışmanın yanlış olduğunu vurgulayan Saygılı, DİSK'in mücadele tarihiyle kıyaslamak gerektiğine dikkat çekerek şunları ekledi: "Bu tarih fiili meşru mücadele ve grevlerle doğdu, böyle yürüdü. O mücadelenin devamcısıyız biz. DİSK'in başında D harfi var, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu. Emperyalizme, kapitalizme karşı mücadeleden bahsediyoruz. Bu DİSK böyle mücadele verdi, DGM'leri kapattı."

SENDİKALAR POLİTİKAYLA UĞRAŞMAZ ANLAYIŞINA SERT ELEŞTİRİ
Sendikaların politikayla uğraşmaması gerektiğini, sadece ekmek mücadelesi vermesi gerektiği anlayışını sert bir şekilde eleştiren Saygılı, "Bir memlekette özgürlük olmadığı müddetçe ekmek her zaman kıt olur. Ekmekle özgürlük kazanılmaz. Birbirinden koparalım demiyorum. Ekmek, emek ve özgürlük mücadelesini birleştiremeliyiz. Bunun için sosyalist olmamız gerekmiyor" diye konuştu.

'DİSK İÇİNDE SENDİKALAR ARASINDA SAYILARLA AYRIM YAPILIYOR'
DİSK'e bağlı sendikaların dayanışma içerisinde birlikte örgütlenme ve mücadele yürütmediğini söyleyen Saygılı, konfederasyon içerisinde parası olan-olmayan, toplu sözleşme imzalayan-imzalamayan, üyesi çok olan-az olan ayrımı olduğuna dikkat çekti. "Biz sayılar üzerinden ölçüyoruz. Her şey sayı değildir" diye konuşan Saygılı, Birleşik Metal-İş Sendikası'nın Türk-İş ve Hak-İş'e bağlı sendikalardan daha az üyeye sahip olmasına rağmen grevler ve direnişler örgütleyerek patronlara geri adım attırdığını bir kez daha hatırlattı. Saygılı, "Çünkü burada bir irade var" diye ekledi.

Enerji-Sen Genel Başkanı Süleyman Keskin'in yürüttükleri mücadeleye DİSK yönetiminin sahip çıkmadığı eleştirisini Limter-İş Genel Başkanı Kanber Saygılı da dile getirdi. Saygılı, "Bir tane mücadele veriyoruz, direniş yapıyoruz, birileri bir adım atıyor o paylaşılıyor, bizim twitlerimiz paylaşılmıyor. Böyle olmaz, DİSK bunlarla uğraşmaz, DİSK büyüktür, DİSK'in büyüklüğü sendikalarıyla uğraşmasıyla gelmez" dedi.

Genel kurul öncesinde oluşturulacak yeni yönetim için önerilerinin alınmadığını, yönetimin tepeden belirlendiğini söyleyen Saygılı, yönetimde yer alacakların belli olmadığı söyleminin gerçeği yansıtmadığına vurgu yaptı. Saygılı, DİSK yönetiminde yer alacak sendikalara ilişkin şu bilgileri verdi: "2 Genel-İş'ten, 1 Dev Maden-Sen'den, Dev Maden-Sen başkanı da genel sekreter olacak, 1 Birleşik Metal-İş'ten, 1 Tekstil'den, 1 Lastik-İş'ten."

Saygılı DİSK'te toplu sözleşme yetkisi alamayan sendikaların bir tarafa itildiğini de vurguladı. Saygılı'nın konuşması delege sıralarından Genel-İş yöneticilerinden birinin sataşması sonucu bölündü.

Bunun üzerine tartışma yaşandı. Konuşmayı bölen Genel-İş yöneticisine müdahale etmesi gereken Divan Başkanı Mehmet Atay, Saygılı'ya müdahale etti. Saygılı'nın DİSK'e bağlı Limter-İş Sendikası Genel Başkanı ve kongrenin delegesi olduğunu unutan Atay, Saygılı'nın yerine oturmasını istedi. Atay, "Biz sana bir hak verdik, sataşıp kavga etmen için değil, tamam işin bitti" ifadeleriyle Saygılı'nın sözlerini bitirmesini sağlamaya çalıştı. Çok sayıda delege ayağa kalkarak tartışmayı sürdürdü, ardından yüksek sesle müzik açılarak Saygılı'nın sözleri bastırılmaya çalışıldı.

Delegelerin yerine oturmasının ardından Divan Başkanı Atay, Limter-İş Genel Başkanı Saygılı'ya yönelik müdahalelerini sürdürdü. Atay, yaşananlardan Saygılı'yı sorumlu tutarak, kongre delegasyonundan özür dilemesini istedi. Kanber Saygılı, özür dileyecek bir şey yapmadığını söyleyerek bu tutuma tepki gösterdi.

DİSK DEMİRAL, SAYGILI VE KESKİN'İN KONUŞMALARINI YAYINLAMADI
Kongrenin ilk gününden itibaren kongrede söz alan delegelerin konuşmaları DİSK'in resmi X hesabından paylaşılırken, DİSK yönetimini eleştiren Limter-İş Genel Başkanı Kanber Saygılı, Genel Sekreteri Hakkı Demiral ve Enerji-Sen Genel Başkanı Süleyman Keskin'in konuşmalarının yayınlanmaması dikkat çekti.