22 Eylül 2024 Pazar

MMO: Amasra'nın gerçek sorumluları TTK yönetimi ve siyasi iktidardır

TMMOB'a bağlı Maden Mühendisleri Odası, Amasra maden katliamında yetki sahibi olmayan maden mühendislerinin günah keçisi ilan edildiğini ancak katliamın asıl sorumlularının TTK yönetimi ve siyasi iktidar olduğunu kaydetti.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'ne (TMMOB) bağlı Maden Mühendisleri Odası (MMO) Yönetim Kurulu, Amasra'da 14 Ekim'de gerçekleşen ve 41 işçinin katledildiği maden patlaması hakkında başlatılan soruşturma sürecine ilişkin bir basın açıklaması yayınladı.

Yapılan açıklamada, patlamanın ardından oluşturulan bilirkişi heyetinin ilk incelemeleri sonrası hazırlanan raporu 31 Ekim'de Amasra Cumhuriyet Başsavcılığı'na teslim ettiği, rapor tesliminin ardından gözaltına alınan 24 sanıktan 8'inin tutuklandığı hatırlatıldı.

Bilirkişi raporuna göre patlamanın meydana gelmesinde altı faktörün rol oynadığı kaydedilen açıklamada, bu faktörler şöyle sıralandı: "Havalandırma, metan drenajı, kömür tozu mücadelesi, denetlemeler, teknik personel sayısındaki eksiklik ile iş güvenliği eğitimi ve acil durumlara yönelik tatbikatlar."

Açıklamada, bilirkişi raporundaki patlamanın grizu ve kömür tozu patlaması şeklinde gerçekleştiği, patlamanın gerçekleştiği -300 ve -350 katlarına gönderilen hava miktarının son derece yetersiz olduğu, ocağın temiz hava ihtiyacı ve havalandırmasına ilişkin herhangi bir belge bulunamadığı, sensör kayıtlarına göre -320 kalın damar bacasında ölçülen metan seviyesinin pek çok kez yüzde 2'yi geçtiği, 2 kere ise en üst değer olan yüzde 5'i geçtiği ifadelerine dikkat çekildi. Bu durumların oluşmasının temel nedenleri ise yetersiz havalandırma, metan drenajı yapılmaması, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının gerekli denetimleri yapmaması, teknik personel sayısındaki yetersizlik, iş güvenliği eğitimleri ve tatbikatlar konusunda yetersizlik olarak sıralandı.

20 yıllık AKP iktidarının ülkeyi sermayenin rant sahasına çevirdiği kaydedilen açıklamada, "Önce özerkliği ortadan kaldırılan Kamu İktisadi Teşekkülleri; teknik personel istihdamındaki kayırmacı yöntemler, liyakatsiz terfiler, madencilik bilim ve tekniğinin öngördüğü gereklilikleri karşılamayan kamusal yatırımlar, yetersiz işçi sağlığı ve güvenliği uygulamaları ve etkin olarak yaptırılmayan kamu denetimleri neticesinde emniyetli ve ekonomik olarak işletilemez duruma getirilmişlerdir" ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, yaşanan onca katliama rağmen yeterli teknik kadronun oluşturulmamasında, gerekli iyileştirilmelerin yapılmamasında, kamudaki liyakatsiz atamaların ve terfilerin gerçekleşmesinde, etkin bir denetim mekanizması kurulmamasında dahli olan tüm kamu otoritelerinin ve bu katliamlara "kaderci" bir pencereden bakanların katliamın gerçek sorumluları olduğu vurgulandı.

"Birkaç şüphelinin kelepçeli bir şekilde tutuklanması görüntüsünün medyada afişe edilmesine müsaade eden gerçek sorumlular, kamuoyunun öfkesini ve hassasiyetini dizginleme çabası içindedirler. Benzer taktikler başta Soma faciası olmak üzere tüm maden facialarında uygulanmış; yargı süreçlerinin sonunda karar alma sürecinde yetkisi bulunmayan maden mühendisleri günah keçisi ilan edilmiştir" denilen açıklamada, Amasra katliamında da benzer bir sürecin yaşanabileceğine işaret edildi. Maden Mühendisleri Odası, yargılama süreçlerinin yakından takipçisi olacaklarının altını çizdi ve gerçek sorumluların açığa çıkarılması için mücadele edeceklerini belirtti.