24 Kasım 2024 Pazar

MLKP Rojava: 73. Êzîdî fermanını durduran birleşik direnişe selam olsun

IŞİD çetelerinin Êzîdîlere yönelik gerçekleştirdiği soykırımın 4. yılı dolayısıyla açıklama yayınlayan MLKP Rojava, "Birleşik devrimci mücadeleyle kazanılan zaferi ve bu uğurda ölümsüzleşen şehitlerimizi selamlıyoruz. Şengal katliamıyla Êzîdî halkımızın yaşadıkları acıları paylaşıyoruz" denildi.
Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) Rojava Örgütü, IŞİD çetelerinin Êzîdîlere yönelik gerçekleştirdiği soykırımın 4. yılı dolayısıyla açıklama yayınladı. MLKP Rojava, "Katledilen yüzlerce insanımızı ve bu katliamları önlemeye çalışırken şehit düşen tüm savaşçıları saygıyla anıyoruz" denildi.
 
"73. Êzîdî fermanını durduran birleşik direnişe selam olsun" başlıklı açıklamada MLKP Rojava, "Şengal'de, Êzîdî halkımız, 3 Ağustos 2014 tarihinde, AKP destekli IŞİD çetelerinin katliamcı saldırılarına uğramış, bu saldırılarda yüzlerce insan katledilmişti. Çoğunluğu kadın binlerce Êzîdî de esir alınmıştı. Bu katliama ihanetçi KDP yönetimi seyirci kalmış, Şengal'de bulunan peşmergeleri kaçarak alanı boşaltıp halkımızı savunmasız bırakmıştı. On binlerce Êzîdî evini, toprağını terk etmek zorunda kalmıştı" diye kaydetti.
 
MLKP Rojava açıklamanın devamında şunları belirtti:
"AKP ve gerici bölge devletlerinin desteğini arkasına alan IŞİD çeteleri Êzîdî toplumunu tümden ortadan kaldırmayı, soykırıma uğratmayı amaçlamıştı. Bunu dinsel referanslarla açıkça ilan etmişlerdi. Eğer, son anda yoksul Êzîdî halkının imdadına yetişen HPG gerillaları ve Rojava'dan koridor açarak, halkı güvenceli alanlara çeken, ardından da çeteleri püskürten YPG-YPJ ve MLKP güçleri olmasaydı, bu amaçlarına ulaşmaları işten bile değildi. Êzîdîlerin katliama uğratılmasının ardından, Şengal ve çevresi tümden işgal edilerek, Rojava devrimi tam kuşatmaya alınmış olacaktı. Birleşik devrimci direniş ve mücadele, bu planları boşa çıkarttı.
 
"Kapitalist-emperyalist dünya devletleri Êzîdî katliamına seyirci kalırken, devrimciler canbedeli bir mücadele ile onların yanında yerlerini aldı. Zorlu bir mücadele sonucunda yüzlerce şehit ve yaralının ve silahlanan Êzîdî emekçilerinin direnişleri ile IŞİD çeteleri yenildi. Êzîdî halkımız yeni bir fermandan kurtuldu. Bu kurtuluş, dünya emekçilerince mutlulukla karşılanırken, faşist Tayyip Erdoğan ve çetelerinin hevesleri kursaklarında kalmış oldu. Sünni islamın dışındaki bütün inançlara düşman olan diktatör Erdoğan, desteklediği çetelerin yenilgisini hazmedemediğini, özgürleştikten sonra Şengal'i uçaklarla bombalayarak gösterdi. Çetelerine yaptıramadıklarını, kendisi yapmaya çalıştı. Bölgesel gericilik ve KDP ile işbirliği yaparak özgür Êzîdî bilincini ve direnişle ortaya çıkan kurumsallaşmaları tasfiye etmeye yöneldi.
 
"İşgalden hemen sonra, direniş birliklerini kuran Êzîdî halkımız bu mücadeleyi sadece IŞİD çetelerine karşı vermedi. Bu direniş aynı zamanda, ihanetçi ve işbirlikçi KDP çizgisine karşı da verildi. Şengal'in kurtuluşunun yıllara yayılmasının esas sorumlusu KDP'dir. Birleşik bir hamle ile Şengal'in özgürleştirilmesi tümüyle mümkünken, KDP aylarca bu fırsatı değerlendirmeye yanaşmadı. Êzîdî halkının kurtarıcıları olan HPG-YJA STAR, YPG-YPJ ve MLKP güçlerinin alandan çıkmasını, Şengal'in öz savunma gücü olan YBŞ'nin dağıtılmasını istedi. Bunun için her türlü komploya ve provokasyona başvurdu.
 
"Yıllarca PKK'nin varlığını kriz haline getiren KDP yönetimi, Musul'un çetelerden alınmasından sonra, yeniden Şengal ve çevresinden kaçtı. Bu kez Êzîdîler için kutsal olan toprakları gerici Haşdi Şabi güçlerine bıraktı. KDP ve Barzani yönetimi, esas sorunlarının özgür Kürt bilincinin öncüsü PKK ile olduğunu bir kez daha ortaya koymuş oldu. Bu utanç verici gerçeği Kerkük ve çevresini aynı güçlere bırakıp kaçarken de, gösterdi onlar. Maxmur'a, Hewler'de demokratik çalışma yapan yurtseverlere karşı kabadayılık yapanlar, Haşdi Şabi'yi görünce arkalarına bile bakmadan kaçıp gitmişti yine ve yeniden.
 
"Bu gerçek hiç akıldan çıkartılmamalıdır. Êzîdî halkımız, kendisini, IŞİD katliamcılarına ve sonra da Haşdi Şabi güçlerine terk eden KDP ihanetini unutmamalıdır. Unutmak, yeni katliamlara kapı açmaktır. Êzîdî halkımız, yüzlerce şehidin kanıyla kazanılan, özgürlüklerini ve bunun güvencesi olan özsavunma güçlerini korumayı başararak, hem yeni katliamları engelleyebilir hem de, özyönetimini geliştirerek, bunca acının boşuna çekilmediğini ortaya koyabilir.
 
"Êzîdî halkımızın yürüyeceği yol, şehit Dilgeşlerin, Berxwedanların, Şengallerin ve Berivanların direniş yolu olmalıdır.
 
"Birleşik devrimci mücadeleyle kazanılan zaferi ve bu uğurda ölümsüzleşen şehitlerimizi selamlıyoruz. Şengal katliamıyla Êzîdî halkımızın yaşadıkları acıları paylaşıyoruz. Êzîdî halkımızı, öz yönetimlerini örgütleyip geliştirmeye, YBŞ etrafında sıkıca kenetlenmeye, katliama ve ihanete karşı direnişi büyütmeye çağırıyoruz. Êzdixan'ın yoksul ama onurlu insanlarının, buna layık bir pratik ortaya koyacaklarına inanıyoruz."