'Mevcut mahkemeler adaleti engelleyen kurumlar'

Adalet Arayan İşçi Aileleri, 81. Vicdan ve Adalet Nöbeti'ni Taksim'deki Bir Umut Derneği önünde gerçekleştirdi.

 

Eylemde okunan basın açıklamasında, 75. nöbetten beri Galatasaray Meydanı'nın "milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması" gerekçeleriyle yasaklanmasının hiçbir gerçek dayanağı olmadığına dikkat çekildi.

 

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi'nin verilerine göre 2018'de en az bin 923, Ocak 2019'da en az 155 işçinin iş cinayeti sonucu yaşamını yitirdiği belirtilen açıklamada, süren iş cinayeti davalarına ilişkin bilgiler verildi.

 

9 Kasım 2011'de yaşanan depremle Van Bayram Otel'in çökmesi sonucu 24 kişinin yaşamını yitirdiği hatırlatılan açıklamada, otelin işleticisi ve sahiplerinden Tevfik Bayram'a verilen cezanın 3 kere bozulmasına değinilerek bir sonraki duruşmanın 15 Mart'ta Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüleceği aktarıldı. Açıklamada davaya ilişkin şunlar söylendi:

"Van Bayram Otel binası soruşturmasıyla ilgili olarak daha önceki ihlal kararlarında 'etkili ve caydırıcı bir ceza soruşturması yürütülmediği anlaşıldığından anayasanın 17. maddesinde düzenlenen 'yaşam hakkının usuli boyutlarının ihmal edildiğine' karar vermiş olan Anayasa Mahkemesi'nin, bugün bakanlıkların müfettişlikleri tarafından bakanın denetimi ve emri altında yapılmış olan ön inceleme raporlarını, etkili ve caydırıcı ceza soruşturmasının yapılmış olduğuna yeterli görmesi kabul edilemez."

 

19 Temmuz 2015'te Bursa Gemlik Gübre Fabrikası'nda yaşanan iş cinayeti ve 11 Mart 2012'de Esenyurt Marmara Park AVM inşaatında 11 işçinin yaşamını yitirmesine ilişkin davalara dair bilgilendirmede bulunulan açıklama, 28 Nisan'ın İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenleri Anma ve Yas Günü ilan edilmesi istenerek sona erdi.

 

Açıklamanın okunmasının ardından 9 Kasım 2011'de çöken Van Bayram Otel davasına dair Av. Murat Deha tarafından bilgilendirme yapıldı ve iş cinayetlerinde yakınlarını kaybedenler konuştu.

 

Gemlik Gübre'de oğlu Uğur Çavdar'ı kaybeden Ekrem Çavdar, keşif raporunun hâlâ eksik olduğunu, 13. duruşmanın görüleceğini, mahkeme heyetinin sürekli değiştiğini söyledi. Çavdar, "Adaletin olmadığı bir zaman diliminde biz hukuk savaşı başlattık" dedi.

 

Esenyurt Marmara Park AVM'de oğlu Barış Kıyak'ı kaybeden Ayşe Kıyak, seslerinin susturulmaya çalışıldığına dikkat çekerek "bizim canlarımız gitti onlar koltuk sevdasında" dedi. Davaya ilişkin konuşan Av. Berrin Demir, işçilerin kaldığı naylon çadırlarda yangın çıkma tehlikesinin 10 iş güvenliği toplantısında gündem olduğunu ancak hiçbir önlem alınmadığını aktardı. Yargıtay'ın, taşeron firma ve iş güvenliği şirketi yöneticilerinin de yargılanmasına gerektiğine ilişkin verdiği kararları savcıların dikkate almadığına dikkat çekti.

 

Dizi setinde kızını kaybeden eylem yasağına tepki göstererek ülkeyi 'ölüm cumhuriyeti' olarak tanımladı.

 

Esenyurt Özel Doğa Hastanesi'nde oğlunu kaybeden Erdinç Eroğlu da şunları söyledi: "Hakim öyle bir ayarlamış ki kimse hapse girmeyecek. İdarenin hukuksuzluğuna karşı da mücadele veriyoruz. Mevcut mahkemeler adaleti engelleyen kurumlar. Oğlum orada katledilmiş, bir kişi bir gün dahi yatmayacak. Sizin hukukunuza lanet olsun. Neymiş, adaletmiş. Hakimin yüzüne söyleyince bize afra tafra yapıyor. Bu cezasızlığı ortadan kaldırın. Bu hakimlerde bu savcılarda hiçbir vicdan ve adalet kalmamış."