22 Kasım 2024 Cuma

Memura zırnık koklatmadılar!

Temmuz 2022'de memur maaşları ve emekli aylıkları yüzde 5 civarında eksik hesaplandı. Memur ve emekliler resmi enflasyon oranında zam alamadı. Yürüklükteki toplu sözleşme ihlal edilerek artışlar eksik hesaplandı.

Asgari ücretten sonra memurların ve emeklilerin maaş ve aylık artışları da belli oldu. Temmuz ayında kamu emekçilerine (memurlara) ve emeklilere zırnık bile koklatmadılar. Farsçadan dilimize geçen zırnık kelimesi olumsuz cümlelerde bir şeyin çok ufak, çok önemsiz parçası anlamında kullanılır. Zırnık koklatmamak en küçük bir şey bile vermemek anlamına geliyor. Memura ve emekliye temmuz ayında yapılan tam olarak bu. Zırnık koklatmadılar! Geçen hafta asgari ücret artışını ele almıştım. Bu hafta memurların ve emeklinin halini yazmaya çalışacağım. Memura nasıl yıllardır zırnık bile koklatılmadığını ve toplu sözleşmeye rağmen maaş ve aylık artışlarının nasıl eksik hesaplandığını anlatacağım.

Temmuz emekçiler ve emekliler için kritik ay. Memurların ve emeklilerin maaş ve aylık artışları ocak-haziran döneminde gerçekleşen altı aylık resmi enflasyona (TÜFE-Tüketici Fiyatları Endeksine) göre belirleniyor. TÜİK 2022 yılının altı aylık enflasyonunu yüzde 42,35 olarak açıkladı. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) Kanununun 55. maddesine göre, emeklilere ve hak sahiplerine bağlanacak gelir ve aylıklar 6 aylık TÜFE oranında artırılır. 4688 sayılı yasaya göre ise memurlar için bu hüküm uygulanmaz. Onlar için toplu sözleşme esas alınır.

MÜEBBET ENFLASYON MAHKUMLARI
İşçi ve Bağ-Kur emeklileri müebbet resmi enflasyon mahkuûmlarıdır. İşçi ve Bağ-Kur emeklileri için uygulanacak emekli aylığı ve gelir artışları otomatiğe bağlanmış durumda. Ne kadar TÜFE o kadar artış! İşçi ve Bağ-Kur emeklisinin patronu TÜİK! O ne derse o oluyor. Dolayısıyla 2022 Temmuz ayında işçi ve Bağ-Kur emeklilerine sadece yüzde 42,35 oranında artış yapıldı. Bu artış "zam" diye sunuldu ancak ortada zam yok. Yapılan iş yaşanan enflasyonun gecikmeli ve eksik biçimde telafi edilmesinden ibarettir. Zam alım gücünün artması demektir. Oysa alım gücü artmadı. Gecikmeli ve eksik olarak telafi edildi. Enflasyon oranında artış aldılar.

Ancak resmi enflasyonun tartışmalı olduğu çok açık. İstanbul Ticaret Odası ve Türk-İş'e göre 6 aylık enflasyon yüzde 55 civarında gerçekleşti. Öte yandan velev ki doğru ölçülsün emekliler için ortalama enflasyonun bir anlamı yok. Emeklilerin harcama kalıpları farklı. Emeklilerin tüketimi gıda ağırlıklı. TÜİK'e göre bile 6 aylık gıda enflasyonu yüzde 48,13 oldu. DİSK-AR emeklilerin yıllık gıda enflasyonunu yüzde 120 olarak hesapladı. Nereden bakılırsa bakılsın emekliler enflasyonun altına kaldı. Resmi enflasyona mahkûm edildi.

Emekli aylık artışlarının en insafsız tarafı emeklilerin ülkenin büyümesinden pay alamamasıdır. Aktif çalışma yaşamlarında çalışarak ülkenin büyümesini sağlayan emekçilere emekli olduklarından bu büyümeden zırnık koklatılmıyor. Bu uygulama büyük insafsızlıktır, haksızlıktır. 2021 yılında Türkiye'nin Gayri Safi Yurt İçi Hasılası yüzde 11 büyüdü, 2022 ilk çeyrekte yüzde 7,3 büyüdü. Emekli bu büyümeden pay almak bir yana enflasyona ezdirildi. Bu uygulama 2018 yılında kabul edilen 5510 sayılı yasanın sonucudur.

Daha da vahimi emekli bayram ikramiyelerinin 2018-2022 arasındaki dört yılda sadece yüzde 10 artırılarak 1000 liradan 1100 TL'ye çıkarılmasıdır. Bu sözün bittiği yerdir.

MEMUR MAAŞLARI EKSİK HESAPLANDI
Bilindiği gibi memurların ve emeklilerinin maaş ve aylık artış oranları kanunla değil toplu sözleşmeyle belirleniyor çünkü memurların sendikalaşma hakkı var. Her ne kadar memur toplu sözleşmesi zorunlu tahkime -grev yasağına- dayalı olsa da bir toplu sözleşme söz konusu. Kamu görevlilerinin resmi sendikalaşma oranı yüzde 72,6 ile rekor düzeyde. 2 milyona yakın memur sendikalı. Bunun bir anlamı olsa gerek. Memur ve memur emeklilerinin enflasyon korunması ve refahtan pay alması gerek. Ama maalesef öyle değil.

Yüksek enflasyon dönemlerinde enflasyon farkı son derece önemli bir konudur. Maaşlar ve aylıklar 6 ayda bir artarken enflasyon her an artar. O yüzden sabit gelirliler o dönem boyunca kaybederler. Gelirleri 6 ay sonra telafi edilse bile aradaki alım gücü kaybı telafi edilmez. O nedenle yüksek enflasyon dönemlerinde enflasyonun üstünde yapılacak ek iyileştirmeler büyük önem taşır. Zaten zam da budur. Enflasyona göre yapılan düzeltme zam değildir. Önemli olan enflasyonun üzerinde ne verildiğidir.

Maalesef Temmuz 2022'de memurlara ve memur emeklilerine enflasyonun üstünde değil altında artış yapıldı. Memur maaşları ve aylıkları eksik hesaplandı. Hazine ve Maliye Bakanlığı Genelgesine göre memur maaşları ve emekli aylıkları yüzde 41,69 oranında artırıldı. Bu hesaplama eksiktir. Memurlar ve memur emeklileri yüzde 5 civarında kayba uğramıştır. Eksik hesaplamanın sebebi toplu sözleşmeye uyulmamasıdır. Eksik hesaplama teknik/aritmetik bir mesele değil bir sosyal politika ve çalışma hukuku sorunudur. Aritmetik bir tartışma değil esasa dair bir tartışma yapıyorum.

Türkiye'de 1961 yılından bu yana Anayasa ile toplu sözleşme hakkı güvence altına alınmıştır. Hem 1961 hem de 1982 anayasaları ile taraflara "toplu sözleşme özerkliği" tanınmıştır. Buna göre taraflar çalışma ilişkilerini toplu sözleşme ile serbestçe belirleyebilirler. Toplu sözleşme özerkliği idari bir kararla veya kanunla ortadan kaldırılamaz ve toplu sözleşmeye rağmen çalışanlar aleyhine düzenleme yapılamaz. Nitekim Anayasa Mahkemesi 1976/34 esas sayılı kararı ile toplu sözleşmelere aykırı kanuni bir düzenlemeyi oy birliği ile anayasaya aykırı bularak iptal etmiştir.

TOPLU SÖZLEŞME İHLAL EDİLDİ
Yürürlükteki 6'ıncı dönem toplu sözleşmesine göre memurlara ve emeklilere Ocak 2022'de yüzde 5, Temmuz 2022'de ise yüzde 7 zam yapılacaktır. Toplu sözleşmenin 8. maddesinin 1. fıkrasının b bendine göre Ocak-Haziran döneminde enflasyonun yüzde yüzde 5'i aşması durumunda maaşlar "aşan kısım kadar" artırılır. Öyleyse hesap bellidir. Enflasyon yüzde 42,35 olduğuna göre aşan kısım yüzde 5 eksiltilerek yüzde 37,35'tir. Önce maaşlar yüzde 37,35 artırılarak enflasyon farkı telafi edilecek ardından da yüzde 7 Temmuz zammı eklenecek. Bu hesabın sonucu da yüzde 46,69'luk toplam artıştır.

Peki Maliye yüzde 41,69'u nasıl hesaplıyor. Maliye iki hukuksuz işlem yapıyor. İlki toplu sözleşmeye göre yüzde 5 eksiltme yapması gerekirken yüzde 7,5 eksiltme yapıyor. Bunun sebebi ne? Bilindiği gibi hükümet Ocak 2022'de yüzde 2,5 oranında ilave bir iyileştirme yapmıştı. Bu iyileştirme 7351 sayılı Kanun ile yapılmıştı. Bu Kanun ile hukuksuz biçimde toplu sözleşmenin 8. maddesinin 1. fıkrasının b bendi değiştirildi ve yüzde 5 ifadesi yüzde 7,5 yapıldı. Oysa kanunla böyle bir değişiklik yapılamaz. Bu anayasaya aykırıdır. İşte şimdi bu yüzde 2,5'luk iyileştirme enflasyondan mahsup ediliyor. Memurlara yüzde 2,5'luk ek zam yapılmasında bir beis yoktur. Bilakis doğrudur. Ancak bu iyileştirmenin 6 ay sonra geri alınması toplu sözleşmenin ihlalidir. Dolayısıyla mahsup edilmesi gereken oran yüzde 5'tir yüzde 7,5 değil!

İkinci yanlış uygulama enflasyon farkının hesaplanmasıdır. Maliye şöyle hesaplıyor: 142,35/107,5=132,42. Böylece Maliye'ye göre enflasyon farkı yüzde 32,42'dir. Bu fark yüzde 7 oranında artırılınca yüzde 41,69'a ulaşılıyor. Bu hesaplamada yüzde 42,35 zam olsaydı ücretler nereye varırdı varsayımından hareket ediliyor. Bunun 7,5 puanının verildiği varsayılarak hayali olarak yüzde 42,35'lik artmış maaş yüzde 7,5 artmış maaşa bölünerek enflasyon farkı bulunuyor. Bu hesap 6 ay boyunca yaşanan kaybı, enflasyon farkının 6 ay sonra eklendiği gerçeğini dikkate almayan pür aritmetik bir hesaptır. Böylece memur ve emekliye zırnık koklatılmıyor. Toplu sözleşmede böyle bir hesap formülü yoktur. Sözleşmeye göre maaşlar enflasyonun artan kısmı kadar artırılacaktır. Dar aritmetik yorum toplu sözleşmeye aykırıdır. Toplu sözleşmenin yorumu çalışan lehine yapılır. Kaldı ki toplu sözleşme "aşan kısım kadar artırılır" hükmünü içeriyor. Aşan kısım yüzde 37,35'tir.

Böylece Maliye'nin hesabı ile toplu sözleşmeye göre yapılması gereken hesap arasında yüzde 5,3'lük fark ortaya çıkıyor. Maliyenin hesabı memura ve emekliye zırnık koklatmamayı esas alan soyut aritmetik bir hesaptır. Toplu sözleşmeye uygun değildir. Enflasyonun yarattığı kaybı hiçbir şekilde dikkate almayan hayali bir hesaptır. Oysa memur ve memur emeklileri ocak ayında aldıkları toplam yüzde 7,5'luk artışı (yüzde 5 toplu sözleşme zammı +yüzde 2,5 iyileştirme) aynı ay yaşanan yüzde 11 enflasyon ile kaybettiler. Bu kayıp haziran ayına kadar artarak devam etti. Maliyenin hesabı bu kaybı hiçbir biçimde dikkate almıyor. Sadece soyut bir varsayıma dayanıyor. Bu hesaba göre memurlara zırnık artış yapılmıyor. Tersine temmuz toplam artışı 6 aylık enflasyonun altında kalıyor. Bu toplu sözleşmenin amacına ve hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu nedenle Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın 4 Temmuz 2022 tarihli ve 9 sıra sayılı genelgesi hukuka aykırıdır ve iptali için idari yargı yoluna başvurulmalıdır. Bu toplu sözleşme düzeni hükümet ile Memur-Sen mutabakatının sonucudur. Memur-Sen altında imzası olduğu toplu sözleşmenin delinmesine sessiz kalmaktadır.

Nitekim toplu sözleşmelerde 2012 yılından bu yana benimsenen bu zam modeli nedeniyle memurlara sadece gecikmeli şekilde resmi enflasyon farkı ödenmiştir. 2012-2022 arasında, 10 yıl boyunca memurlara resmi enflasyonun üstünde zırnık koklatmadılar. Memur tartışmalı resmi enflasyona mahkûm edildi. Refahtan pay alamadı. 10 yıllık sözde toplu sözleşme düzeninin özeti budur. Bu konuyu kapsamlı olarak haftaya ele alacağım.