McDonald's şubelerindeki taciz, mobbing ve ırkçılık Avrupa Parlamentosu gündeminde
Uluslararası fast food şirketi McDonalds'ta çalışanların yöneticiler tarafından maruz kaldığı cinsel taciz, mobbing ve ırkçılık Avrupa Parlamentosu gündemine taşınarak, şirketlere dönük yaptırımların çoğaltılması istendi.
Fast food zinciri McDonald's, dünyanın pek çok ülkesinde bulunan şubelerinde yöneticilerinin çalışanlara uyguladığı cinsel taciz, ırkçılık ve mobbingle Avrupa Parlamentosu'nun gündeminde. DW'nin haberine göre şirketin Fransa, Brezilya ve Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) yer alan şubelerinde çalışan üç çalışan, AP'ye davet edildi ve yaşadıkları tacizleri, ırkçılıkları ve baskıları parlamento vekillerine anlattı.
Fast-food zincirinin dünya çapındaki birçok şubesinde binlerce çalışanın benzer saldırılara maruz kaldığına dikkat çeken çalışanlar, uzun yıllardır şubelerden gelen binlerce şikayete dikkat çekti ve yönetimin bu saldırıları engellemek için hiçbir şey yapmadığını belirtti.
McDonald's'a bugüne kadar bu konularda hiçbir cezai yaptırım uygulanmadı. Çalışanlar, bunun nedeninin şirket mekanizmalarının sıkı işlemesi ve saldırıya maruz kalanların izole edilmeleri, şirketten ayrılmak zorunda bırakılmaları olduğunu söyledi. Çalışanlar ayrıca sendikal bilincin çok zayıf olduğuna ve geliştirilmesine de müsaade edilmediğine işaret etti. McDonald's çalışanları, durum düzelene kadar mücadele etmeye devam edeceklerini dile getirdi.
AP üyeleri Maria Noichl ve Manon Aubry, çalışanların bu hikayeleri parlamentoya taşımasına aracılık etti ve halihazırda AB yasalarınca denetim altına alınmayan uluslararası şirketlerin sorumlu tutulmasını istedi. McDonalds'ın işçilerin haklarını görmezden geldiğini dile getiren Noichl, hazırlık aşamasında olan konuya ait yönergeye işçilerin taleplerinin de eklenmesi gerektiğini vurguladı.
Avrupa Gıda, Tarım ve Turizm Sendikaları Federasyonu Genel Sekreteri Kristjan Bragson ise sorunun bayilik sisteminden kaynaklandığını dile getirdi ve şirketlerin bu sayede sorumluluktan kaçtığını kaydetti. Bragson ve AP, hazırlanan yönergeyle şirketlerin bayiliklerini de belli bir denetim altına alınan sözleşmelerle şirketlerin de belli kurallara daha bağlı hale gelmesini istiyor. Yönerge parlamentoda görüşülmeye devam ediliyor.