22 Kasım 2024 Cuma

Mardin Büyükşehir Belediyesi önünde eylem: Darbeye karşı her yerde direneceğiz

Mardin Büyükşehir Belediyesi önünde yapılan açıklamada, Kürtlerin kayyum darbesine asla boyun eğmeyeceği kaydedildi. "Bizlere diz çöktüremeyecekler" denilen açıklamada, iktidarın saldırılarının Kürdistan'da karşılık bulamayacağı söylendi. 

Kayyum darbesiyle gasp edilen Mardin Büyükşehir Belediyesi önünde eylem devam ederken Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş açıklama yaptı. 

BAKIRHAN: ZANNEDİYORLAR Kİ KÜRTLER KAYYUMCULARA BAŞ EĞECEK
İlk sözü alan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan Kürt Halkının Seyid Rızalardan gelen direnişinden vazgeçmeyeceğini belirterek şunları söyledi: "Bunlar bir taraftan çözüm beklentisi yarattılar ‘yeni bir süreç' dediler ‘normalleşme' dediler ama tam 8 yıl önce 4 Kasım'da yaptıkları siyasi soykırımı tekrar ettiler. Bunlar yalancıdır, bunlar riyakardır, bunlar ikiyüzlüdür. Bunlar ‘çözüm' dediklerinde zulüm, bunlar ‘normalleşme' dediklerinde kayyum, bunlar ‘adalet' dediklerinde adaletsizlikle karşı karşıya kalıyoruz. Bu yalancılar, bu inkarcılar, bu Kürdü, Türkiye halklarını reddedenler zannediyorlar ki Kürtler bu kayyumculara, bu talancılara baş eğecekler. Çok iyi bilsinler ki Seyid Rıza ne yaptıysa, Şeyh Said ne yaptıysa, Mazlumlar, Denizler, Sakineler ne yaptıysa Kürt halkı, Türkiye halkları da onların yaptıklarını yapacaktır."

Kayyum politikalarına geçit vermeyeceklerini belirten Bakırhan, buna karşı verilecek birleşik mücadeleye vurgu yaparak şunları kaydetti: "Ne onların kayyumu ne zulüm politikaları ne yalanları ne hileleri bizlere diz çöktürmeyecektir. Seyid Rıza'nın dediği gibi ‘sizler yalan dolanlarınızla bizlere diz çöktüremezsiniz.' Biz de diyoruz ne yalan ne talan ne zulüm asla Mardin'de Amed'de Kürt coğrafyasının hiçbir yerinde bizleri yıldıramayacaktır. Bizlere diz çöktüremeyecektir. Utanmazlar bu 3'üncü dönemdir kayyum atıyorsunuz. Demek ki kayyum politikalarınız karşılık bulmadı, seçimde kayyum politikalarınız kaybetti inkar politikanız kaybetti. Şimdi seçimde kaybettiğiniz buralara hileyle dolanla yalan yanlış yargı kararlarıyla birlikte gasp etmeye çalışacaksınız. Söz veriyoruz size bu kayyumcu anlayışa bu sizin iradenizi yok sayanlara asla geçit vermeyeceğiz. Sokakta mecliste yaşamın her alanında emekçilerle yoksullarla ezilenlerle birlikte bu talancı bu savaş sever kayyumcu zihniyeti el birliği ile göndereceğiz. Sizler yanımızda olduğunuz müddetçe burada olduğu gibi iradenize sahip çıktığınız müddetçe ne talan ne yalan ne kayyım ne de zulüm Kürdistan topraklarında asla karşılığını bulmayacaktır."

Mücadaleyi büyüteceklerinin sözünü yenileyen Bakırhan, adalet gelinceye kadar direneceklerini söyledi. Bakırhan, "Mardin'den çağrımızı yeniliyoruz. Bu kayyum sisteminden vazgeçin, bu kayyum sisteminin kimseye yararı yok, bu kayyum sistemi iflas etti. Tekrar Mardin halkının iradesinin tecelli etmesi için bu yalancı talancı kayyumcu anlayışı bırakın eşbaşkanlarımız yönetimiyle bu kenti yönetsin. Durmayacağız mücadele edeceğiz. Direneceğiz, bu topraklara barış adalet gelince kadar halkımız kendi kimlikleriyle eşit yurttaş oluncaya kadar hep birlikte mücadele edeceğimizin sözünü veriyoruz" ifadelerini kullandı.

UÇAR: BURADA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, iktidarın Kürtlerin kazanımlarına saldırarak kendisine yol yapmaya çalıştığını belirtti. Uçar, tek çözüm yolunun İmralı'da ağır tecrit koşullarında tutan PKK lideri Abdullah Öcalan olduğuna işaret etti. Uçar, "Kürt halkı ise faşizme değil, zorbalığa değil, inkara değil demokrasiye ve hukuka yer arıyor" dedi. Kaybedenin AKP-MHP iktidarı olduğunu vurgulayan Uçar, "Kazanan Kürt halkı ve demokrasi güçleri oldu. O yüzden saldırıyorlar. Kayyum siyasetinden hiçbir şey elde edemediler edemeyecekler. Batman, Mardin, Halfeti ve Esenyurt'ta tutacağımız nöbet bu ülkenin geleceği ve demokrasisi içindir. Bu ülkede tutulacak tek yol Kürt sorunun demokratik çözümüdür. Tek yol İmralı'da tecrit altında tutulan sayın Öcalan'ın özgürlüğüdür. Demokrasi, özgürlük ve aydın bir gelecek için hep birlikte mücadele ettik ve etmeye devam edeceğiz. Bu ülkenin değerleri iktidarın birilerine peşkeş çekecek değerler değildir. Burada olmaya devam edeceğiz" dedi.

BEŞTAŞ: HER YERDE DİRENECEĞİZ
Ardından konuşan HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş da bir kez daha kayyum darbesiyle halk iradesinin gasp edildiğini ifade ederek, AKP-MHP iktidarının halkın iradesini tanımadığını ilan ettiğini söyledi. Beştaş, "Halk sizi istemedi. Halk size oy vermedi. DEM Parti'nin adayları yüzde 57 oy ile seçildi. Halk sizi istemediği halde bir darbeyle hukuksuz bir şekilde kayyum atamanınızı tanımıyoruz, kabul etmiyoruz. Kayyum sadece belediye binasında oturabilir dışarıda sizi temsil edemez. Eğer Mardin'deki yurttaşların iradesini tanınmıyorsa, İstanbul'un, Trakya'nın, İzmir'in ve hiçbir yerdeki yurttaşın iradesi tanınmıyor gasp ediliyor. Kürdistan'daki faşizm Türkiye'nin batısında demokrasi olamaz. Türkiye halklarını eşit olarak tanıyacaksınız ve bunun gereğini yapacaksınız. Kayyum gasbını tanımıyoruz. Bu darbedir. Her yerde direneceğiz" ifadelerini kullandı.

ÖZEL, DAYANIŞACAĞININ SÖZÜNÜ VERDİ
İrade gasbına karşı Merdin'e geldiğini söyleyen Özel, AKP-MHP iktidarının "Yeni süreç" tartışmalarına değindi. Özel, "Ben diyorum ki, Türkiye Cumhuriyeti'nde her Kürt kendini Manisalı, Osmaniyeli ve Rizeliler kadar eşit hissedene kadar demokrasi mücadelesi vereceğiz. Bunun için illa eşitlik, illa kardeşlik ve illa barış demeye geldim. Biz Kürt meselesi yoktur diyeceğiz ancak bir takım pazarlıklarla kendimize avantajlar sağlayacağız" ifadelerini kullandı. 

Özel, "Bu süreçten vazgeçin. Mahkemenin bitmesi beklenmeden yargı daha kesinleşmeden kayyum atıyor. Diyor ki, mahkemeyi beklemem. Sonrada belediye meclisine diyor ki, 'içinizden seçtirmem çünkü hepiniz teröristsiniz'. Bu anlayış tamamen ötekileştiren, halkı karşısına alan bu anlayış demokrasiyi değil, düşmanlığı güçlendiren bir anlayıştır. Bu nedenle yarından itibaren Belediyeler birliği başkanı ve İstanbul Büyükşehir Başkanımız Ekrem İmamoğlu ile birlikte tüm partilere ziyaret yapacağız. Kiminle görüşmem gerekiyorsa tüm diyalog kanallarını sonuna kadar kullanacağım. Birileri bizleri çatışmaların bir parçası yapmak buradan kendilerine güç devşirmek istiyorlar. Bu korkuya teslim olmayacağız. Kürt gencinin ve Türk gencinin hayallerini bu ülkede kurmaları ve birlikte halaya durmaları, kardeşçe ve eşit yaşamalarını savunuyoruz. İradenizi selamlıyor ve sonuna kadar dayanışmanın sözünü veriyorum" diye konuştu.

Açıklama sonrası halk eyleme devam etti. Polis saldırısına direnişle yanıt verildi.