Malatya'da köylüler, taş ocağının ÇED raporu toplantısına izin vermedi
Malatya'nın Yeşilyurt ilçesine bağlı kırsal mahallelerdeki taş ocağının faaliyet alanının genişletilmesi için yapılmak istenen ÇED raporu toplantısına köylüler izin vermedi.
Malatya'nın Yeşilyurt ilçesine bağlı Cumhuriyet Örnek, Kırlangıç, Oluklu kırsal mahalleleri arasındaki taş ocağının faaliyet alanının genişletilmesi kararı alındı.
Malatya Büyükşehir Belediyesine bağlı Meston şirketi tarafından yürütülen maden çalışması için Çevre İl Müdürlüğü yetkilileri Kırlangıç Mahallesinde çevre etki değerlendirmesi (ÇED) raporunun bilgilendirme toplantısını yapmak istedi. Ancak köylülerin maden çalışmasına tepkileri üzerine toplantı yapamayan yetkililer, tutanak tutup bölgeden ayrıldı.
'5 KÖY, HAYVANLARINI BURADA OTLATIRDI'
Evrensel'e konuşan bölge bölge yetkililere tepki gösterdi. Mahalle sakini Cuma Taş, "Kırlangıçlıyım. Burada doğdum, burada büyüdüm. Çocukluğumuz koyun kuzu otlatarak geçti. 5 köy hayvanlarını bu bölgede otlatırdı. Bakın bitişiğinde hemen benim bahçem var. Ben yazın şu kayalıktan çıkarılmış devasa engerek yılanlarını görüyordum. Bu taş ocağı yuvalarını dağıttı, hayvan gidecek yer bulamıyor. Kuş yok. Şu taş kırılan bölge tek kartal yuvasının barındığı bölgeydi. Bu bölgeye özgüydü. Biz çocukken bize derlerdi ki hayvanları kuzuları götürmeyin, kartallar kapıyor. Şimdi serçe bile yok. Yazık, günah" diye konuştu.
'2 BİN BAŞ KÜÇÜK HAYVAN NEREYE GİDECEK?
Malatya bölgesinde sadece kendi mezralarında ağlayan lale olduğunu ve taş ocakları yüzünden neslinin tükenmeye başladığını söyleyen Kadime Çelik, "Tahta Sakal halkından ne istiyorsunuz. Bana toprağımdan çık diyorlar, beni vatanımdan, toprağımdan ancak ölüm çıkarır. Dikkat edin bu çevrede astım ve kanser sık görülüyor. 2 bin baş küçük hayvan var, nereye gidecek bunlar" dedi.
'YAŞAM VE NEFES HAKKI TANINMALI'
Tüm Köy Sen Malatya Şube Başkanı Ali Gürel ise "Şurada karşıda bir köy var, o köyün maden ve yerleşim alanı arası 100 metre. Bir maden ocağı var, yanında 300 hanelik bir köy var. Şimdi 300 hanelik köyün 10 tane sürüsü var. Bunların su alanları kayboldu, kayısıları tamamen kurumuş durumda. Maden önemli de bu insanların yaşamı önemsiz mi? Bu insanların suyu, hayvanları ne olacak? Bu insanların sağlığı, geçimi ne olacak?" sorularını yöneltti.