Limter-İş 47. kavga yılını kutladı: Birlikte mücadeleyle kazanacağız
47. kavga yılını emek dostlarıyla kutlayan Limter-İş Sendikası, bugüne kadar sermayenin ve devletin karşısında dimdik durduklarını kaydetti. Söz alan Limter-İş Genel Başkanı Saygılı, işkencede katledilen sınıf önderi eğitim uzmanları Süleyman Yeter'in bayrağını en ileri taşıyarak mücadeleye devam edeceklerini kaydetti.
Limter-İş Sendikası 47. kavga yılını emek dostlarıyla kutladı. Yarım asra yakındır sınıf mücadelesi perspektifinden sapmayan, devletin ve sermayenin her türlü saldırısına karşı mücadelesini sürdüren Limter-İş, Tuzla'daki İdris Güllüce Kültür Merkezinde sınıf dostlarıyla bir araya geldi.
'TERSANE İŞÇİLERİ FİLİSTİN DİRENİŞİNİN YANINDA'
Etkinliğin gerçekleştiği salon işkencede katledilen işçi önderi, Limter-İş Sendikasının Eğitim Uzmanı Süleyman Yeter'in fotoğrafının yer aldığı "Süleyman Yeter ölümsüzdür" pankartı ile "Kapitalist sömürüye, emperyalist işgale karşı grev, işgal, direniş", "Gemide de tersanelerde de öldürülüyoruz. Alışmayacağız. Ölüm, zulüm çarkınızı kıracağız!", "Taşeron sistemine ve iş cinayetlerine karşı örgütlü mücadeleye", "Tersane işçileri Filistin direnişinin yanında", "İşyerlerinden meydanlara susma haykır: Zamlara, adaletsiz vergilere ve asgari yaşama hayır" pankartlarıyla donatıldı.
EMEK DOSTLARI YAN YANA GELDİ
Etkinliğe İnşaat-İş, Birleşik İşçi Kurultayı, UİDDER, DEM Parti Tuzla İlçe Örgütü, KÖZ, SDGF, ESP, Birleşik İşçi Hareketi, CHP, BEKSAV, Dostluk ve Kültür Derneği, Birleşik Metal-İş Genel Örgütlenme Sekreteri Fehmi Elmacı, Dev Yapı-İş, TİP, Çağrı Dergisi üye ve yöneticilerinin yanı sıra çok sayıda tersane işçisi katıldı.
'SÜLEYMAN YETER KAVGAMIZDA YAŞIYOR'
Etkinlik Bulgar şair Nikola Vaptsarov'un şiiri ile başladı. Şiir, "Tersaneden depoya Limter-İş sınıfının yanında" sloganıyla yanıtladı. Ardından sınıf mücadelesinde ölümsüzleşenler anısına saygı duruşu yapıldı. Saygı duruşunun ardından, "Süleyman Yeter kavgamızda yaşıyor" sloganı yükseldi.
TERSANE İŞÇİSİ KÖLE DEĞİLDİR!
Direnen tersane işçileri etkinlik salonuna, "Tersane işçisi köle değildir" sloganı ile girdi. Direnen işçiler uzun süre alkışlandı.
SAYGILI: MÜCADELE BAYRAĞINI TESLİM EDENLERE SAYGI VE SEVGİYLE
Söz alan Limter-İş Genel Başkanı Kanber Sayılı, sözlerine Adnan Yücel'in "Biz Kazanacağız" şiirini okuyarak başladı. Yarın için direnenlerin safında olduklarının altını çizen Saygılı, 9 Mart 1999'da işkencede katledilen Limter-İş Eğitim Uzmanı Süleyman Yeter'i ve onun şahsında sınırsız, sömürüsüz, savaşsız bir dünya için kendilerinden önce mücadele eden, bayrağı teslim eden ve ölümsüzleşenleri saygı ve sevgiyle andı.
'TERSANE VE TAŞERON PATRONLARININ KARŞISINA ÇIKTIK'
Neoliberalizmin laboratuvarı tersane cehenneminde 47. yılı kutladıklarını hatırlatan Saygılı, sarı sendikaların işçi düşmanı barikatlarını yıka yıka yürüdüklerini hatırlattı. Gözaltı, tutuklama, tehdit, sendikanın molotoflanması, işkence, işkencede ölümlere rağmen sınıf sendikacılığı ruhundan, çizgisinden sapmadan yürünen yarım asırdan bahsettiklerini dile getiren Saygılı, "Sayımızın azlığına çokluğuna, arkamıza bakmadan yürüyüşümüzü bugüne kadar sürdürdük. Bundan sonra da sürdürmeye devam edeceğiz. Tersaneler diyip geçmeyin, iş cinayetlerinin seriye döndüğü, sigortaların dahi ödenmediği, İSİG tedbirlerinin alınmadığı bu cehennemde yıllardır mücadele ediyoruz. Örgütlülüğümüz zayıf ama buna rağmen yaşam hakkı için belki de binlerce üyesi olan sendikalar kılını kıpırdatmazken bu tersanelerde tersane patronlarının ve taşeronlarının karşısına çıktık, 27-28 Şubat'ta ve 16 Haziran'da sizlerle beraber grev yaptık" dedi.
İşçi direnişlerini rehber edindiklerini söyleyen Saygılı, "Kavgamız sadece ve sadece tersane patronlarına, taşeronlara karşı değil aynı zamanda kapitalist haydutlara ve emperyalistlere karşı bir mücadeledir" dedi.
'PATRONLARI KUŞATMA ALTINA ALMAK GÖREVİMİZDİR'
Saygılı, "Aynı zamanda işçi hareketinin devrimci damarı olduk, olmaya devam edeceğiz. Tersane patronları ve siyasal iktidarla bu ruhla dövüştük hep" dedi. On binlerce metal işçisinin metal patronlarıyla masada olduğuna dikkat çeken Saygılı, "Bizim de gözümüz, kulağımız ve yüreğimiz orada olmak zorunda. Urfa'da iplik işçileri devletin, polisin saldırısına rağmen direniyor. Yüreğimiz, gözümüz, kulağımız orada olmak zorunda. Ve bu mücadele kazanılırsa aynı zamanda işçi sınıfı kazanmış olacak. Kazanım ve kaybediş hepimizin olacak. Dolayısıyla işçi arkadaşlarımızın sesini, soluğunu memleketin her tarafına duyurmak ve bu patronların nerede işyerleri varsa oraları kuşatma altına almak hepimizin görevi" ifadelerini kullandı.
DİRENEN İŞÇİLER SELAMLANDI
Bu sırada, "Özak Tekstil işçisi yalnız değildir" sloganı atıldı.
Beş buçuk aydır direnen Corning işçilerinin kazandıklarını belirten Saygılı, onları selamladı.
'KAZANMANIN YOLU BİRLİKTE MÜCADELEDEN GEÇİYOR'
Bu düzeni değiştirmenin ve mücadelenin başarıya ulaşmasının yolunun örgütlenmekten, direnmekten ve dövüşmekten geçtiğini söyleyen Saygılı, gelecek günlere böyle hazırlanmak gerektiğini kaydetti. Saygılı, sendikaların genel grev, genel direnişi unuttuğu günlerde, genel grev, genel direnişi yükseltmek gerektiğini vurguladı. Protestoculuktan çıkmak, kazanmak için kilitlenmek gerektiğinin altını çizen Saygılı, şöyle devam etti: "Kilitlenirsek, birleşirsek kazanacağımızdan eminiz. Toplumda umutsuzluk rüzgarı esiyor, ama bilmeliyiz ki Gezi'den bir gün önce kimse Gezi'nin olacağını ummuyordu. Yarın daha büyük Gezilerin olmayacağının bir garantisi yok. Bugünden ona hazırlanmak zorundayız. Emek ve özgürlük mücadelesini birleştirmediğimiz koşullarda aynı zamanda, halklarımıza yönelik saldırılarda, Kürt halkına yönelik saldırılarda taleplerini savunmazsak, savaşa karşı barışı savunmazsak, Filistin halkının yanında olmazsak, bunun için mücadele etmez, dövüşmeyi göze alamazsak kazanamayız. Siyasal iktidar ve patronlar bu süreci şovenizmle, halkları birbirine düşman ederek kazanmaya çalışıyor. Burjuva düzenin partileri arkasına saklanarak zaferi, emeğimizi, haklarımızı kazanamayız. Biz kendi gücümüze güvenmek zorundayız. Biz bu memlekette yüzde 99'uz ama örgütsüzüz. Örgütsüz olduğumuz koşullarda ne kadar kalabalık olursak olalım. 84 milyonun içinde 80 milyonuz. Ama onlar bizi yönetiyorsa bu onların örgütlü olmasından kaynaklanıyor. Dünyanın neresinde olursak olsun kazanmanın yolu birleşmekten geçiyor."
Saygılı son olarak birlikte ve örgütlü mücadeleye çağırdı. Saygılı'nın konuşması salonda, "Birleşe birleşe kazanacağız" sloganıyla yanıtlandı.
Ardından, Limter-İş'in 47 yıllık mücadele hayatını aktaran sinevizyon gösterildi. Salonda, "Direne direne kazanacağız" sloganı yankılandı.
MÜZİK DİNLETİSİ İLE ETKİNLİK SÜRDÜ
Etkinlik, Erkut Küçükşahin'in dillendirdiği Kazım Koyuncu eserleriyle devam etti. Küçükşahin, Limter-İş'in mücadele yılını kutladı.
GRUP VARDİYA: SÜLEYMAN YETER'DEN PARAMAZ'A MÜCADELEMİZDE IŞIK
Grup Vardiya solisti Ozan Horoz, Limter-İş'in 47. yılını selamlayarak söze başladı. Grup Vardiya'nın da işçiler tarafından kurulduğunu belirten Horoz, "İşçilerle direndik, direniş şarkılarını söyledik. Devrimci sendikacılarla yan yana olmak ve mücadele etmek ayrı onur ve gurur. Sendikanın tarihinde iki önemli figür var. Birisiyle tanışma, biriyle yoldaş olma şerefine nail oldum. Biri Süleyman Yeter. Devrimci sendikacılığın bayrağı, mücadelemizin kutup yıldızı. İkincisi de 'Boğaziçi Tuzla'ya' kampanyasının örgütleyicilerinden Boğaziçi'nin Paramaz Kızılbaşına selam olsun. Mücadeleleri mücadelemize ışık tutuyor" dedi.
Etkinlik gönderilen mesajların okunmasıyla devam etti.
ESP EŞ GENEL BAŞKANLARI: MUTLAKA SOSYALİZMİ KURACAĞIZ
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanları Özlem Gümüştaş ve Şahin Tümüklü, mesajda şu ifadelere yer verdi: "Aranızda olamamanın üzüntüsünü yaşıyoruz. Ancak biliyoruz ki bu ülkede taşeron ve esnek çalışma düzenine karşı mücadeleyi büyüten, iş cinayetlerine karşı işçi sınıfının en güvencesiz kesimlerin tersanelerde örgütleyen Limter-İş sendikasının daima yanında olacağız. Bu bir yol ve dava arkadaşlığıdır. Bu ülkede işçi sınıfının sadece ekonomik mücadelesi ve örgütlenmesi için değil, başta yaşam hakkı olmak üzere Kürt özgürlük mücadelesinden din ve vicdan özgürlüğüne, kadınların 'vardık, varız, var olacağız' mücadelesinden doğası için mücadele eden emekçi köylülerin ekoloji mücadelesine, gençliğin gelecek mücadelesinden Filistin'in sömürgeci siyonist İsrail'e karşı mücadelesinin yanından olmaya kadar her politik meselede bir tavrın sahibi ve pratik örgütleyicisi olan Limter-İş sendikasının 47 yıllık mücadele tarihini selamlıyoruz. Bu tarihin yaratılmasında emeği geçen faşist devletin işkencehanesinde katledilen komünist işçi önderi Süleyman Yeter başta olmak üzere tüm işçi sınıfının yiğit neferlerini, dostlarımızı, yoldaşlarımızı selamlıyoruz. Bu mücadele tarihinin her bir anı işçi sınıfının ekonomik ve politik mücadelesini devrimci sosyalist mücadele ile birleştirilmesiyle de ayırt edici bir yerde duran onur ve saygıyı yaratmıştır. Sevgili işçiler, dostlar yoldaşlar, 47 yıllık mücadele tarihinin güçlü tarihsel birikimini ve deneyimi ile çok daha güçlü bir pratiğin, değişimin ve sosyalizm mücadelesinin yaratıcılığına olan inancımızla sizleri selamlıyoruz. Birlikte başaracağız, mutlaka ama mutlaka sosyalizmi kuracağız."
ÇERKEZOĞLU: GREVLERDEN DİRENİŞLERE DAHA GÜÇLÜ İLERLEYECEĞİZ
Başta Süleyman Yeter olmak üzere zorlu amansız kavgalarda ölümsüzleşenleir saygı ve minnetle anan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, "Grevlerden direnişlere, mahkemelerden karakollara kadar bu mücadelede, Limter-İş Sendikasının önderliğinde bir araya gelen işçi kardeşlerimiz, aileleri ve onların dostları emek mücadelesini yaşatma kararlılığımızı bir kez daha yineleyerek geleceğe daha güçlü bir şekilde ilerleme sözü veriyoruz. Kuruluş yıldönümümüz kutlu olsun!"
DEV YAPI-İŞ: ÜSTÜN BAŞARILAR DİLİYORUZ
Dev Yapı-İş Sendikası ise mesajında, "Tersane işçilerinin kölelik koşullarına karşı insanca yaşama ve insanca çalışma mücadelesinde her zaman yan yana olacağımızı belirtiyor, verilen çabanın, emeğin özgürlük mücadelesine katkı koyacağına olan inançla mücadele yılınızı kutluyor, yeni mücadele yılında üstün başarılar diliyoruz" ifadelerine yer verdi.
DEVRİMCİ PARTİLİ İŞÇİLER: 47 YILLIK BU TARİH GELECEĞE TAŞINACAK
Limter-İş'in 47 yıllık tarihindeki grevler, işgaller ve direnişi, geleceğe taşıyacağına inandıklarını belirten Devrimci Partili İşçiler, "İşçi sınıfına saldırılara karşı gereken cevabı kararlılıkla verecek ve işçi sınıfının iktidarına kadar bu onurlu mücadelesini sürdürecektir. Selam olsun bu şanlı tarihi yaratanlara, bu uğurda dövüşenlere, düşenlere. Selam olsun işçi sınıfının birleşik mücadelesine" dedi.
UİDDER: LİMTER-İŞ'E BAŞARILAR DİLİYORUZ
Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİDDER) de iktidarın tüm saldırılarına karış Limter-İş'in mücadeleden geri adım atmadığını kaydetti ve şöyle devam etti: "Tüm sektörlerden işçilere 'iktidarın ve sermayenin saldırılarına birlikte karşı duralım' çağrısını yükselten UİD-DER olarak sizleri yeniden selamlıyor; işçi sınıfının onurlu mücadelesinde Limter-İş'e, tersane, depo ve antrepoculuk işçisi kardeşlerimize başarılar diliyoruz."
'LİMTER-İŞ ÖVGÜYÜ DE SAYGIYI DA BİLEĞİNİN HAKKIYLA HAK EDİYOR'
Dostluk ve Dayanışma Kültür Derneği de geceye gönderdiği mesajda, "İşçi sınıfı ve emekçilerin onurlu bir sayfasıdır Limter-İş. Övgüyü de saygıyı da bileğinin, yüreğinin, mücadelesinin güzelliğiyle hak ediyor. Yaşasın Limter-İş sendikasının haklı ve onurlu mücadelesi" dedi.
YENİ İŞÇİ DÜNYASI: HER İŞÇİ ÖRGÜTLENMELİ
Yeni İşçi Dünyası da işçilerin örgütlü mücadelesinin önemine vurgu yaptığı mesajında, "Sınıf sendikacılığı ekseninde tersane işçilerini örgütleme çalışması yürüten Limter-İş Sendikasına çalışmalarında başarılar diliyoruz" ifadelerine yer yer verdi.
Etkinlik, "Direne direne kazanacağız", "Yaşasın sınıf dayanışması", "İşçilerin birliği sermayeyi yenecek", "Süleyman Yeter kavgamızda yaşıyor", "Tersane işçisi köle değildir" sloganlarıyla sona erdi.