LGBTİ+ örgütleri: Ecem'in katili yalnızca M.F. değil
İzmir'de katledilen seks işçisi trans kadın Ecem Seçkin'in failinin tek başına M.F. olamadığını vurgulayan LGBTİ+ örgütleri, transfobik söylemlerle ve nefret politikalarıyla LGBTİ+'ları hedef alan iktidarın ve erkek egemen sistemin fail olduğunu belirtti. Ortak bir açıklama kaleme alan LGBTİ+ örgütleri, her alanda mücadeleyi sürdüreceklerini kaydetti.
LGBTİ+'lara yönelik saldırılar sürüyor, failler ise yargı eliyle korunuyor. Nefret saldırılarına karşı mücadeleden vazgeçmeyeceklerini kaydeden LGBTİ+ dernekleri ortak bir açıklama kaleme alarak İzmir'de geçen hafta katledilen seks işçisi trans kadın Ecem Seçkin'i andı, faillerin yargılanmasını istedi.
5 Ocak'ta M.F. tarafından katledilen Ecem'in failinin yalnızca M.F. değil transfobik söylemlerle ve nefret politikalarıyla LGBTİ+'ları her an hedef gösteren, nefret mitinglerinde alan açan iktidar, LGBTİ+'ları yok sayan muhalefet partileri, LGBTİ+'ları hapsetmeye çalışan ahlakçı, ikili cinsiyetçi ve kadın düşmanı erkek egemen sistem olduğu kaydedilen açıklamada, her türlü ayrımcılığı ve nefret saldırısını önleme, saldırılar karşısında etkin soruşturma ve cezalandırma mekanizmalarını etkin hale getirme sorumluluğu olan iktidarın bu sorumluluğu yerine getirmediği vurgulandı.
Nefret politikalarıyla her an LGBTİ+'ları hedef göstererek failleşen iktidarın, LGBTİ+ nefretine anayasal kılıf uydurma gayretinde olduğuna dikkat çekilen açıklamada, "Önerdiği anayasa değişikliğiyle var oluşumuza dönük saldırılara ‘meşru' zemin oluşturmaya çalışan iktidar, mevcut anayasaya yürürlükteki kanunlara ve taraf olduğu uluslararası sözleşmelere alenen aykırı bir şekilde nefreti yasalaştırmakta, failleri cesaretlendirmekte ve LGBTİ+'lara dönük eşitsizliği kalıcılaştırma gayretindedir" denildi.
"Her türlü transfobik şiddetle, zorbalıkla ve nefret saldırılarıyla translara yönelen tahakküm girişimine karşı biz LGBTİ+'lar buradayız, dayanışmamızı ve mücadelemizi sürdürmeye devam ediyoruz" denilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı: "Eşitlenmek için LGBTİ+'lara yönelen her türlü şiddet ve fobiye karşı tutum almak ve gerekli dönüşümü sağlamak için harekete geçmedikçe, başta translar olmak üzere tüm LGBTİ+'lara dönük fobik saldırılar ve nefret cinayetlerinin önlenemeyeceği apaçık ortadadır. Buradan iktidarıyla muhalefetiyle, tüm yasa yapıcılara ve bu yasaları uygulayanlara sesleniyoruz: Etkinliklerimizi yasaklayarak, bizi görünmez kılmaya çalışarak, var oluşlarımızı kriminalize ederek trans cinayetlerinin önüne geçemezsiniz. Hangi biçime bürünürse bürünsün, hedefi haline getirildiğimiz nefret saldırılarına karşı, bulunduğumuz her alanda mücadele etmeye devam edeceğimizi tüm kamuoyuna bir kez daha onurla duyuyoruz. Vardık, varız ve var olacağız. Nefrete inat yaşasın hayat!"