4 Ekim 2024 Cuma

Leyla'nın davası için yeniden yargılama istendi

Katledilen 4 yaşındaki Leyla Tunç'un aile avukatı Erdoğan Tunç, Leyla'nın katledilmesine ilişkin karartılmak istenen delillere dikkat çekerek yeniden yargılamanın başlamasını istedi.

Ağrı'da kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeni bulunan 4 yaşındaki Leyla Aydemir'in ailesinin avukatı Erdoğan Tunç, çocuğun ölümüne ilişkin yeniden yargılanan 7 sanığı beraat eden yerel mahkemenin kararına istinaf mahkemesinde itiraz etti. Tunç, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi'ne ulaştırılmak üzere davanın görüldüğü Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunduğu itiraz dilekçesinde, sanıkların yargılandığı davada, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi'nin bozma ilamının ardından yerel mahkemede yeniden yargılanan 7 sanığın ayrı ayrı beraatlerine karar verildiğini hatırlattı.

'LEYLA NEDEN 2500 METRE İLERDE ELBİSELERİNİ ÇIKARSIN Kİ'
Dilekçesinde yerel mahkemenin bu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirten Tunç, Leyla'nın bulunduğu yerin köyden yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta bulunduğunu aktardı. Dilekçesinde, Leyla'nın cansız bedeni bulunduğunda üzerinde elbise ve ayakkabısının olmadığını anımsatan Tunç, şunları kaydetti: "Yetişkin bir insanın bile o otların ve çalılıkların arasından yürüyerek köyden 2,5 kilometre uzaklaşması çok zor. Leyla kendiliğinden o kadar yolu gidemez. Olayın failleri Leyla'nın kendiliğinden yürüyerek köyden uzaklaşıp sonra da kendi isteğiyle elbiselerini çıkardığı yönünde algı oluşturmaya çalışmışlardır. Hatta elbiselerin 150-200 metre arayla bırakılması da tamamen bu algıyı pekiştirmeye yöneliktir. Elbiselerin bulunduğu iki nokta arasında mantıksal olarak bir alaka yoktur çünkü çocuğun gidiş yönü köyden sürekli olarak uzaklaşma şeklinde olsaydı elbiseler aynı hizada ilerlediğine işaret etmeliydi. Bir başka husus ise elbiseler cesedin oldukça yakınında bulunuyor 300-500 metre, oysa ceset köyden 2,5-3 km uzakta bulunuyor. Leyla, neden 2500 metre ilerledikten sonra elbiseleri çıkarsın ki?"

Tunç, 18 gün boyunca kayıp olmasının Adli Tıp Kurumu (ATK) raporu ile değerlendirildiğinde Leyla'nın 11-12 gün boyunca canlı olduğu ve bu süre zarfında fail veya failler tarafından bir yerlerde tutulduğu sonucuna varıldığına dikkati çekti.

'FAİL KÖYDEN'
Leyla'nın kaybolma anı ile kayıp olduğunun farkına varılması arasında 10-15 dakika olduğunu, bu sürede kaybolduğu bölgeden çok fazla uzaklaşmasının mümkün olmadığını ve kaçırıldığını vurgulayan Tunç, şu ifadelere yer verdi: "Bu durumun önemi ise Leyla'nın kaçırıldığı çemberin köy içinde kalmasıdır. Olayın hemen akabinde jandarma ekipleri ve daha birçok arama kurtarma ekibi olay yerine intikal ettiğinden dolayı o kargaşada faillerin maktulü köyden çıkarmasının düşük bir olasılık olduğunu, Leyla'nın köyde bir süre tutulduktan sonra köy dışına çıkarıldığı kanaatimizce daha güçlü bir olasılıktır. Fail veya faillerin köy ahalisinden olmaları ve özellikle mevcut sanıklar bakımından hem akrabalık hem de komşuluk ilişkilerinin olduğu bize şunu düşündürmektedir; ilk andan itibaren bu suçu işleyenler sürekli olarak veyahut zaman zaman arama kurtarma faaliyetlerine katılıp hem şüphe çekmemek hem de tüm gelişmelerden haberdar olup süreci kontrol altında tutmak istemişlerdir. Kolluk birimleri de dahil olmak üzere ilgili tüm birimlerden bilgi alarak aynı zamanda kendilerine bilgi veren suç ortakları sayesinde anbean gelişmeleri takip etmişlerdir. Arama ekiplerini yanlış yönlendirerek zaman kazanmışlardır. Böylece fiil üzerinde hakimiyet kurmaları kolaylaşmıştır."

'DELİLLER KARARTILMAK İSTENDİ'
Adli Tıp Kurumu raporuna göre Leyla'nın mide ve kalın bağırsaklarda hiçbir besin bulunmadığını, bu durumun da ölümünden önce uzunca bir süre aç ve susuz bırakıldığına işaret ettiğini aktaran Tunç, dilekçesinde şu değerlendirmede bulundu: "Leyla'nın uzun süre aç bırakılması, Leyla'nın kendiliğinden yürüyüp aç ve susuz kalarak ve akabinde suya girip boğularak öldüğüne yönelik bir algı oluşturmak içindi. Leyla'nın suya atılması ise birkaç hususa işarettir. Şöyle ki; suya düşüp öldüğüne yönelik algı oluşturmanın yanı sıra delil, iz ve emarelerin suda uzun süre kalmaya bağlı olarak yok edilmesi amaçlanmıştır. Nitekim ATK raporunda da belirtildiği üzere cesetten kan ve idrar alınamamıştır. Ayrıca cesedin uzun süre suda kalmasına bağlı olarak tıbben elde edilmesi muhtemel veriler elde edilememiştir. Leyla'nın kaçırıldığı bölgenin çok yakınında derenin geçmesi Leyla'nın suya düşüp ve suyun sürükleme gücüyle köyden uzaklaştığına yönelik bir algı oluşturmaya müsaittir. Her ne kadar bu algı oluşturulmak istense de bahsi geçen derenin debisi Leyla'nın vücudunu 3 kilometre taşıyacak kadar yüksek değildir."

Tunç, yukarıda açıklanan nedenlerle istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek, tüm sanıklar bakımından beraat hükümlerinin bozulması, dosyanın yeniden incelenmesi ve hükmolunmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesini talep etti.

Avukat Tunç'un itiraz dilekçesi, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi'nde ilgili ceza dairesince değerlendirilecek.