Leyla Can yazdı | 2022 Kadın Panoraması: Erkek- devlete karşı kadın direnişinin yılı
Türkiye ve Kürdistan'daki kadınlar evde, iş yerlerinde, sokaklarda, meydanlarda ve hayatın her düzleminde erkek-devletin tüm baskı, sindirme ve yıldırma politikalarına karşı 2022 yılına kadın iradesinin, sözünün, direncinin imzasını attı.
2022'nin ilk ayları hareketlenen işçi direnişleriyle başlarken ocak ayında Mersin Tarsus Sebze Meyve Hali, Şubat' ta Oppo, Alpin Çorap, Darina Çorap, Migros Depo ve Farplas direnişlerinde kadın işçilerin yılmayan iradesiyle kuşatıldı işyerleri, fabrikalar.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde düzenlenen gece yürüyüşünde de direniş ve kitleselliğiyle kadın özgürlük hareketi bir kez daha damgasını vurdu. Yasak kararlarını, yoğun polis ablukasını tanımayan kadınlar sokaklara taştı. Devletin örgütlediği tüm şiddet araçlarının karşısında kadınlar eşitlik ve özgürlük mücadelesinden bir adım bile geri atmayacağını bir kez daha haykırdı.
Nisan ayında Özgür Genç Kadın üyeleri ulaşım zamlarını protesto etmek için sokaklardayken, Kampüs Cadıları üyeleri ise ped zamlarına karşı yürüyüş gerçekleştirdi.
8 Mart'tan aldıkları direniş ve dayanışma ruhu ile işçi ve ezilenlerin birlik ve mücadele günü 1 Mayıs'ta da alanlardaydı kadınlar.
Mayıs ayında erkek yargı cezasızlık politikasıyla erkekleri ödüllendirmeye devam ederken oyuncu Ezgi Mola'ya İpek Er'e cinsel istismarda bulunarak intihara sürükleyen Musa Orhan'a hakaret ettiği iddiasıyla ceza verdi.
Haziran ayında İstanbul Sözleşmesinin iptali için süren duruşmalar boyunca çeşitli kentlerde eylemde olan kadınlar, haziran ve ağustos ayları boyunca da AKP-MHP faşist ittifakının politikalarının teşhiri, OHAL hukuksuzluklarını tanımadıklarını dile getirmek için "Erkek adalet değil, gerçek adalet" şiarı ile vicdan ve adalet nöbeti için meydanlardaydı.
18 Ağustos tarihinde SKM MYK üyeleri Deniz Aktaş ve Ebru Yiğit itirafçı beyanları ve polis komplosuyla tutuklanırken çıplak arama işkencesine maruz bırakıldı. Buna karşılık kadın örgütlerinin de katılımıyla polis ablukası altında basın toplantısı düzenlendi.
Eylül ayında erkek egemenliğine karşı mücadele ediyoruz diyen kadınlar 3. Dünya Kadın Konferansında buluştu.
16 Eylül tarihinde İran'da Mahsa Amini saçının gözüktüğü gerekçesi ile İran faşist molla rejimi tarafından katledilirken Türkiye ve Kürdistan'ın her tarafında kadınlar Mahsa için eylemdeydi. "jin, jiyan, azadi" enternasyonal bir direniş sloganı olarak 2022 yılının da sesi oldu.
Ekim ayında Süleymaniye'de Nagehan Akarsel katledilirken Nagehan şahsında düzenlenen eylemde kadınlar işkenceyle gözaltına alındı. Polis işkencesi Nagehan için haykıran kadınları engelleyemedi.
Kasım ayında Kaktüs Genç Kadın Derneği polisler tarafından basılırken 16 sosyalist kadın işkence ile gözaltına alındı.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele gününde de yoğun polis ablukasına rağmen kadınlar yasakları tanımayarak tüm sokakları Taksim'e çevirerek bir kez daha "geceler de, sokaklar da, meydanlar da bizim" dedi. 200'e yakın kadın işkence ile gözaltına alınırken işçi Dilbent Türker'in bacağı polisler tarafından kırıldı.
2022 yılı birleşik zeminlerde örülen çalışmalar ile örgütlenen, kadınların sokakları "Jin, jiyan, azadî" diyerek kuşattığı bir yıl oldu. AKP-MHP faşist iktidarı tarafından topyekun baskı altına alınmaya, sindirilmeye çalışıldığı bir dönemde kadın özgürlük hareketi söz ve eylemiyle yaşamın her alanında meydanları kuşatarak bir kez daha örgütlülüğünün öz gücünü haykırdı. Erkek devletin kadınlara açtığı savaşta önümüzdeki yılda saldırıları püskürtebilmenin ve özgürlüğümüzü kazanmanın yolu örgütlü mücadeleden geçiyor. Bu güçle geride bırakılan bir yıldan sonra 2023 yılı kadın isyanının, direnişinin yılı olacak.
Yaşasın örgütlü kadın mücadelesi diyerek bir kez daha yeni mücadele yılımız kutlu olsun, öfkemiz ve isyanımız barikatların ardına taşıp özgürlüğü kazanacak!