Lenin sempozyumunda birleşik enternasyonal mücadele çağrısı
Marksist Teori dergisi tarafından düzenlenen "100. Yılında Dünyaya Lenin'le Bakmak" sempozyumu, ikinci oturumda yapılan "Emperyalist küreselleşme döneminde savaşlar ve yeni faşist hareketler" başlıklı tartışmanın ardından Enternasyonal marşının okunmasıyla sona erdi.
Marksist Teori dergisinin Türkiye'den sonra Almanya'nın Frankfurt kentinde dün düzenlediği sempozyumun ikinci oturumunda "Emperyalist küreselleşme döneminde savaşlar ve yeni faşist hareketler" başlığı tartışıldı.
Oturum öncesi Kobanê Çocuk Korosunun söylediği şarkılardan oluşan sinevizyon gösterimi yapıldı. Atılım Avrupa yazarı Özkan Özdemir'in moderatörlüğündeki 2. oturumda, Dominik Marksist Leninist Komünist Parti (PCML), Togo Komünist Partisi (PCT), Sosyalist Kadın Dergisi yazarı ve Almanya Marksist Leninist Parti (MLPD) temsilcisi sunum yaptı.
'BİRLEŞİK VE ENTERNASYONAL MÜCADELENİN PARÇASI OLMALIYIZ'
Bu oturumda ilk sunumu yapan Dominik Marksist Leninist Komünist Parti (PCML) temsilcisi, "Lenin, marksizmin en büyük önderlerindendir. Marksist leninistler açısından Lenin'in en büyük katkılarından biri şudur; bir kılavuz olarak ele alınmalı, bir dogma olarak değil. Durmadan gerçek dünyaya uyarlanması gereken bir bilimdir marksizm. Biz Dominik Cumhuriyeti Marksist Leninist Parti olarak, ülkemizde bu yolda yürümeye çalışıyoruz" dedi.
Dominik Cumhuriyeti'nde hala feodal ağaların çok büyük bir etkiye sahip olduğunu, en iyi toprakların yüzde 50'sinin toprak ağalarının elinde olduğunu belirten PCML temsilcisi, ABD emperyalizmine hem kültürel, hem de ekonomik olarak bağımlı olduklarını belirtti, "Yeni sömürge koşulları altında yaşıyoruz" diye ekledi.
Lenin'in yeni sömürgecilik tanımını hatırlatan PCML temsilcisi, "Bugün ihtiyaç duyduğumuz demokratik bir niteliği olan komünist parti tarafından inşa edilen bir devrimdir. Birleşik mücadelenin, enternasyonal mücadelenin daha fazla parçası olmalıyız ki, başarabilelim" diyerek sözlerini tamamladı.
'EZİLEN HALKLAR EMPERYALİZME KARŞI BİRLEŞEREK MÜCADELE ETMELİDİR'
"Marksizm leninizm hala her yerde yaşamaya devam ediyor" diyerek sunumuna başlayan Togo Komünist Partisi (PCT) temsilcisi, "Afrika, emperyalist ülkelerin işgali altında. Emperyalistler, ülkeleri bölmeye çalışıyor. Kurulan emperyalist sömürü sistemini gördüğümüzde Lenin'in tezlerinin ne kadar doğru olduğunu görüyoruz" dedi.
ABD, Almanya, Rusya, Çin ve diğer emperyalist ülkelerin Afrika ülkelerinde gerçekleştirdiği sömürüye dikkat çeken PCT temsilcisi, şöyle konuştu: "Türkiye, Afrika ve özellikle de Sudan'da önemli bir rol oynuyor. Türkiye özellikle tüm pazarları kapmaya çalışıyor. Emperyalistler arasında çelişkiler önemli bir rol oynuyor. Bütün bunlar Lenin'in fikirlerinin ne kadar güncel olduğunu ortaya koymaktadır. Ezilen halklar, özellikle de Afrika halkları emperyalizme karşı birleşerek mücadele etmelidir."
'KORLAR YANMAKTA VE ALEVLENMEYİ BEKLEMEKTEDİR'
Sosyalist Kadın (SK) dergisi yazarı da, "Kendimizi dünyaya Lenin'le bakma görevine adayan insanlar olarak, büyük bir mirası kabul ettik ve büyük bir sorumluluk üstlendik" diyerek sunumuna başladı. Lenin'in, Marx'ın en iyi öğrencilerinden biri olduğunu ve tıpkı onun Marx'a danıştığı gibi, bugün kendilerinin de Lenin, Marx, Engels ve tüm devrimci öncülere danıştıklarını söyleyen SK yazarı, artan ekonomik, siyasi ve ekolojik krizlere, işsizlik ve yoksulluğa, toplumsal cinsiyet çelişkisine dikkat çekti, "Kadınların toplumsal katılım olanaklarının ve toplumsal cinsiyet direnişinin mevcut koşulları altında kendini yeniden üretmekte giderek zorlanan patriyarkanın, kapitalist üretim tarzının ve sonuçlarının krizini görüyoruz" dedi.
Resmin diğer kutbunda ise halk ayaklanmaları, direniş, çok çeşitli talepler için ilerici kitle hareketleri olduğunu kaydeden SK yazarı, "Kadın ve feminist hareketler son on yılda en demokratik talepler ve toplumsal cinsiyet eşitliği hakları için, mücadelelerini uluslararasılaştırarak, sloganlarını birleştirerek ve genel toplumsal cinsiyet çatışmasında tamamen yeni dinamikler geliştirerek rekor eylemlere öncülük etmiştir" diye konuştu.
"Burada Lenin'in zincirin en zayıf halkası doktrininden öğreniyoruz ve toplumsal cinsiyet çelişkisinin de zincirin en zayıf halkası olma potansiyeline sahip olduğunu fark ediyoruz" diyen SK yazarı, "Korlar yanmakta ve alevlenmeyi beklemektedir" ifadesini kullandı.
Dünyaya Lenin'le bakıldığında emperyalist dünya sisteminin patlamaya hazır bir aşamaya doğru ilerlediğini gördüklerini kaydeden SK yazarı, "Dünyadaki durumun karmaşıklığı göz önünde bulundurulduğunda, tüm bu görevleri büyük bir çaba, odaklanma, düşünce yoğunluğu ve adanmışlıkla ele almalıyız. Lenin gibi Lenin'le" diyerek sözlerini tamamladı.
'FAŞİZME KARŞI BİRLİKTE MÜCADELE ETMELİYİZ'
Almanya Marksist Leninist Parti (MLPD) temsilcisi, mevcut emperyalist çelişkilerin marksistler tarafından doğru değerlendirilmesi gerektiğine işaret etti, emperyalist sistemde gelişmeler ve çelişkilerin çok hızlı arttığını söyledi.
MLPD temsilcisi, "Kürdistan, Türkiye devletinin işgali altında, Filistin siyonist İsrail'in saldırısı altında. Vahşi katliamlarla Filistin'deki işgali derinleştirip, vahşi bir şekilde ilerliyor. Eğer bir devrim olmazsa, 3. dünya savaşının kaçınılmaz olmadığı görülüyor. Ülkelerin içinde faşizm artıyor, gerici yasalar çıkarılıyor. Mesela Almanya, Filistin'e destek veren örgütleri kriminalize etmeye çalışıyor. Dünya çapında ekolojik kriz ile karşı karşıyayız. Dolayısıyla artık ekolojik mücadelede antiemperyalizmin bir konusu haline gelmiştir" diye vurguladı.
MLPD temsilcisi, "Emperyalist dünya sistemi çürümüş iktidarını korumakta başarılı olamaz, kitle mücadelesini kriminalize ederek bunu başaramaz. Faşizme karşı birlikte mücadele etmeliyiz" dedi.
'FİLİSTİN VE TÜM EZİLEN DÜNYA HALKLARININ MÜCADELESİNİ BÜYÜTMELİYİZ'
Sunumların ardından Filistin Handala örgütü temsilcisi söz aldı. Filistin'deki güncel duruma ilişkin bilgi veren Handala temsilcisi, 1948 yılında yaşanan Nakba saldırısında yaşananlara ilişkin ayrıntılı bilgi verdi. 1948'de 496 köyün yıkıldığını, binlerce ailenin önce Gazze'nin merkezine daha sonra başka bölgelere göçe zorlandığını anlattı. Kendisinin de doğdu andan itibaren göçmen olduğunu anlatan Handala temsilcisi, "Bugün size bu sürgünün tarihini anlatıyorum. Çünkü İsrail'in, siyonist hareketin gerçek yüzünü bilmenizi istiyorum. Filistinlilerin ayaklanması, Filistin halkının direnişi ve Filistin halkı ile gösterilen enternasyonal dayanışma, İsrail'in siyonist planlarının önüne bir bariyer kurdu. Gazze'de yaşayan her insan 20-30 kilo zayıfladı. Çünkü, gerçek açlıkla ve susuzlukla baş başalar. Her saniye daha fazla katliam gerçekleşiyor. Acı sadece Gazze'de değil aynı zamanda hapishanelerde de yaşanıyor" sözleriyle Filistin halkına yönelik siyonist zulmü aktardı.
İngiltere ve ABD'nin başını çektiği emperyalistlerin siyonist İsrail'e sınırsız destek sunduğunu hatırlatan Handala temsilcisi, "İsrail'i geleceğe hazırlıyorlar. Bu nedenle şimdi tüm emperyalist güçler direnişimize saldırıyorlar. Bize düşen geleceğimiz için mücadele etmek. Gazze şu anda bir açık hapishane durumunda. Doğru bir dünya için savaşmalıyız. Filistin ve tüm ezilen dünya halklarının mücadelesini büyütmemiz gerekiyor" çağrısında bulundu.
Sunumların ve Arjantin Komünist Partisi ile Kolombiya Komünist Partisi Maoist'ten gelen mesajların okunmasının ardından panelistler soruları yanıtladı.
'LENİN'İ ANLAMAK, ONDAN ÖĞRENMEK GÜNCEL BİR KONU'
Yaklaşık 300 kişinin katıldığı sempozyumun kapanış konuşmasını Atılım Avrupa yazarı Özkan Özdemir yaptı. Marksist Teori dergisinin Türkiye'de düzenlediği sempozyumdan sonra Avrupa'da ikinci sempozyumu gerçekleştirdiklerini belirten Özdemir, "Lenin'i anlamak, ondan öğrenmek güncel bir konu. Dünya proletaryasına, günümüz devrimci, sosyalist, komünistlere bıraktığı mirasa sahip çıkmak. Leninizmi, günümüzün sınıf mücadelesine, toplumsal mücadelesine uygulama görev ve sorumluluğu ile karşı karşıyayız" dedi.
Devrimci ve komünist hareketin karşı karşıya kaldığı sorunları, emperyalist savaş tehlikesini ve faşist hareketler sorununu, Lenin'in perspektifleri doğrultusunda analiz ederek görevler çıkarmaya çalıştıklarını vurgulayan Özdemir, "Dünya halklarının, ezilenlerinin politik öncüleri olarak, leninizmi mücadelenin manivelası yapmak göreviyle karşı karşıyayız" diye konuştu.
Kapanış konuşmasının ardından sempozyum, hep bir ağızdan Enternasyonal marşının okunması ve sloganlarla sona erdi.